'Gençlerin Meral Mommy'si var' diyen İYİ Partili Kayalı: 'Biliyoruz ki çok az kaldı, geliyoruz'

2023 seçimlerine adım adım yaklaşırken, tüm siyasi partiler çalışmalarına hız vermeye başladı. Yaz aylarının sona ermesi ve Meclis’in açılmasına 1 aydan kısa bir süre kalması ile yeni dönem ve seçim çalışmalarını hazırlayan siyasi partiler, özellikle seçimler için Z Kuşağı’nın oylarını hedef alıyor. İlk defa oy kullanacak gençler ise siyasi partilerin çalışmalarını yakından takip ediyor. Özellikle son dönemde kendini iyiden iyiye hissettiren ekonomik krizle birlikte ülkenin her kurumunda yaşanan sorunlar gençleri bir çıkış noktası aramaya itiyor.

İYİ Parti Gençlik Politikaları Kapı Siyaseti ve Genç Gönüllülerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Avukat Hatice Kayalı, hem partisinin gençlik çalışmalarını hem de bundan sonraki dönemde gençleri nelerin beklediğini Gerçek Gündem’e anlattı.

İYİ Parti gençlik yapılanmasında bir revizyona gitti ve siz de Gençlik Politikaları Başkanı olarak atandınız. Yapılan revizyonda neler değişti?

Öncelikle düzeltmem gereken bir kısım var; ben Gençlik Politikaları’nda Kapı Siyaseti ve Genç Gönüllülerden Sorumlu Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyorum. Yapılan revizyon ile birlikte İYİ Parti’nin Gençlik Politikaları Başkanı Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’dir. Bu, Türkiye siyasetinde alışıla gelmemiş bir yapı. Aslında bu durum, Genel Başkanımızın gençleri ne kadar önemsediğinin ve ne kadar değer verdiğinin en büyük göstergesi. Yeni yapılanmamız ile birlikte gençlerin; hem gençlik politikaları hem de partimizin her alanında daha aktif, üretken ve ana kademe ile eşitlendiği bir süreci yaşıyoruz. Bu sayede artık gençlerin kendilerini ifade edebilecekleri bir alanları var. Biliyorsunuz ki Türkiye’de uzun zamandır gençlerin talepleri, istekleri ve fikirleri hakkında ahkâm kesiliyor. Sürekli olarak gençlerin adına konuşuluyor. İşte bu yeni yapılanma ile birlikte artık İYİ Parti’de, gençlerin taleplerini ve isteklerini dile getiren kişiler yine gençler olacak. Gençlerin adına karar alan, fikir sunan ve konuşan kişiler de yine gençler olacak.

Yani işin özü; ülkemizde çeşitli önyargılara, kalıplara ve etiketlere maruz kalan gençlere İYİ Parti’de fikirlerini özgürce savunabilecekleri, kendileriyle ilgili konularda karar mekanizmasında yer alabilecekleri bir alan açıldı. Aslında Genel Başkanımız, uzun zamandır gençlere yönelik siyaseti bu tavırda yapıyordu. Hatta bunu; “Önceliğimiz gençlerin oyunu almak değil, Türkiye’yi gençlerle beraber dönüştürmek, geliştirmek, kalkındırmak ve hak ettiği konuma getirmek” şeklinde söylüyor. Zaten gençler ile olan tüm çalışmalarını da tersine mentorlük şeklinde gerçekleştiriyor. Anlatan gençler, dinleyen Genel Başkan… Bu ülkemiz için gerçekten bir ilk ve bizim için çok kıymetli. Çünkü bir konuda fikrimiz, projemiz veya mevcut politikalarla ilgili görüşlerimiz olduğunda daha biz söylemeden Genel Başkanımız bizim düşüncelerimizi öğrenmeye çalışıyor. Bu yeni yapılanma da aslında mevcutta partimizde yürütülen bir anlayıştı. Bu şekilde sadece sistemli bir hâle getirdi.

İYİ Parti'nin Gençlik yapılanması neler yapıyor biraz dinlemek isterim. Özellikle gençlere ulaşma ve dokunma konusunda kendinizi nerede görüyorsunuz?

İlk olarak, Genel Başkanımızın da çok önemsediği “Derin Yoksulluk” projemizde sahada İYİ Parti’nin gençleri aktif rol alıyor. Biz İYİ Partili gençler olarak; yoksul hanelere ziyaretlerde bulunup, onlarla dertleşip elimizden geldiğince hayatlarına dokunmaya çalışıyor ve aslında iktidar olduğumuzda onları bu durumdan kurtarabileceğimiz projelerimize ve politikalarımıza zemin hazırlıyoruz.

Örnek vermek gerekirse; bu ziyaretlerimizde gördük ki annelerimiz okula giden çocuklarına beslenme koyamıyor. Sultanbeyli’de 32 yaşında iki çocuk annesi bir kadın, “çocuğumun yanına okula giderken sadece su verebiliyorum” dedi. Türkiye’ye hâkim olan eşitsizlik burada da karşımıza çıkıyor. Ne bu öğrenci kardeşim bunu yaşamaya mecbur ne de o annemiz bununla kahrolmaya! Mesela bu gibi hikâyelerden ve geri dönüşlerden sonra İYİ Parti olarak Rüzgârgülü Projesi’ni geliştirdik. İlkokul ve ortaokula giden tüm çocukların sabah ve öğle yemeğini ücretsiz olarak sunmaya, bunu yaparken hem kadın istihdamını arttırmaya hem de zor durumda olan çiftçilerimize el uzatmaya yönelik kapsamlı bir projeden bahsediyorum.

Üretim ve tüketim zincirlerinin tüm halkalarına dokunan bu projeyle birlikte okula giden tüm çocuklarımız eşit bir beslenmeye sahip olacak ve her çocuk ihtiyacı olduğu besin değerlerini karşılayabilecek. Bugün Türkiye’de bırakın kırmızı eti, balığın, tavuğun tadını bilmeyen çocuklarımız var. Bu noktada Rüzgârgülü Projesi’yle “Türkiye eşitlenecek, eşitlendikçe büyüyecek” diyebiliriz.

Yine kamuoyunda büyük etki yaratan ve çok önemsediğimiz Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in “Gençler İçin Gençlerle Beraber” diyerek başlattığı tersine mentorlük oturumlarımız var. Bu oturumlarda tamamen partisiz, tarafsız gençlerle Genel Başkanımızı buluşturuyoruz. Genel Başkanımız şeffaf bir ortamda gençlerin derdini dinliyor. Genelde de sohbete şu şekilde başlıyor “Siz ne yersiniz, nasıl kızarsınız, nasıl aşık olursunuz, nelere öfkelenirsiniz?” özellikle bu giriş beni çok etkiliyor ve çok samimi geliyor. Çünkü bu sorular gençlerin kendilerini samimi bir şekilde tarifleyebileceği cevapları içeren sorular…

Bu oturumlarda Genel Başkanımız elbette gençlerin merak ettiği siyasi soruları da cevaplandırıyor fakat siyasi bir propaganda yapmıyor. Öznenin gençler olduğu, gençlerin derdinin konuşulduğu ve gençlerin derdinin duyurulduğu bir amaç taşıyor. 80’li yıllardan itibaren apolitize edilmiş, günümüzde antisiyasete evrilmiş ve yalnızca “geleceğimizsiniz” söylemiyle suni bir korumaya alınmış, fikirlerine itibar edilmemiş; dolayısıyla kendini önemsiz ve öteki olarak hissetmiş gençlerin samimiyetle dinlenmesi ve onlara gençler için gençlerle beraber bu düzeni yeniden kuracağız hissini verebilmek çok kıymetli. Burada aslında ikinci sorunun da cevabını vermiş olduk.

GENÇLERİN DÜNYASINI EN İYİ BİLEN LİDER

Bence gençlerin dünyasını en iyi bilen ve onlarla empati kurabilen tek lider Genel Başkanımız. İletişime geçtiği neredeyse herkesin hayatına dokunuyor. Öyle büyülü bir bağ kuruyor ki bu anlara şahit olan biz genç siyasetçiler her geçen gün başka bir iletişim dersi alıyoruz. Yakın zamanda kamuoyunda da çok gündem olan bir an yaşadık. Samsun Atakum’da esnaf ziyaretinde iken genç bir grup Genel Başkanımızla sohbet ederken, Genel Başkanımız içlerinden bir tanesine küpelerini hediye etti. Ve o gence bu küpeleri gerçekten sevdiği bir kıza hediye etmesini söyledi. Bu iletişim kitaplarda yazan veya bizim teoride öğrenebileceğimiz bir şey değil. Yaşanan samimi anlar ve kurulan o bağ görüntülere de aynen yansıdı. Gençlere ulaşma konusunda partimizin diğer siyasi partilere göre çok daha avantajlı olduğunu düşünüyorum. Çünkü gençlerin “Meral Mommy’si” var. Bunu her platformda duyuruyoruz ve inanıyorum ki Türk gençleri her alanda “Mommy”lerinin arkalarında olduğunu biliyor ve güveniyorlar.

AZ KALDI BİRLİKTE ÇÖZECEĞİZ

Siz de bir genç olarak İYİ Parti ve Meral Akşener ile yeniden umutlandığınızı söylüyorsunuz. Peki gençler neden umutlanmalı ve neden sizinle yürümeli?

Ben genç kadın bir avukat olarak ülkemizde hâkim olan bu bozuk düzenin ancak bir kadın eliyle düzelebileceğini düşünüyorum. Genel başkanımızın biz gençlere verdiği önemi ve bu ülkeyi Cumhuriyet değerlerine geri döndürerek bize teslim etmek istediğini samimiyetle anladıkça daha da umutlanıyorum. Türk gençleriyle İYİ geleceği yeniden kurmak, bu geleceği beraber inşa etmek… Bunun için önce gençlerin dertlerini rahatça dökebilmeleri, ikinci olarak bu dertle dertlenebilecek bir muhatap bulabilmeleri, buna ilişkin umutlarının olması ve son olarak ortada somut çözümler görmeleri gerekir.

Tüm bunları topladığımızda aslında akıllara tek bir isim geliyor; Genel Başkanımız Meral Akşener. Genel başkanımız sahada veya herhangi bir platformda bir genç ile karşılaştığında önce o genç arkadaşımı dikkatle dinler, sonrasında gerçekten samimi tepkiler verir. Ve biz gençlere “AZ KALDI, BİRLİKTE ÇÖZECEĞİZ” diyerek umudumuzu yeşertir. Meclis'te her hafta grup konuşmasında gençlerin kendi ağzından dökülen dertlerini kamuoyuna sunar.

GENÇLERE YÖNELİK PROJELERİMİZ VAR

Gençlere yönelik hazırlanmış projelerimiz var. Bunlar; İyi Yaşam Geliri Modeli, KYK yurtları projesi ve KYK borçlarının sosyal sorumluluk hizmetleriyle ödenmesi. Gençler neden bizimle yol yürümeli sorusuna gelirsek; ben eminim ki ülkemizde yaşayan her genç kendi geleceğinin inşasında yer almak ister. Biz gençler olarak ötekileştirilmekten, ayrımcılığa maruz kalmaktan çok sıkıldık ve bunaldık. Ben şu anda Türkiye’nin demokrasi tarihinde çok önemli bir sorumluluk aldığımızı düşünüyorum.

Bir avukat olarak söylüyorum, mevcut partili cumhurbaşkanlığı sistemi başımıza bela oldu ve geleceğimiz için, demokrasi için bu sistemin değişmesi şart oldu. Sistem değişikliğini yapabileceğimiz son şansımız önümüzdeki genel seçim. Bundan sonraki hiçbir seçimde sistem değişikliği bir daha gündeme gelmeyebilir. Bu noktada Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçebileceğimiz son seçim ve son şansımız. Gençler olarak bu şansı çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor.

Türkiye’nin İYİ geleceğinin inşasında gençlere gerçekten söz hakkı tanıyan, dertleriyle dertlenen ve ülkemizi gençlere emanet etmek isteyen bir liderle yürümek çok kıymetli. Buradan sizin aracılığınızla genç arkadaşlarıma, “beraber el ele, kol kola, omuz omuza, kalp kalbe” yürüyelim ve kendi geleceğimizi kendimiz inşa edelim diyorum.

SİYASİ NUTUKLARLA DEĞİL ÇÖZÜMLERİMİZLE GELİYORUZ

İktidara geldiğinizde gençleri ülkenin tam olarak neresinde konumlandırmayı planlıyorsunuz? Gençleri Millet İttifakı iktidarında neler bekliyor?

Biz İYİ Parti olarak iktidar partisi olmayı hedefliyoruz ve olacağız da. Biz iktidara geldiğimizde gençler, aslında her zaman oldukları ama uzun bir zamandır unutuldukları yerde, yani sistemin tam merkezinde olacak.

Daha önce de söylediğim gibi biz İYİ Türkiye’yi gençlerle beraber inşa edeceğiz. İYİ gelecek bizim olacak. Ben sorunuzun ikinci kısmını düzeltmek isterim; “Gençleri İYİ Parti iktidarında neler bekliyor?” İYİ Parti iktidarında, her bir vatandaşımız gibi gençlerimiz de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kapsayıcı gücünü hissedecek. Her öğrenci arkasında devletinin olduğunu bilecek, kendini güvende hissedecek. 18-26 yaş arasındaki her gencimize karşılıksız olarak nakit desteği verilecek.

Burada bir parantez açmak istiyorum. Bu nakit desteği, projemiz hazırlandığında 1000 TL olarak açıklandı. Ardından hızla büyüyen enflasyon rakamları sebebiyle 1700 TL olarak güncellendi. İktidar olduğumuzda ve projemiz hayata geçirildiğinde, günün şartları ve ekonomik koşullarına göre yeniden güncellenecek. İYİ Parti iktidarında; yurtlar ücretsiz olacak. Böylece öğrenciler, almak zorunda oldukları kredileri, yurt parası olarak KYK’ya geri vermek zorunda kalmayacak. Yurt yemekleri, ücretsiz ve sağlıklı olacak. Biz, gençlerin boğazındaki o kirli eli çekmeye geliyoruz.

Siyasi nutuklarla değil çözümlerimizle geliyoruz. Artık hiç kimse biz gençleri değersizleştiremeyecek. Bizi baskı altına alıp susturamayacak, bizi görmezden gelemeyecek. Hak ettiğimiz özgürlüğe de, adalete de, refaha da İYİ Parti iktidarında kavuşacağız. İYİ Parti iktidarında, mevcut hükûmetin ana felsefesi olan; gençleri hor gören, yargılayan bu ucube zihniyete son verilecek. İnanıyoruz ve biliyoruz ki çok “AZ KALDI” İYİ Parti iktidarında, çözülmedik derdimiz kalmayacak.