CHP İstanbul Örgütü Bolu’da toplandı: ‘‘Hedef iktidar’’

‘‘Hedef iktidar’’ amacıyla gelecek seçimlere hazırlanan CHP İstanbul örgütü özellikle genç seçmenden umutlu...

CHP İstanbul Örgütü Bolu’da toplandı: ‘‘Hedef iktidar’’

GERÇEK GÜNDEM ANALİZ

Eskiden, çok eskiden futbol takımları kampa girerlerdi. Sezon öncesi yaz kamplarının en gözde mekanı Bolu Abant’tı. Yüksek rakımda sporcular sezon öncesi uzun kros antrenmanları ile hem dayanıklılıklarını hem form grafiklerini olabildiğince yukarı taşımaya çalışırlardı. Sonra siyaset kampları başladı. Bunların ilkini Anavatan Partisi yapmıştı. Erdal Aksoy’un İstanbul İl Başkanlığı sıralarında başta Mesut Yılmaz olmak üzere ANAP’ın önde gelen aktörleri İstanbul’da bir otelde spordan siyasete, ekonomiden siyasi iletişime birçok konuda ders gördüler. Ama çalışma bir seçim zaferi ile taçlanmayınca kurumsallaşamadı. Kabul etmek gerekir ki bu ‘‘parti kampı’’ modelini kurumsallaştıran Adalet ve Kalkınma Partisi oldu. 2001 yılında partinin kuruluşu için buluşulduğu Afyon’da sık sık kamp yaptı. Gelecek dönük hedeflerini ortaya koydu, güncel sorunlara ilişkin çözüm üretmek için fikir teatisinde bulundu. Cumhuriyet Halk Partisi de son dönemde siyasi kamp ya da parti kampı yapmaya başladı. 2021’de Bolu’da bu yıl da Antalya ve Van’da parti meclisi, örgüt, belediye başkanları bir araya gelip yeni döneme dair stratejilerini tartıştılar.

Cuma gününden beri Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul örgütü de Bolu’da kampta. Kampa, İstanbul il yönetimi ile belediye başkanları, ilçe başkanları, grup başkan vekilleri ve büyükşehir belediye meclisi üyeleri katıldı. Cuma günü Süleyman Soylu’ya hakaret ettiği iddiasıyla Ankara’daki yargılamaya katıldıktan sonra Bolu’ya geçen İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun açılış konuşmasını yaptığı üç günlük seri toplantılarda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte ilçe belediye başkanları konuşmalar yaptılar. Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı ve Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun da toplantıda partililere hitap etti.

Toplantı basına kapalı olduğu için gazeteciler kampı takip edemedi.

Türkiye siyasetinde uzun zamandır klasikleşmiş bir söylem var, ‘‘İstanbul’a alan Türkiye’yi alır’’ diye. Peki bu gerçek mi? Çok partili hayata geçtiğimiz 1946’dan bugüne kadar bugüne kadar yapılan 19 seçimde bunun iki istinası var. Bunlardan ilki 1961 Seçimleri. İsmet İnönü’nün CHP’si, Ragıp Gümüşpala’nın Adalet Partisi’nin iki puan önünde seçimi kazanırken İstanbul’da 3,5 puan AP’nin gerisinde kaldı. İkincisi ise 1991 Seçimleri. Turgut Özal’ın ardından ANAP liderliğine gelen Mesut Yılmaz, Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel’in genelde üç puan gerisinde kalmasına rağmen İstanbul’da hem DYP’ye hem de SHP’ye neredeyse 8 puan fark atıyordu. Ne diyelim istisnalar kaideyi bozmaz.

Bugüne dönmeden bir ilginç bilgiyi daha vermek gerek İstanbul seçmen davranışıyla ilgili. 1954 Seçimlerinde Demokrat Parti yüzde 64, Cumhuriyet Halk Partisi yüzde 28 oranına ulaşırken üç yıl sonra yapılan seçimlerde DP 12 puan (yüzde 52) kaybediyor, CHP 13 puan yükseliyor (yüzde 41) ya da 1977 seçimlerinde CHP yüzde 58 Demokrat Parti’nin devamcısı olarak kabul edilen AP yüzde oy alırken 12 Eylül Darbesi’nden üç yıl sonra yapılan seçimlerde SODEP’in veto edilmesiyle CHP’nin tek devamcısı haline gelen Halkçı Parti yüzde 33, Bağımsız Türkiye Partisi’nin kapatılması ile askerlerin açık destek evrdiği MDP ile birlikte Türkiye sağının iki partisinden biri haline gelen Turgut Özal’ın ANAP’ı yüzde 45 oy aldı. Yalnız bu iki seçim değil, birbirini takip eden 1969 ve 1973 seçimleri de İstanbul’da yüksek oy geçişkenliği olduğunu gösteriyor. İlkinde yüzde 47 olan Adalet Partisi 12 Mart Muhtırası sonrası yapılan seçimlerde oyunu yüzde 28’e düşürürken Bülent Ecevit’in liderliğinde ilk katıldığı seçimde CHP oyunu 15 puan yükselterek yüzde 48’e ulaştı.

12 Eylül sonrası yerel ya da genel olarak sosyal demokrat/demokratik sol partilerin (Halkçı Parti, SODEP, SHP, DSP, CHP) İstanbul’da ulaştığı en yüksek oy 1989 yerel seçimlerinde ulaşılan yüzde 35 idi. Bu oran Nurettin Sözen’i seçimin açık favorisi Bedrettin Dalan’ın yerine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na taşırken bu oy oranını geçen tek sonuç 2019 yılında geldi. Tekrarlanan seçimlerde Ekrem İmamoğlu yüzde 54 oy oranıyla belediye başkanı oldu. Ancak bu sonuçlarda İyi Parti ve HDP’nin desteği olduğunu da hatırlamak gerek. 1973 Seçimlerinde yüzde 63 oy alan Ahmet İsvan ve 1977 yerel seçimlerinde yüzde 57 oy alan Aytekin Kotil’den sonra İstanbul Belediye Başkanı’na verilen en yüksek oy oldu bu oran.

Bu zafer gerçekten çok önemliydi zira 2018 seçimlerinde 16 puan AKP’nin (yüzde 42,69) gerisinde kalan CHP (yüzde 26,45) artık İstanbul’da genel seçimlerde de liderliğe oynayabileceğini ortaya koyuyordu. Zaten bu kampa kadar geçen sürede CHP’nin Kaftancıoğlu’nun liderliğinde İstanbul’da örgütlediği öbek çalışmalarının tam da amacı bu. En son 1 Eylül’de düzenlenen ‘‘80 Günde Devrialem’’ toplantısında CHP’nin İstanbul İl Başkanı 4,5 milyon hanenin bulunduğu İstanbul’da 2,5 milyon hanenin kapısının çalındığını, yüz yüzde temas sağlandığını ve bunun Türkiye’de bir ilk olduğunu söylemişti. Edindiğimiz bilgilere göre Kaftancıoğlu, Bolu’daki kampta da ‘‘bir şeye kendimiz yüzde 100 inanırsak karşımızdakini yüzde 100 inandırırız, eğer yüzde 90 inanırsak yüzde 50 inandırırız o yüzden mutlaka yüzde 100 inanmalıyız; bunu gerçekleştirirsek kamuoyu araştırmalarından çok farklı bir sonuç çıkaracağız’’ diyerek İstanbul’u kazanma konusunda örgütü motive edici bir konuşma yapmış.

İstanbul’da yapılan seçim araştırmaları da Cumhuriyet Halk Partisi ile Adalet ve Kalkınma Partisi arasındaki yarışın artık kafa kafaya geldiğini gösteriyor. Kimi iktidar partisini kimi ana muhalefet partisini önde buluyor ama hemen hemen her ankette aradaki fark iki puan seviyesinde. ‘‘Hedef iktidar’’ amacıyla gelecek seçimlere hazırlanan CHP İstanbul örgütü özellikle genç seçmenlerden umutlu. Genç seçmenler ve kadın seçmenleri kendi saflarına katmak için ne tür politikalar uygulanması gerektiği de kampta konuşulan konular arasında yer aldı. CHP, iktidara giden yolun İstanbul’da birinci parti olmaktan geçtiğinin farkında. Bu yüzden bugüne kadar yaşanan kırgınlıkların giderilmesi, iletişim kazalarının önlenmesi için bu kampı bir fırsat olarak görüyor. Kamp sırasında il başkanı, büyükşehir belediye başkanı, il yöneticileri, ilçe başkanları, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri birbirleriyle daha yakın temas kurması da gelecek seçimler için güç ‘‘birliği’’ oluşturulmasında bir başka fırsat.

Etiketler
Bolu İstanbul Seçim