HDP'li Buldan'dan muhalefete çağrı: Cesur olun, net olun
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada AKP iktidarının ekonomi politikalarını eleştirirken muhalefete çağrıda bulundu.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan partisinin grup toplantısında açıklama yaptı.
Pervin Buldan açıklamasında ekonomik kriz, cezaevlerindeki hukuksuzlar başta olmak üzere Türkiye gündemindeki konuları değerlendirdi.
Buldan, "Muhalefete de sesleniyorum bir kez daha: İktidarın savaş politikalarına sessiz kalarak yolsuzluk ve rant değirmenine su taşımayın. Cesur olun, net olun. Barış politikasına sahip çıkmak ülkeye sahip çıkmaktır" dedi.
Pervin Buldan açıklamaları şöyle oldu:
MÜZİSYEN ONUR ŞENER'İN KATLEDİLMESİ
Müziyen Onur Şener'i katledenleri, kışkırtma iklimini besleyenleri kınıyor ve lanetliyorum. Onur Şener'i katledenlerin en ağır cezayı almaları için yargı sürecinin takipçisi olacağını ifade ediyorum.
NAGİHAN AKARSU'YA SUİKAST
Jinoloji Araştırma Merkezi üyesi Nagihan Akarsel'in silahlı suikast sonucu katledildiği haberini aldık.
Tam da genel kurula sansür yasasının getireleceği bugünlerde gazetecilik mesleğini sürdüren ve üstelik bir kadın olan gazeteciyi katledenleri şiddetle kınıyoruz. Akarsel, ailesi ve arkadaşlarına baş sağlığı diliyoruz.
"MECLİS'TE DE SİYASETTE DE MEYDANI İKTİDARA BIRAKMAYACAĞIZ"
Bu yasama yılında da özellikle ülke sorunlarını en etkili şekilde Meclis’e taşımaya, halkımızın, ezilenlerin sesi olmaya devam edeceğimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum.
Sokakları, meydanları nasıl ki faşizme bırakmadık, Meclis’te de siyasette de meydanı iktidara bırakmayacağız. HDP’nin sözünü her yerde yükseltmeye devam edeceğimizin sözünü de bir kez daha vermek istiyorum. Sorunların çözüm yeri Meclis, çözümü demokratik siyasettir. Demokratik siyasetin gücü de cesareti de tabii ki HDP’dir. Sizlersiniz, halkımızdır ve emekçilerdir.
CEZAEVLERİNDEKİ HASTA TUTUKLULAR
Adalet hava kadar su kadar önemlidir. Annelerin mücadelesi bir yaşam mücadelesidir.
Şu an cezaevlerinde 604’ü ağır olmak üzere 1605 hasta mahpus bulunmaktadır. Birçoğu cezaevinde tek başına yaşamını idame ettiremeyecek durumdadır. Aysel Tuğluk arkadaşımız bunlardan sadece bir tanesidir. Durumu acil olan hasta tutsakların tahliyeleri, ATK’nin hukuk dışı raporları ile her gün engellenmekte. İktidara ve kurumlarına yaşatma yükümlülüğünü bir kez daha hatırlatıyoruz.
İnsani, hukuki, acil çözümler bulunması için başta Adalet Bakanlığı olmak üzere yetkili tüm kurumları derhal göreve çağırdığımızı bir kez daha belirtmek istiyorum.
Cezaevleri sürekli bizim gündemimizdedir. Dün de grubumuz Adalet Bakanlığı’na bir yürüyüş gerçekleştirdi ve bu acil konuyu kamuoyunun dikkatine sunmaya çalıştık. Yakın zamanda Adalet Bakanı ile yeniden bir görüşme gerçekleştireceğimizi de buradan bir kez daha belirtmek istiyorum. Arkadaşlarımız yeniden bir araştırma önergesi vererek araştırma komisyonunun kurulmasını talep edecek.
Buradan hem parlamentoya hem muhalefet partilerine hem de iktidara sesleniyorum. Gelin bu komisyonu derhal kuralım ve çalışmalarına bir an önce başlayalım. Cezaevinde olup bitenler Meclis olarak müdahale edelim, hem ölümleri hem de hukuksuzlukları durduralım. HDP olarak sonuç alıncaya kadar ailelerle birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.
"İNSANLIK SUÇU İŞLENMEKTEDİR"
Sadece İmralı ile sınırlı bir tecritten elbette ki bahsetmiyoruz. Ülke, toplum, adalet, insan hakları, hukuk, özgürlükler topyekûn tecrit altındadır. Bir yönetim sistemi haline getirdikleri tecritle sadece hukuksuzluğu ve adaletsizliği değil, herkesin canını yakan savaş, çatışma, şiddet sarmalında büyüttüklerinin farkındayız.
Yaklaşan seçimler öncesi iktidarlarını ayakta tutmak için federal Kürdistan’da Kuzey Doğu Suriye’de çatışmayı tırmandırdıklarının hepimiz farkındayız. Rojova’daki saldırılarda siviller, çocuklar hayatını kaybetmektedir. İnsanlık suçu işlenmektedir. Nerede bir barış imkânı varsa orayı bozmak için var güçleriyle çalıştıklarını da hepimiz biliyoruz. Çünkü çöken sarayın savaşa ihtiyacı olduğunu da biliyoruz.
Bu yaşadıklarımızın sarayın bir varlık- yokluk savaşı olduğunu da çok iyi biliyoruz. Buradan söylüyorum, ne yaparsanız yapın.Hangi yalanlara başvurursanız vurun, durumunuzu kurtaramayacaksınız. İktidarınıza karşı sıfırlanan güveni savaş siyasetiyle asla diriltemeyeceksiniz. Halklarımız buna asla izin vermeyecek. Kriz ve kaostan beslenen iktidarın seçim kampanyası olarak yürüttüğü gerilim ve çatışma siyasetine kesinlikle itibar etmeyin ve prim vermeyin.
Ekonomik çöküşün ve yolsuzluk çukurunun üzerini kapatmak için envai çeşit kumpaslara başvuracaklarını hepimiz biliyoruz. Hiçkimse iktidarın tuzaklarına düşmemelidir. Bırakın kendileri çalsın, kendileri oynasın. Biz çalışmalarımıza bakacağız, kazanmaya bakacağız. ülkeyi AKP'den kurtaracağız.
"MUHALEFETE SESLENİYORUM"
Muhalefete de sesleniyorum bir kez daha: İktidarın savaş politikalarına sessiz kalarak yolsuzluk ve rant değirmenine su taşımayın. Cesur olun, net olun. Barış politikasına sahip çıkmak ülkeye sahip çıkmaktır.
Dibi görme sırası artık iktidardadır, artık AKP'dedir sevgili arkadaşlarım. Enflasyonu, kuru düşürmenin yolu önce bunları iktidardan göndermek, kalıcı demokrasiyi hep birlikte göndermektir.
İTTİFAK MESAJI
HDP, değişim taleplerinin ortak gücü olmaya kararlıdır. İşte bu nedenle Emek ve Özgürlük İttifakı’nı oluşturduk. Büyük demokrasi yürüyüşüdür aslında. HDP’nin bir diğer ittifakı ise Kürdistani partilerle olan ittifaktır. Bunu da en yakın zamanda kamuoyuna müjdeleyeceğimizi bir kez daha belirtmek istiyorum.Kilitleri kıracak anahtar güç sizlersiniz. Sizin varlığınız zaten büyük güçtür.