CHP'li Taşçıer, Meclis'te iktidarın ve medyasının yalan haberlerini sıraladı: Bu yasa çıkarsa, Saray’dan başlar buraya kadar uzanır
CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer, Sansür Yasası'na ilişkin olarak "Bu yasa çıkarsa, Saray’dan başlar buraya kadar uzanır. Genel Kurul’un bu tarafında kimse kalmayabilir, benden söylemesi…" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda Sansür Yasası görüşmeleri devam ediyor. CHP Ankara Milletvekili Taşçıer, yasa ile ilgili tepkileri dile getirdi.
Meclis kürsüsünden iktidara seslenen Taşçıer, "Dezenformasyonla mücadele adı altında bir teklif getirdiniz. Dezenformasyonun tam karşılığı nedir diye baktım, “Kasıtlı olarak yayılan çarpıtma bilgi” diyor sözlük. Sözlüklerde kelimelerin açıklaması altında, bir de örnek cümle yer alır. Ben de size Türkiye’de yapılan dezenformasyonların daniskalarını vereyim ki anlam pekişsin" dedi.
Taşçıer, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın, Gezi eylemleri esnasında “Camiye ayakkabılarıyla girdiler, içki içtiler, görüntüleri Cuma günü yayınlayacağım” sözlerini hatırlattı, "Kaç Cuma geçti, aylar, mevsimler, yıllar, geçti. O Cuma hiç gelmedi" diye konuştu.
Taşçıer şöyle devam etti:
"Televizyona çıktı, 80 öncesi dönemden ve ne kadar büyük zorluklar yaşadığından bahsederken, büyük kızı Esra’nın kendisinin kapısına astığı yazıya ne kadar duygulandığını anlattı. Böyle hafif gözleri de doldu. Önemli bir detay vardı ki, büyük kızı Esra 1983 doğumlu.
Bir gün yine hızını alamadı, kürsüye çıktı, “Ben 75 kişilik sınıflarda okurken tek parti iktidarı vardı. CHP iktidardaydı” deyiverdi. Artık güler misiniz ağlar mısınız bilmem, Recep Tayyip Erdoğan 1954 doğumlu.
Bunlarda bir dezenformasyon çabası yoksa, bir sağlıkçı olarak söylüyorum, çok ciddi bir sağlık sorunu var demektir.
"YERLİ UÇAK HALA GÖKLERDE HERHALDE KİMSELER GÖREMEDİ"
Tabi bunlarla bitmiyor;
Yine Erdoğan, tutamıyorlar, arada aklına geliyor söylüyor. "IMF bizden 5 milyar dolar borç istedi” diyor. Meğer IMF’nin oluşturduğu bir fona diğer üye ülkeler gibi taahhütte bulunulduğu, ama IMF gerek görmediği için bu paranın zaten hiç verilmediği ortaya çıktı.
Tarım Bakanı çıktı, “yedi liralık şarjla sekiz saat çalışabilen elektrikli traktör yaptık” dedi, müjdeyi verdi. Traktörü henüz gören çıkmadı.
2010’da reklam panoları süslendi “Yerli uçağımız göklerde” denildi, hala gökte herhalde hiç inmedi ki kimse göremedi.
Erdoğan çıktı, ‘tüm dünyada enflasyon var, sorunu bir tek biz yaşamıyoruz’ dedi. Savaştaki Rusya’da yüzde 14,3 enflasyon varken, bizde TÜİK’e göre bile 83,5 oldu.
Büyük Ekonomist Erdoğan’ın BİR TIK DAHA AZ BÜYÜK Ekonomist Danışmanı Yiğit Bulut, “Türkiye başkanlık sistemine geçince neyiniz varsa tam olarak en az 3'e katlanacak” dedi, vatandaş neyi var neyi yok kaybetti.
Erdoğan başta, gerisi ardında her fırsatta “CHP camileri ahır yaptı” dedi. Camileri ahır yapanın Yunanlılar olduğu anlaşıldı. Yunan işgal ordularının ahır yaptığı camiyi CHP iktidarının onarıp açtığı gerçeğini duymazlıktan geldiler."
"BU YASA SARAYDAN BAŞLAR BURAYA KADAR UZANIR"
Havuz medyasının da dezenformasyon ve yalan haber yaptığını dile getiren Taşçıer, şunları kaydetti:
Takvim, Haziran 2013. Ağaçla röportaj yapan kişi olarak bilinen Mevlüt Yüksel CNN’in ünlü sunucusu Amanpour ile de röportaj yapmış. Gezi eylemlerini para karşılığı desteklediklerini itiraf etmişler. Yılın röportajı, ama tek sıkıntı uydurma olması, böyle bir röportaj hiç yapılmadı.
Yeni Şafak, 2018 yerel seçimleri öncesi bir kupür. 77 yaşında bir amcamızın ağzından yazmışlar, "1946 seçiminde oy kullandım. CHP vatandaşa oy bile attırmadı". Uydurma haber yaparken de matematik bilmek lazım, amca 5 yaşında oy kullanmış oluyor.
İstanbul Fikirtepe’de bir binada patlama meydana geldi. Vali hemen çıktı, doğalgaz kaynaklı dedi, binada doğalgaz olmadığı ortaya çıktı.
Sabah büyük haber diye girdi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi cenaze aracında Belediye personeli esrar taşırken yakalandı dedi. Aracın Yeni Şafak'ın sahibi Albayrak ailesinin damadının olduğu, kişilerin de şirket personeli olduğu ortaya çıktı.
Yani dezenformasyonun kitabı yazılsa, Tolkien romanları gibi bir kütüphane dolduracak kadar cildi tek başınıza doldurursunuz.
Bir uyarıyla bitireyim. Bu teklifi getirdiniz ama, emin misiniz? Çünkü bu teklif yasalaşırsa dezenformasyona hapis cezası geliyor.
Bu yasa çıkarsa, Saray’dan başlar buraya kadar uzanır. Genel Kurul’un bu tarafında kimse kalmayabilir, benden söylemesi…
"SİZLERİ SEÇİMLE YOLCU EDECEĞİZ"
Şunu da ifade edeyim;
Dünya tarihi boyunca, tüm otoriter yönetimler aynı yöntemi uyguladı. Kendilerine olan destek azalmaya başlayınca, medyayı baskılamaya, sansür koymaya çalıştı. Yetmedi hoşuna gitmeyenleri yazanları hapse attılar. Ama hiç biri kaçınılmaz sonu engelleyemedi, halk, desteği verdiği gibi çekti ve iktidarları bitti. Bugün bu döngüde sıra sizde.
Bu süreçte ne yaparsanız yapın, yolsuzluğunuzu da, yalanlarınızı da, rantınızı da, ne pahasına olursa olsun söylemeye devam edeceğiz. Ve sizleri seçimle yolcu edeceğiz.