CHP'li Girgin'den TBMM'de vergi dilimi çağrısı: Soyguna son verin!

CHP'li Süleyman Girgin TBMM'de yaptığı konuşmada vergi dilimi nedeniyle yurttaşların ekonomik olarak mağdur edildiğini ifade ederek "Vergi dilimlerinin düşük tutulmasıyla işçiler dilim dilim soyuluyor" dedi.

CHP'li Girgin'den TBMM'de vergi dilimi çağrısı: Soyguna son verin!

Dün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda mali düzenlemeler içeren toplam 52 maddelik torba yasanın görüşmelerine başlandı. 25 maddenin komisyon görüşmeleri tamamlandı. Görüşmeler pazartesi günü Plan ve Bütçe Komisyonda devam edecek. CHP’li vekiller görüşmeler öncesinde pankartlar açarak, vergi dilimleriyle ücretlilerin soyulmaya devam ettiğini, bu torbada bu konuda bir düzenleme yapılmamasını eleştirdi.

Muğla Milletvekili ve Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi Süleyman Girgin komisyonda bir konuşma yaparak torba yasayı değerlendirdi.

Girgin şunları söyledi:

DESTEK DİYE SUNULANLAR 5'Lİ ÇETEYE SUNULANLARLA KIYASLANDIĞINDA DEVEDE KULAK

“Açıkçası, kanun teklifinin gelir vergisinde değişiklik yaptığını görünce umutlanmıştık. Emek kesimi tarafından yıllardır talep edilen vergide adalet sağlanması hususunda yükselen şikâyetler nihayet dikkate alınacaktı ancak okuyunca böyle olmadığını gördük maalesef, elimizdeki teklifte sembolik desteklerden başka bir şey yok. Vazgeçilen gelirlerin ve getirilen desteklerin toplam hacmi 5'li çetenin tek bir ballı kamu-özel iş birliği işinden sağladığı avantajlar ile kıyaslandığında devede kulak kalıyor.

VERGİ DİLİMLERİNİN DÜŞÜK TUTULMASIYLA İŞÇİLER DİLİM DİLİM SOYULUYOR

Ücretlilerin gelir vergisi değişikliğinden beklediği ilk şey gelir vergisi dilimlerinin en azından son beş yılın enflasyonun yarattığı erimeden kurtarılarak genişletilmesidir, son beş yılın yeniden değerleme oranları birikimli olarak mutlaka uygulanmalıdır. Böylece, 8.500 lira düzeyinde ücret alanların yıl içinde üçüncü dilime kadar çıkmaları engellenmiş olur. Nitekim, TÜRK-İŞ'in ve TİSK'in ortaklaşa yazdıkları vergide adalet içeren mektupları geçen hafta kamuoyuna yansımıştı, bu konuda diğer sendikaların da açıklamalarını biliyoruz. İşçilerin, ücretli çalışanların gelir vergisindeki tarife ve oranlarından dolayı ellerine geçen net ücretlerin yıl sonuna doğru gerilediğini belirtiyorlardı.

Oysa, yılbaşında yapılan düzenlemeyle sözüm ona asgari ücret gelir vergisinden muaf tutulmuştu, uygulamanın bu şekilde yapılmasının yanlışlığını o dönemde dile getirmiştik. Nitekim, artış olunca vergi dilimleri nedeniyle asgari ücretten vergi alınmaya devam etti. TÜRK-İŞ, işçinin ücretinin bu adaletsiz, bu haksız, bu sürdürülemez düzenlemeler nedeniyle gerilediğini ortaya koydu ama iktidar duymazlıktan gelmeye devam ediyor. Holdinglerin vergileri bir gece yarısı sıfırlanırken işçinin sırtındaki vergi yükü büyüdükçe büyüyor, gelir eşitsizliği yetmezmiş gibi vergi adaletsizliğiyle işçilerin ekmeği çalınıyor, vergi dilimlerinin düşük tutulmasıyla işçiler dilim dilim soyuluyor. Ne yapılması lazım? Gelir vergisi dilimlerinin mutlaka güncellenmesi lazım.

İŞÇİLER SAYENİZDE SABİT GELİRLİ DEĞİL AZALAN GELİRLİ OLDU

İşçi yıllardır sabit gelirli olarak biliniyordu, sayenizde ondan da geriye düştü, artık azalan gelirli olarak anılıyor. Bir yandan ücretlerdeki gerileme, diğer yandan resmî verilerde bile gizlenemeyen fiyat artışları ücretlileri cendere altına almış, sıkıştırıyor. Milyonlarca ücretli çalışan, esnaf, çiftçi, emekli, işsiz hiç görülmemiş hayat pahalılığı altında inim inim inliyor.

Şimdi, bu torba kanun düzenlemeleri gündeme geldi, bakarsanız yine basmakalıp sözler, sözüm ona ekonomik istikrarın korunması, dış ticaret dengesine olumlu katkı ve tabii, yine teşvikler, teşvikler... Son üç yılda işsizlere 23 milyar lira işsizlik ödeneği verilirken işverenlere 58 milyar lira teşvik ve destek sağlandı. Kayıtlı işsizlerin sadece yüzde 13'ü işsizlik ödeneği alabilirken işverenlere 58 milyar lira teşvik verilmesi işçinin parasının sermayeye transferi değil midir? Teklifle yapılan ne? Seçime yönelik mavi boncuk dağıtılması.

ÖĞRENCİLER ARTIK YEMEKHANEYE BİLE PARA YETİŞTİREMEZ DURUMA GELDİ

Öğrencilerin kredi, yurt, barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarının, sorunlarının çözümü yok ama iktidarda olduğunuz yirmi yıl boyunca aklınıza gelmeyen, ilgilenmediğiniz öğrencilerin aldıkları öğrenim kredisi faizinden vazgeçerek göz boyuyorsunuz. Öğrenciler artık yemekhaneye para yetiştiremez duruma geldi. Her şey ortada, sizi iktidarı kaybetmenin telaşı sarmış ama yapacak bir şeyiniz yok, inandırıcılığınız kalmadı, geliyor gelmekte olan. Bu torba kanunla getirilen düzenlemeler de gidişinizi engelleyemeyecek. Halkı rahatlatacak gerçek bir düzenleme bu teklifteki göstermelik desteklere benzemez, o da iktidarın çapını aşar.

BU KANUN TEKLİFİYLE İKTİDAR SÖYLEDİKLERİMİZİ KABUL ETTİ

Uygulanan ekonomik politikayla borçlandırılan, elektrik, doğal gaz parasını bile ödeyemez duruma getirilen milyonlar var. Bu hazırlanan kanun teklifiyle söylediklerimizi kabul etmiş oldunuz ama bunlar makyaj, pansuman tedbirler. Yapılması gereken, insana yakışır yaşama şartlarını sağlayacak bir gelire herkesin sahip olmasıdır.

SATIN ALMA GÜCÜ GÜNEŞTE KALMIŞ KAR GİBİ ERİDİ

Asgari ücreti yıllar sonra temmuz ayında bir kez daha artırmak zorunda kaldınız. Yine de asgari ücret TÜRK-İŞ'in açıkladığı 4 kişilik ailenin aylık açlık sınırının 1.745 lira altında. Şimdiden aralık ayında yapılacak asgari ücret artışıyla umut pompalıyorsunuz. Çarşı pazardaki gerçek enflasyon karşısında satın alma gücü güneşte kalmış kar gibi eridi. Daha önce de dile getirmiştik burada, asgari ücrette gelir vergisi kaldırıldı ama asgari geçim indirimi de kaldırıldığı için evli 3 çocuklu işçinin net gelirinde bir değişiklik olmadı. Bu mu aileye bakışınız?

SON ÜÇ YILDA EMEĞİN MİLLÎ GELİRDEN ALDIĞI PAY 10 PUAN DÜŞTÜ

Emeklinin durumu ayrı bir facia. Emeklilere asgari ücretin ancak yarısını geçen en düşük emekli maaşını reva görüyorsunuz. Değerli arkadaşlar, hep diyoruz; enflasyon en acımasız halk düşmanıdır, en acımasız vergidir, gelir dağılımını daha da bozar, fakiri fukarayı ezip geçer. Sadece son üç yılda emeğin millî gelirden aldığı pay 10 puan düşmüş, bu sizin marifetiniz.

İKTİDAR ZENGİNİ ABAT ETTİ, EMEKÇİNİN HÂLİNİ BERBAT ETTİ

Bu Hükûmet ücretle geçinen halkın cebinden kur korumalı mevduatla 67 milyar dolarını aldı, yandaşın cebine koydu; zengini abat etti, emekçinin hâlini berbat etti. Türkiye'deki en zengin yüzde 1 toplam servetin yüzde 41'ine sahip. Türkiye dünya üzerinde servet dağılımının en adaletsiz olduğu 3 ülkeden biri. Bizden daha kötü olanlar oligark ekonomisi Rusya ve teneke mahallelerin olduğu Güney Afrika.

YAPILMASI GEREKEN KAPSAMLI BİR VERGİ REFORMUDUR

Yapılması gereken kapsamlı bir vergi reformudur. Türkiye'de gelir vergisi mükelleflerinin büyük çoğunluğu ücretlilerdir. Ücretli çalışanlar üzerinde hem doğrudan hem de dolaylı vergilerin ağır yükü bulunmaktadır. Vergide adalet yoktur. Doğrudan gelir ve kazanç üzerinden alınan vergi ile dolaylı vergilerin dağılımı OECD ülkelerinin tam tersidir. Rantiyeden beslenen sermaye kesimini ve faiz geliri elde edenleri değil, ücretlileri gözetmeniz gerekir. Vergi alanında ücretliler aleyhine var olan adaletsiz yapının değiştirilmesi ücretli çalışanların en büyük beklentisidir. Öncelikle, emek üzerindeki vergi yükünün azaltılmasının ve verginin geniş kitlelere adil bir şekilde yansıtılmasının sağlanması gerekmektedir. Gelir vergisi ile dolaylı vergilerin azaltılmasının işgücü üzerinde yol açacağı etkiler, bir yandan istihdam artışı öte yandan ücretli çalışanların harcama imkânlarını yükseltmek olacaktır.”

EPİSTEMOLOJİK KOPUŞ DEĞİL HALKTAN, EMEKTEN, ÜRETİCİDEN KOPUŞ

Girgin konuşmasını şu cümlelerle noktaladı: “Yılların birikimi olan fabrikaları, kamu mallarını özelleştirdiniz, yandaşlara peşkeş çektiniz; şimdi ücretlilerin satın alma gücünü de aşındırdınız ama yemek parasından gelir vergisi almayacaksınız, öyle mi? İktisatta epistemolojik kopuş değil bu yaşanan; halktan, emekten, üreticiden kopuş, sonucunu ilk seçimde göreceksiniz.”

Etiketler
Ağrı TBMM Vergi