CHP'li Tanal çocuk istismarını unutturmadı
CHP İstanbul Milletvekili Avukat Mahmut Tanal, Çocuk Haklarına ilişkin ve çocuklara yönelik cinsel istismara ilişkin Meclis Başkanlığına 3 Kanun Teklifi verdi.
Tanal, “Çocuk istismarına ilişkin yasama faaliyetlerini basında çıkan haberlere göre çoğaltmak veya azaltmak bu meseleyi önemsizleştirir. Bu ülkenin en önemli meselesi çocuklarımızın geleceğidir. Çocuk istismarı konusunu gündemde tutmaya devam edeceğiz” dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Avukat Mahmut Tanal, son zamanlarda artan çocuk istismarı vakalarını gündemde tutmaya devam ediyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Çocuk Hakları Komisyonu Kurulması ve Çocuklara karşı cinsel istismar suçunda zamanaşımı süresinin, çocuğun 18 yaşını doldurmasıyla başlaması konularında iki yeni kanun teklifi veren Tanal, şunları söyledi:
“Hükümet de çocuk istismarı konusunu partiler üstü kabul ederek, partiler arası ziyaretler gerçekleştirmekle bir adım attı. Fikirlerinin değişmemesini ümit ederek, çocuklarımızı cinsel istismardan korumaya yönelik ve hukuki anlamda çocuklara ayrıcalık tanıyan kanun tekliflerimi de aynı fikir ile değerlendirmeliler. Bu mesele muhalefet, iktidar meselesi değildir. Bu mesele partiler üstüdür. Teklifi veren muhalefet partisi diye reddedilecek bir mesele değildir. Çocuklara karşı cinsel istismar suçunda zamanaşımı, mağdurun on sekiz yaşını doldurmasıyla başlaması, çocuğa hukuki anlamda ayrıcalık tanıyacaktır. Çocuklara yönelik cinsel istismar suçunun mağduru olan çocukların suça dair dava ve şikâyet haklarına ilişkin zamanaşımı, mağdurun 18 yaşını doldurması ile başlarsa, erginliğe erişen çocuk, kendisine yönelik yapılan bu istismar hakkında daha sağlıklı karar verebilir.”
İstismar mağduru çocuğun dava ve şikâyet için zamanaşımı süresinin 18 yaşından sonra başlamasına ilişkin kanun teklifinin yanısıra Tanal, Meclis bünyesinde daimi olarak görev yapacak Çocuk Hakları Komisyonu kurulması için de kanun teklifi verdi. Yasalarımızda çocuğun korunmasına ilişkin bir eksik bulunmadığına değinen Tanal, asıl eksiğin yasaların uygulamaya koyulmasında, denetimde olduğunu kaydetti. Tanal, sözlerine şöyle devam etti:
“Anayasamızın 10’uncu maddesi der ki, Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz. Anayasanın 41. Maddesi der ki; ‘Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar.’ Yani çocuk yasalarımızca zaten koruma altındadır. Tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmeler de çocuğun korunmasını desteklemektedir. 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 54 maddelik BM Çocuk Hakları Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi, Avrupa Sosyal Şartı, Çocukların velayetine ilişkin Kararların tanınması ve Tenfizi ile Çocukların Velayetinin İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi, Uluslararası Çocuk Kaçakçılığının Sivil Yönleriyle ilgili Lahey Sözleşmesi… Sorun yasaların eksik olmasında değildir. Sorun yasaların uygulanmaması ve denetlenebilirliği olmamasındadır. Bu sebeple Mecliste, çocuk hakları ihlallerini tespit eden, kayıtlara geçiren, daimi bir çocuk hakları komisyonu kurulması gerekir.”