Yılmaz Özdil'den çok konuşulacak yazı: Amerikancı öyle mi?

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, İsmet İnönü için tepki çeken sözler sarf eden Erdoğan'ı sert bir dille eleştirdi.

Yılmaz Özdil'den çok konuşulacak yazı: Amerikancı öyle mi?

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Kızılcahamam Kampında Türkiye Cumhuriyeti'nin 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün bir fotoğrafını göstererek "Bunların hepsi Amerikancı" ifadesini kullanmıştı.

İnönü'yle ilgili bu sözler sert tepki görürken Yılmaz Özdil 'Amerikancı öyle mi?' başlıklı yazısında Erdoğan'ı eleştirdi.

İşte Yılmaz Özdil'in yazısı:

'Cumhurbaşkanlığı makamı Akp'ye geçti.

Şak… Kraliçe Türkiye'ye geldi.

Yemin ederken bile smokin giymeyen dindar cumhurbaşkanımız, Kraliçe'ye hürmeten smokin giydi, papyon taktı.
Kraliçe de dindar cumhurbaşkanımıza “şövalye nişanı” taktı.
Dindar cumhurbaşkanımız şövalye oldu.
Pek sevinen dindar cumhurbaşkanımız gençlik hatırasını anlattı… “Majesteleri, size ilk defa 1971 yılında Çemberlitaş'ta yol kenarından el sallamıştım, o zamanlar öğrenciydim, konvoyunuzun geçmesini beklemiş, size el sallamıştım, siz de karşılık vermiştiniz, yakınlarıma gidip Kraliçe'yi gördüğümü anlatmıştım” dedi.
Kraliçe nazik kadın tabii…
“Aferin” demedi.
“Hımmm çok enteresan” dedi.
Kraliçe, en önce Cumhuriyet'in başkentine gitmektense, Osmanlı'nın başkentine gitmeyi tercih etti, Bursa'ya gitti, vermeye çalıştığı mesaj gayet açıktı.
Yeni Cami'de sandalyeye oturdu, Kuran dinledi.
Ben bi ara “namaz da kılacak herhalde” diye düşündüm.
Kılmadı.
İskender döner yedirmeye kalktılar.
İstemedi.
Zeytinyağlı enginar yedi.
İngiliz uçak gemisi MHS Illustrious'u getirmişlerdi.
İşgal günlerinde olduğu gibi Boğaz'a demirlemişlerdi.
İngiltere Kraliçesi, elçilik binası yerine, bu zırhlının güvertesinde davet verdi.
Dindar cumhurbaşkanımız ve Akp şürekası, koşa koşa İngiliz zırhlısının güvertesindeki davete katıldı, sırıtarak poz verdi.

Kraliçe gitti.

Şak… ABD başkanı geldi.

Anıtkabir'e uğrayacak diye Misak-ı Milli kulesine oda parfümü sıkıldı.
Çankaya Köşkü'nde dip köşe temizlik yapıldı.
Dindar cumhurbaşkanımız, vişneli yaprak sarması, peynirli suböreği, içliköfte, tava lagos, deniz börülcesi, enginarlı mantı, safran sosu gezdirilmiş limon kremalı fıstıklı baklava, nevzine ve kaymaklı ayva tatlısıyla, corvus teneira ve sarafin cabernet sauvignon şarapları ikram etti.
Tbmm'ye geçen ABD başkanına bizzat Tbmm başkanımız tarafından gümüş tepside çifte kavrulmuş lokum tattırıldı, turkuaz çini tabak hediye edildi.
Normalde meclise pek uğramayan mebuslarımız, iki saat önceden yerlerine oturdu, ABD başkanı girer girmez ayağa fırlayarak dakikalarca alkışladı, coşkuyla alkışlamaktan avuçları kızardı, çıkışta hatıra fotoğrafı çektirmek için kuyruğa girdiler.
İstanbul'a geçen ABD başkanına Dolmabahçe Sarayı Müsabihan Köşkü'nde sanat musikisi dinletisi sunuldu.
ABD başkanıyla asrın liderimiz elele oturdu, duygulu anlar yaşandı.
ABD başkanı nezaketen müziği dinliyormuş gibi yaptı, şu enstrümanın ismi ne diye sordu, kanun dediler, ağırlama heyetinden biri sırıtarak espri yaptı, kanun ama mecliste çıkardığımız kanunlardan değil dedi, ABD başkanı gülmedi.
Havayı yumuşatmak için ud'la country parça çalmaya başladılar, ABD başkanı daha fazla dayanamadı, kalkalım artık dedi.
Sultanahmet Camisi'ne geçen ABD başkanı, kapıda ayakkabılarını çıkardı, Müslüman aleminin gönlünü fethetti, sayın ahalimizden ağlayanlar oldu.
ABD başkanının çoraplı ayakları akşam ana haber bültenlerinde azz sonra'yla duyuruldu, kapıda çıkardığı ayakkabılarının önden, yandan, yukardan, her açıdan görüntüleri yayınlandı, 45 numaraydı, ayakkabıları mobese kamerasından gösteren televizyon bile oldu.
ABD başkanı Ayasofya'ya girerken, sütunun kenarında oturan sokak kedisinin kafasını okşadı, şırrak, kediyi canlı yayına çıkardılar!
“Gli” isimli mübarek kedinin şaşı olduğu, daha önce Ayasofya'yı ziyaret eden Papa tarafından okşanarak kutsandığı anlaşıldı.
Ntv'ye çıkarılan emekli bi diplomat, ABD başkanının hayvan sevgisini anlattı.
Tophane-i Amire'ye geçerek, üniversite öğrencilerine konuşan ABD başkanı, sanki beş vakit namaz kılıyormuş gibi “ezandan önce bitirelim” dedi, duygu sağanağı yaşandı, ABD başkanının ezana hürmetinden ötürü gözyaşlarına boğulanlar oldu.
Habertürk'e çıkarılan bi ilahiyatçı, Abd başkanlarının namaza olan saygısını anlattı.
Adanalı kebapçılar beş koyun keserek yaptıkları beş metrelik kebabı ABD başkanına ithaf edip, Beyaz Saray'a gönderdi.
Bartınlı ev kadınları, belediye binası önünde basın açıklaması yaparak, ABD başkanının eşi first leydiye tel kırma işlemeli şal postaladı.
Ceyhanlı bir vatandaşımız, haber ajansları aracılığıyla duyurdu, ABD başkanının kızlarına cooker cinsi yavru köpek hediye edeceğini müjdeledi. Ama, Sivas esnafı daha atik davrandı, kangal yavrularının çoktan gönderildiği açıklandı.
Van'ın Gürpınar ilçesine bağlı Çavuştepe köyünde 44'üncü ABD başkanı şerefine 44 kurban kesildi, alınlarına sürüldü, davul zurnayla halay çekildi, Çavuştepe sakinleri adına Cnntürk'e konuşan Abdülkerim Kulaz “her zaman arkasındayız, çocuklarına da bir gözü mavi, bir gözü sarı Van kedisi hediye edeceğiz” dedi.
O zamanlar Star haber'deydim… Baktık ki, sayın ahalimiz ABD başkanına bayılıyor, ABD başkanının ninesinin Afrika'daki Kogelo köyünden hemşerileri olan ve Kayseri imam hatip lisesinde okuyan Kenyalı öğrencileri canlı yayına çıkardık. Sayın ahalimiz kameranın önüne doluştu, “Türkiye sizinle gurur duyuyor” diye omuzlara aldılar, pastırma yedirdiler, Kenyalı imam hatiplilere gesi bağlarında dolanıyorum'u söylettik, reyting rekoru kırıldı.
Ertesi gün… Eşşek yükü uydu parası ödedik, harbi harbi Kenya'nın Kogelo köyünden canlı yayın yaptık. ABD başkanının uzaktan teyzesinin görümcesini, halasının bacanağını filan, kolundan yakaladığımızı yayına çıkardık. Dilleri dönmedi, selam diyemediler, salam Türkiye dediler. Yemek pişirdikleri kazanları ters çevirip darbuka yaptılar, bi konser kardeşim, yıkıldı ortalık… Değerli ağabeyim Uğur Dündar meslek hayatı tarihinde ilk defa gülmekten bülteni sunamadı, araya reklam girmek zorunda kaldık.
Rakip kanallardaki Ali Kırca'yla Mehmet Ali Birand'ın kendi bültenlerini bırakıp, stüdyolarındaki televizyonlardan yan gözle bizim ekranı seyrettiklerini biliyorum.
Samsunlu yerel sanatçı, üzerine “Mister Obama” kazıttığı kemençeyi Abd büyükelçiliği'ne gönderdi.
Konyalı kunduracı ABD başkanına özel ayakkabı imal etti, seçimi kazanırsa bir çift göndereceğim diye kendi kendime söz vermiştim dedi.
Vezirköprülü el sanatları öğretmeni, ABD başkanının ailesine seccade, yemeni ve Osmanlı yeleği tasarladı.
Beyşehirli balıkçılar, buğulama yapsınlar diye, Air Force One uçağına 6.5 kilo sazan gönderdi. “İyi de bu balıklar yolda kokmaz mı?“ diye sorulunca, “bi şeycik olmaz, strafor kutularda buzladık” dediler.
Zonguldaklı emekli işçi, Devrek bastonu kargoladı.
Deri konfeksiyoncuları derneği, ABD başkanına siyah deri ceket yaptırdı, Susurluk kuzu derisinden yapılan ceketin astarı şile bezinden, düğmeleri buffalo boynuzundandı.
Halı ihracatçıları birliği, ABD başkanına özel halı dokuttu, sekiz ayda hazırlandı, düğümleri Bursa ipeğinden yapıldı.
Bir baklava firması, ABD başkanı için özel, kuş üzümlü, fıstıklı, çikolatalı baklava icat etti, “Obama Baklava” ismini Türk Patent Enstitüsü'ne tescil ettirdi, ABD başkanının kaldığı otele gönderdi.
Bir aydınlatma firması, ABD başkanına abajur hediye etti, abajarun ismi “umudun ışığı”ydı, ABD başkanının dünyayı aydınlatmasını sembolize ediyordu.
Vakko, ABD başkanına kadife kumaştan, lale motifli kravat hediye etti, first leydi için de Kanuni Sultan Süleyman tuğralı, Haliç desenli eşarp tasarlandı.
Uzaylı sanatçımız Mustafa Topaloğlu “Hello Obama, hoşgeldin başkanlığa, durdur bu savaşları, bitsin artık gözyaşları, geri getir umutları” şeklindeki klibini yayınladı, hit oldu.
Siirt valisi, ABD başkanına İngilizce tweet attı, “ben Türkiye'de valiyim, sizi seviyorum, hayatınız ve başkanlığınız çok başarılı, sizin gibi olmayı umut ediyorum” diye yazdı.
Henüz Akp'ye geçmemiş olan Saadet Partisi genel başkanı Numan Kurtulmuş, ABD başkanına tebrik telgrafı çekti.
Kambersiz düğün olmaz, Akp şakşakçısı Tobb başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu “ABD başkanına güvendiğini” açıkladı.
Akp yağdanlığı yalaka gazetelerimiz “I love Obama” başlıklarıyla çıktı.

Sonra?

Mustafa Kemal'le birlikte emperyalizmin kafasını masaya vura vura Lozan'ı imzalatan, milli mücadele kahramanımız İsmet İnönü'ye “Amerikancı” diyorlar iyi mi.'

Yazıyı SÖZCÜ'den okumak için tıklayın

Etiketler
İnönü Erdoğan Yılmaz Özdil İsmet Yılmaz