Erdoğan: Özgürlük atmosferini hakim kıldık
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜGVA Genel Merkezi Açılışı'nda konuştu.
"Açılışını yaptığımız TÜGVA Genel Merkez binasının ülkemiz, milletimiz ve gençlerimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Mimarından, mühendisine, işçisine kadar teşekkür ediyorum. TÜGVA Genel Merkezi'nin vâkıfımızın misyonuna yaraşır bir yer olduğunu görüyoruz. Diğer vakıf ve derneklerimiz için bir model teşkil edeceğine inanıyorum.
Sıradan bir binayı hizmete almıyoruz. Akıllı sınıfı, kıraathanesi, toplantı salonlarıyla örnek bir eseri ülkemize kazandırıyoruz. Burasının 81 il, 404 ilçeye yayılan TÜGVA merkezi olmasıyla her yaştan gençlerimiz için çekim merkezi olacağına inanıyorum.
Fiziki yapısı ne kadar güzel, ne kadar kullanışlı olursa olsun, bir mekana anlam veren orada hizmet veren insanlardır. Orada insan yoksa orası bir beton yığını olmaya mahkumdur. TÜGVA'yı beton yığını olmaktan kurtaracak olan da arkadaşlarımızdır. Sizlerin çalışmalarıyla, gayretleriyle anlam bulacaktır. Burası ancak gençlerin 'Benim vakfım, yuvam, okulum' diye sahiplendiği zaman gerçek bir genel merkeze dönüşecektir.
TÜGVA 81 vilayetimizin tamamında örgütlenmesini tamamladı. Faaliyetleriyle kurumumuz 4,5 milyon aşkın gencimize ulaşmayı başlardı. Yurtlarımızdaki doluluk oranı yüzde 90'ların üzerine çıktı. 7 bin 500 civarı öğrencimize sıcak, ferah bir ortamda barınma imkanı sunuluyor. Medya iletişim okullarından, spor kulüplerinden gençlerimizin ihtiyaç duyduğu alanlarda vakfımız projelere imza atıyor. Şimdilik Arapça ve İngilizce olarak yürütülen bu projenin gönül coğrafyamızı kuşatacak şekilde genişletilmesini temenni ediyorum.
Yaşları, eğitim seviyeleri farklı on binlerce gencimiz için okul oluyor. Yurtlarımızda kalan bu çatının gençlerimize kazandırmak istediği değerleri özümseyen gençlerimizi birer TÜGVA mezunu olarak görüyoruz. Eğitimlerini tamamladıktan sonra TÜGVA mezunlarının vâkıfımızın misyonunu çok daha ileriye taşıyacağına inanıyorum.
Gençlik, istikbalimizin teminatıdır. Gençlerini ihmal eden geleceğini de tehlikeye atıyor demektir.Son 16 yıldır gençlerimize sahip çıkmanın, onları yetiştirmenin mücadelesini veriyoruz. Bugüne kadar pek çok yatırımı hayata geçirdik. Üniversite sayısını 206'ya çıkardık. 16 yıl evvel burs kredi olarak aylık sadece 45 lira alan bir öğrencimize 500 lira vermeye başlıyoruz.
Evlatlarımıza 286 gençlik merkezimizle sosyal gelişimleri için her türlü imkanı sunuyoruz. Yurt dışı eğitimlerle, mesleki eğitimler için teşvikler veriyoruz. Astronomi ve uzay bilimlerini ve teknolojilerini, tohum bilimi ve teknolojisini YÖK Başarı Bursları kapsamına aldık. Gençlerimizin özgürlük alanlarını genişleterek bir iklimi ülkemiz genelinde tesis ederek yapmaya çalışıyoruz.
"SON 16 YILDA KAYBEDENLER..."
Darbe dönemlerinin baskıcı, faşist anlayışını rafa kaldırdık. Utanç sahnelerine son verdik. Vesayetçi zihniyetin esiri olmaktan kurtardık. Kılık kıyafetten horlanmadığı bir özgürlük atmosferini hakim kıldık. Bu süreçte sadece kendimize değil, bizimle aynı dünya görüşünü paylaşsın, paylaşmasın herkese hizmet etme gayreti güttük. Bize yapılanları başkasına yapmadık. Son 16 yılda hareket alanı daralanlar sadece terör örgütleri ve yandaşları olmuştur. Son 16 yılda kaybedenler hiçbir riske girmeden para kazanmaya çalışan asalaklar olmuştur. Bir avuç seçkin olmuştur. Bunlar dışında hiçbir vatandaşımızın özgürlük alanı daralmamıştır.
Türkiye'nin son 16 yılından rahatsız olanlar, kendilerini imtiyazlı vatandaş olarak görmeye alışanlardır. Biz demokrasinin gelişmesi, hak ve özgürlük alanlarının gelişmesi için çalışma devam edeceğiz.
"YENİ DÖNEMİN ARİFESİNDEYİZ"
2002'den bu yana gerçekleştirdiğimiz reformlarla 2053, 2071 hedeflerini gerçekleştirecek gençlerimiz için altyapıyı kurduğumuzu düşünüyorum. Bizim ve bizden sonraki nesillerin boğuşmak zorunda kaldığı engeller gençlerimiz önünde durmuyor. Yeni bir dönemin arifesindeyiz; bu dönemin adı yeniden diriliş, yeniden şahlanış dönemidir. Bu dönem yeniden büyük Türkiye idealini pratiğe dökmedir. Bu asla yayılmacı bir ideal değildir. Biz kendimizle beraber mazlum ve mağdurların barış içerisinde yaşadığı küresel bir sistemin savunuculuğunu yapıyoruz.
"BUNLARIN İNSANLIKTAN NASİBİ VAR MI?"
Ana muhafetin başı İngiltere'de Türkiye'deki Suriyelileri tekrar göndereceğiz diyor. Bunun insanlıktan nasibi var mı? İnsanlıktan nasibi almayan söylebilir. Ensar ile muhacir nedir bu bilmez. Bunlarda böyle bir kavram yok. Bunlar her zaman zulümle iç içe olmuş. CHP'nin tarihini iyi biliriz. Onların yakın siyasi tarihimizde Adnan Menderes'i arkadaşlarını nasıl idam ettiklerini iyi biliriz. Onlar bundan zevk duyanlardır. Onlar Ankara'dan İstanbul'a teröristlerle yürüyebilirler. Biz rahmetle yürümeye devam edeceğiz. Bay Kemal sen onlarla yürümeye devam et, biz mazlumlarla yürümeye devam edeceğiz. Çocukların güvende olmadığı bir dünyada hiç kimse güvende değildir. Gençlerin terör, uyuşturucu veya ahlaksızlık batağında can verdiği dünyada hiç kimse geleceğe umutla bakamaz.
Hiç şüphesiz bu idealimizi devlet olarak gerçekleştirmemiz mümkün değildir. STK'ların, TÜGVA'nın sahiplenmediği bir davanın başarısı yoktur. Bu kurumlara büyük görevler düşüyor. Biz TÜGVA'ya sıradan bir vakıf olarak bakmıyoruz. Burada görev yapan arkadaşlarımızı Dede Korkutları, Fatihleri, Akşemsettinleri olarak değerlendiriyoruz. Bu çatı altında eğitimleri devam eden kardeşlerimizi Aliya İzzetbegoviç olarak görüyoruz.
TALEBELİK DİPLOMA AVCILIĞI DEĞİLDİR
Talebelik diploma avcılığı değildir. Biz rengi, dili, kökeni ne olursa olsun, tüm insanlığın yaratılıştaki kardeşliğine inanıyoruz. Biz diğer toplumlara öteki olarak bakmıyoruz. Burası hepimiz için imtihan dünyasıdır. Bizim tarihimiz hiçbir albenili sıfatı olmadığı halde ömrünü insan yetiştirmek için vakfetmiş gönül insanlarıyla ariflerle dolu. Şu anda burası SETA böyle bir merkez. Hedef büyük. Bu bir hedef göstermektir. Burada ruhların fethi için gençlerimizin önemli bir çalışmayı yürütüyor olması sıradan değil. Bizim rehberlerimiz bunlar. Bizim önderlerimiz bunları yaptı, buralara geldi, bizler de bu çalışmaları yapacağız. 2023, 2053, 2071 bunun için önemli.