MHP'li Semih Yalçın: Nagehan Alçı gibi...
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve MHP İstanbul Milletvekili Semih Yalçın hükümeti eleştirirken Nagehan Alçı'ya sert suçlamalarda bulundu.
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve MHP İstanbul Milletvekili Semih Yalçın, ittifak açıklamalarının ardından sosyal medya hesabından yeni değerlendirmelerde bulundu. Yalçın, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarda hükümetin faaliyetlerini ve 'Andımız' kararını eleştirdi.
Semih Yalçın, "Didem Aslan Yılmaz’ın programı üzerine yaptığımız açıklamadan ifade edilmeyenler; Türkiye’de yaşayan farklı etnik kökenlerden insanların çimentosu olan Türk kavramına ırkçı ve etnik anlamlar yüklenip kirletilmesine izin verilmemelidir. Türkiye’de etnik aidiyetleri bir potada birleştiren, vatandaşlık kimliğimizin adı olan Türk kelimesinden alerji duyulmasının, milletimizce hoş karşılanmadığı bilinmelidir. Hainler ve bölücüler dışındaki Türk vatandaşlarının, Türk adından gocunmayıp millet sevgisiyle dolu olduğunu gösteren sayısız örnekler vardır.
Sadece Türkiye’ye değil, bütün dünyaya ibret olacak bu tarih; Türklüğün, etnik aidiyetlerin fevkinde ve ırkçılığı reddeden bir vatandaşlık kimliği olduğunu ispatlayan oldukça çarpıcı bir vesika, bir millî duruş belgesidir. Danıştay’ın tespitinde olduğu gibi, Andımız; yeni nesillerin ülkesine anayasal vatandaşlık temelinde aidiyetini ve bağlılığını güçlendirmeyi; onlarda millî, manevi ve kültürel değerlerin oluşumuna katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Ne yazık ki Türkiye, Andımız’ın yasaklandığı 2013 şartlarından oldukça farklı ve tehlikelerle dolu bir kulvardadır. 2013 sonrasında PKK, FETÖ ve DEAŞ başta olmak üzere ayrılıkçı terör unsurlarıyla daha çetin bir mücadeleye girişilmek zorunda kalınmıştır.
Andımızın yasaklanmasının toplumsal barışa katkısı olmadığı gibi, 5 yıllık süre zarfında bölücü ve ayrılıkçı mihrakların hendekler kazarak devlete başkaldırmaya yeltenmelerine mani olmadığı görülmüştür. Son beş yıl zarfında mazbatalı teröristler, ölü PKK’lıların cenazelerine fütursuzca katılmaya başlamışlar, ayrılıkçı söylemlerine daha çok hız vermişlerdir. Yani Andımız’ın yasaklanması bölücülere yaramış, ayrılıkçılara cesaret vermiştir. Kendini gizlice başka aidiyet içinde hissedip bunu bir türlü açık edemeyenler, Türklükten rahatsızlıklarına politika kılıfı geçirmenin artık çıplak gerçeği örtemediğini görmelidirler. http://N.Al çı ve S. ÖZIŞIK örneğinde olduğu gibi..
Milletimiz artık farkındadır ki Andımız’a duyulan alerji, aynı zamanda Türklüğü inkârın etnik dışavurumudur. Andımıza “ırkçılık” yaftası yapıştırılması, vaktiyle “Türk olmaktan kurtulduk.” diye sevinenlerin el ovuşturmasından daha beter bir tavır, daha namert bir oportünizmdir. Andımız karşıtları mertçe asıl niyetlerini belli edeceklerine, sadece Türk yargısını töhmet altında bırakmakla kalmamakta; devletimizin kurucusu ve sahibi olan milyonlarca Türk’ün kendilerine tanıdığı yetkileri istismar etmektedir. Eğer Danıştay’ın içtihadı siyaset yapmaksa, 70 yıl boyunca “yurdunu ve milletin özünden çok sevdiklerini” haykıran milyonlarca körpe dimağ da siyaset(!) yapmıştır.
Oysa Danıştay siyaset yapmadığı gibi, yavrularımızın milletimiz adına ant içme geleneğini yasaklayan politikacıların hatasını düzeltmiş bulunmaktadır. Danıştay’ın 8. Dairesi’nce Andımız hakkında alınan karar; yasaklamanın arkasında siyasi iradenin değil, sadece bazı gizli Türklük düşmanlarının olduğunu ortaya koymuştur. Söz konusu karar, affedilmez bir yanlışın telafisi açısından fırsat yaratmıştır.
Bu fırsat heba edilmemelidir. Danıştay’ın kararı temyiz edilmemeli, Andımız’ın yeniden okullarda okunmasının önünü açılmalıdır. Andımız kaldırıldığından beri kanayan millî vicdanın sesine kulak verilmelidir. Türkiye’nin içinden geçtiği nazik bir dönemde ilgili ve yetkililer; yapıcı ve kucaklayıcı olmalı, Türk adından alerji duyan kesimlerin elini ovuşturmasına vesile olacak adımlardan kaçınılmalıdır."
Semih Yalçın'ın paylaşımları: