Özhaseki'ye CHP'den tepki: Başkanken yaptıkları unutulmadı

HALİDE DEMİR POLATLI -EGEPOSTASI- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Atila Sertel, AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki’nin İzmir için yaptığı açıklamalara sert bir dille tepki gösterdi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Büyükşehir Belediye eski Başkanı Mehmet Özhaseki’nin verdiği bir röportajda İzmirlilerin yaşam tarzı kaygısını anladığı ancak böyle bir şeyin olmayacağı şeklindeki açıklamasına tepki gösteren CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, “Kayseri belediye başkanlığı döneminde, topluma baskılama yoluyla kentte bir meyhane bırakmayan Özhaseki, toplumun yaşam biçimine karışmamaktan söz ediyor. Bu trajikomiktir. Yalandır” dedi.

AKP'li Özhaseki: CHP muhafazakar aday çıkarırsa seviniriz

AKP’NİN ZENGİNLERİ KAYSERİ’DE BÜYÜK OTEL VE BAĞ EVLERİNDE VİSKİ YUDUMLUYOR…

Kayseri’de Özhaseki döneminde insanların oturup içki içecekleri tek mekan kalmadığını, içki ruhsatlarının iptal edildiğini ve Kayserililer ile AK Partili zenginlerin büyük oteller ile bağ evlerinde içki içtiklerini savunan CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, bu düşüncelerini, “Bu açıklamaları, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı AKP’nin Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki söylüyor. Kayseri’de insanların oturup bira içebileceği, bir akşam yemeği yiyerek iki kadeh rakı içebilecekleri bir mekan kalmadığını çok iyi biliyorum. Ama AKP’nin zenginlerinin bir büyük otelde viski yudumladıklarını, bağ evlerinde buluşup tıka basa yiyip rakı içtiklerini biliyorum. Topluma baskılama yoluyla kentte bir meyhane bırakmayan Özhaseki, toplumun yaşam biçimine karışmamaktan söz ediyor. Bu trajikomiktir. Yalandır. İçkiye bir övgü yapmıyorum. Ya da meyhaneye bir övgü yapmıyorum. Ancak insanların yaşam tarzına karışmayı da doğru bulmuyorum. Bir belediye başkanının ruhsatları iptal ederek, -insanların ancak bağ evlerinde ve büyük otellerde içki içmelerine göz yuman bir belediye başkanının- şimdi kalkıp İzmir’den söz etmesini manidar buluyorum.”

İZMİRLİLER İNSAN HAKLARINA, ÖZGÜRLÜKLERE SAYGILIDIR

CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, “İzmir’in kendine özgü bir yaşam biçimi var. İzmirliler laikliğe, insan haklarına, özgürlüklere önem verdiği gibi, kimsenin düşüncesine, inancına, yaşam biçimine karışmaz, saygı duyar” diyerek, İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanlığı dönemindeki bir gözlemini anlatarak, şunları söyledi:

“Ben cemiyet başkanı iken Kordon’da odamdan dışarı baktığımda belki on belki, belki elli kez şu tabloyu gördüm; biri namaz kılıyor, birkaç genç oturmuş ellerinde bira içiyor. Ne bira içen namaz kılana, ne namaz kılan gelip ‘Niye bira içiyorsun?’ diyor. İzmir’de böyle bir özgürlük ortamı vardır. Bu özgürlüğü ortadan kaldırmak için çok hevesliler. Bunu başaramayacaklar. Bundan eminim. İzmir’in insanları giyim, yaşam-kuşam kadar birbirlerine saygılı davranmaya da çok özen gösterirler. Siz hiç İzmir’de kısa etek giydi diye birinin tokatlandığını duydunuz mu? Bir genç kızımız başı açık diye saçının çekildiğini gördünüz mü? Bunların yönettiği kentlerde, baskılamanın alabildiğine arttığı kentlerde, başı açık gezdi diye genç kızların dayak yediğini görüyoruz.”

AKP’LİLER MAHALLE BASKISINI İYİ BİLİR

Açıklamalarını, “AKP’liler mahalle baskısını iyi bilir. İnsanları kendileri gibi olmaya ya da görünmeye zorlar. Aksi durumda her türlü yöntemi uygularlar. Bu açıklamalarında samimi değiller” şeklinde sürdüren CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, AK Parti’nin İzmir’de yerel seçimlerde yine hüsrana uğrayacağını söyleyerek, “İzmir’den dört alıp bir geri veren siyasi iktidar ve İzmirlileri siyasi rüşvetle kandırmaya çalışanlar İzmirliler tarafından yine hüsrana uğratılacaklardır. Diğer kentleri de kaybedeceklerdir. Çünkü artık toplum bunların gerçek yüzünü iyi tanımıştır” ifadelerini kullandı.

ÖZHASEKİ NE DEMİŞTİ?

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, “Mesela İzmir gibi bir yerde vatandaşın AK Parti belediyeciliğinin tadına bakmasını istiyoruz. Yani bir görsünler. Bu illerde zorlanıyoruz. İzmir’deki insanlar daha çok özgürlüklerine, demokrasiye düşkünler. Bu çok doğal bir şey. Özel yaşamına müdahale edilecek kaygısı ön planda gibi görünüyor. Ben bu kaygıyı çok iyi anlıyorum. Nihayetinde ben bir belediye başkanıydım. Partimizden giden bazı genel başkan yardımcısı ya da müfettiş arkadaşların o bölgede söylediği küçük sözler, bağlamından kopartılıp “Bunlar bizim her şeyimize karışacaklar kardeşim. Aman hizmet falan bir tarafta dursun, kimse bizim keyfimize karışmasın” gibi bir anlayışın doğduğunu görmek beni gerçekten üzüyor. Siz iş yaparsanız vatandaş sizi seviyor ve İzmirli bunu yaşasın istiyorum. Belediyeler siyaset yeri değil, hizmet yeridir. Belediye başkanı şehrin siyasetini belirlemez. Şehrin geleceğini konuşur, projeler ortaya koyar, projeyi omuzlarına alır, yürütücüsü olur” şeklinde konuşmuştu.