HDP: 'AKP yaşam hakkını hedef alıyor'

Artı Gerçek - 4 Kasım'ı demokratik siyasete yapılan saldırının tarihi olarak nitelendiren HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, AKP'nin sağlıkta şiddet tasarısıyla, yaşam hakkını hedef aldığını söyledi.

Partisinin grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin gündeminde, Roboski katliamı, HDP Eş Genel Başkanları, milletvekilleri ve parti yöneticilerinin tutuklanmalarıyla başlayan 4 Kasım süreci, sağlıkta şiddeti önlemek için hazırlandığı iddia edilen yasa tasarısı, YÖK'ün yıl dönümü ve Sayıştay raporlarıyla da resmiyet kazanan kayyım yolsuzlukları vardı.

Roboski katliamının aydınlatılmadığı gibi katliam denmesinin de yasaklandığını ifade eden Temelli, "7 yıldır aydınlatılmadan duruyor. Ama 'Katliam' demek yasak. Roboski halkı 7 yıldır adalet bekliyor. Biz adalet mücadelesinde onlarla yan yana olmaya devam edeceğiz" dedi.

'4 KASIM DEMOKRATİK SİYASETE SALDIRININ TARİHİDİR'

HDP Eş Genel Başkanları, milletvekilleri ve parti yöneticilerine yönelik ev baskınları, gözaltılar ve tutuklamalarla başlayan sürecin demokratik siyasete yapılan bir saldırı olarak nitelendiren Temelli, "4 Kasım demokratik siyasete dönük saldırının tarihidir. Arkadaşlarımız bu yüzden içerideler hala. HDP'yi susturmak hükümetin yoluna devam edebilmesi için yegane yoldur. O yüzden saldırıyorlar HDP'ye. Hakikatin sesiyiz; her kürsüde, her yerde konuşmaya devam edeceğiz. Bu ses halkımızın sesi, kısamayacaklar. İstediğiniz kadar fezleke yazın, dönen dönsün yolundan. Biz dönmeyiz" dedi.

'AKP DOĞRUDAN YAŞAM HAKKINI HEDEF ALIYOR'

AKP'nin sağlıkta şiddeti önlemek için hazırlandığını iddia ettiği ancak bir çok çevrenin KHK ile ihraç edilen hekimlerin çalışma haklarını tamamen elinden alacağına dikkat çektiği tasarıya da değinen Temelli, iktidarın doğrudan yaşam hakkını hedef aldığını söyledi:

Komisyondaki tasarı sağlıkta siyasal şiddeti doğuruyor. KHK ile ihraç edilen doktorlar SGK ile anlaşmalı kurumlarda çalışamaz diyor. Böyle bir hak gaspı şiddetin en saf halidir. Doğrudan insanın yaşam hakkını hedef alıyor. Bunlar bu hakka göz koymuş. OHAL devam ediyor. Dikkat edin AKP bugüne kadar sağlık hakkından bahsetmedi. Sürekli sağlık sektöründen söz etti. Sürekli yatırımlar anlattı. Önleyici sağlık hizmetlerinden söz etmedi. Sektörel bir anlayış bu. Sağlık hakkı değil beton hakkıdır bu. Çünkü sağlık yatırımı diye para betona verildi.

Hasta tutuklu Sise Bingöl ve diğer hasta tutukluların durumuna de değinen Temelli, "Sise Bingöl 80 yaşını aştı. Cezevinde. Yakınları gittiğinde tanıyamayacak kadar sağlık sorunu yaşıyor. Hala cezaevinde. Cezaevinde 1174 tane ağır hasta var" ifadeleri kullandı.

'AFRİN'DEN 50 BİN TON ZEYTİNİ TÜRKİYE'YE GETİRDİLER'

TSK'nin Kobani'ye yaptığı saldırıları da değerlendiren HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Afrin'deki operasyonların ardından zeytinliklerin yağmalandığını, Türkiye'ye 50 bin ton zeytin getirildiğini öne sürdü:

Niye Kobane'ye saldırıyorsunuz? Bu çeteleri desteklemeye neden devam ediyorsunuz? Operasyonun adını yanlış koymuşsun. Zeytin Dalı değil zeytin talanı. 50 bin ton zeytin getirmişler. ÖSO çeteleri Afrin'de onların malına mülküne el koydu. Burada satıyorlar. Bu zeytinleri kim satıyor, kim alıyor? Daha önce patates almışlardı."

'ANTEP BELEDİYESİ ADETA YOLSUZLUK LABORATUVARINA DÖNÜŞTÜ'

Sayıştay raporlarıyla da resmiyet kazanan kayyım yolsuzluklarına da değinen Temelli, IŞİD'le ilişkisi olduğu belirtilen Antep belediyesinin adeta yolsuzluk laboratuvarı olduğunu söyledi:

"Sayıştay raporlarında yolsuzluklar çıkınca hemen yöneticiyi görevden aldılar. Antep'te kayyım yok ama 10 kayyımlık yolsuzluk var. Antep belediyesinin IŞİD'le ilişkisi biliniyordu. Antep adeta yolsuzluk laboratuvarı olmuş. Kayyımlar için çuvalla para gönderdiler diyen eski Kayseri belediye başkanı bir tane belge göstersin. Ama kendi hakkında 26 sayfalık belge var. Şimdi Türkiye'yi yolsuzluk ülkesine çevirmeye çalışıyorlar.

'AKP YÖK'Ü 12 EYLÜL REJİMİNİN BİLE HAYAL EDEMEYECEĞİ YAPIYA DÖNÜŞTÜRDÜ'

Kuruluş yıldönümü nedeniyle YÖK'e de değinen HDP Eş Genel Başkanı Temelli, "YÖK kurulalı 37 yıl olmuş. YÖK özgür düşünceye yönelik cuntanın düzenlediği bir disiplin yönetmeliğidir. Bilim emekçisine öğrenciye pranga vurmaya yönelik bir disiplin yönetmeliğidir. Herkes iktidara gelirken YÖK'ü kaldıracağız dedi. Bunlar YÖK'ü 12 Eylül rejiminin bile hayal edemeyeceği bir yapıya dönüştürdüler" dedi.