Akpınar: 'İzmir esin kaynağı, oksijen çadırıdır'
İzmir’de ismi adaylar arasında geçen Karşıyaka Belediye Başkanı Akpınar, “Başkan, kendisini aday gösteren partinin ideolojisini kente yansıtmalıdır” diyor.
Hakan Dirik/ Cumhuriyet Onunla olmadık yerlerde karşılaşabilirsiniz; mesela kırmızı ışıkta durduğunuzda yanınızdaki motorsikletin üstünde. Başka bir gün konserde, ama seyircilerin arasında değil, grubun bateristi olarak. Üstelik kendi bestesinin çalınmasına eşlik ediyor olabilir. Hatta bir kitapçının raflarında bile karşınıza çıkabilir; yazdığı “Bir başkan, Bir Şehir, Bir Aşk” kitabıyla...
İzmir’in Karşıyaka’sının “sıradışılığını sıradan hale getiren” belediye başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar’la ilçesindeki başkanlık serüvenini, CHP’yi, içindeki çalkantıları, sosyal demokrat belediyeciliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı aday adaylığını konuştuk. Geçen yerel seçimlerde, Konak Belediye Başkanı aday adaylığıyla başlayan süreçten Karşıyaka Belediye Başkanı olarak çıkan Akpınar, bu kez rüzgârın kendisini büyükşehire taşıması olasılığına ilişkin “Hayaller emek ve cesaret ister. Cesareti halkımdan emeği de çalışma arkadaşlarımdan alıyorum” diyor. CHP’nin gençlik kollarından gelen İzmir’deki tek belediye başkanı olduğunun altını çizen Akpınar, “Bizim adayımız için iğneyle kuyu kazmamıza gerek yok. Parti kadrolarımız içinde bu işi hakkıyla yapabilecek arkadaşımız var” diyerek parti kültürüyle yoğrulmuş kişilerin aday gösterilmesi gerektiğini vurguluyor:
Gençlikten geliyorum
“ İzmir’de partinin tüm kademelerinde görev yaptıktan sonra belediye başkanı olmuş biriyim. İlçe gençlik kollarında başlayan siyasi yaşamımda hemen her kademede görev yaptım. 2014 yılında 44 yaşında belediye başkanı oldum. Yerelde gösterdiğim başarıların temelinde CHP örgüt kültürünü içselleştirmem vardır. Başarılı olmak gibi bir sorumluluğum vardı. Çünkü gençlik kollarından gelip belediye başkanı olmamla birlikte birçok genç arkadaşıma rol model oldum. Onlara cesaret vermenin mutluluğunu yaşıyorum. CHP’nin içinden daha birçok değer çıkacak. Onları yetiştirecek olan bizleriz. Bunu da kendime görev ediniyorum.”
‘Proje’nin sonu
“Türkiye’de artık proje belediyeciliği bitmiştir” diyen Akpınar, yerel yönetim anlayışını şöyle anlatıyor:
“Bugün belediye başkanı, inandığı yolda, ama kendisini aday gösteren partinin ideolojisini kente yansıtmak zorunda. Makam sevdasıyla, ‘Ben bu konumdayım ama şunları yapamam yasalar elvermiyor’ bakış açısında olmamalı. Sosyal demokrat politikaları hem belediye başkanı olduğu belediyeye hem de kent halkına hissettirmeli. Elbette baskılar olacak, elbette yasaya bağlı kalarak yöneteceksiniz ama tüm bunlar seni yanlış yola sürüklemesin diye mücadeleni de vereceksin. Kimileri kefenini giyip yola çıkıyor; biz her sabah ölecekmiş gibi hazırlanıp ama hiç ölmeyecekmiş gibi çalışarak yola çıkıyoruz.”
İzmir’i Türkiye’nin dört bir yanındaki sosyal demokratlar için “oksijen çadırı” olarak nitelendiren Akpınar, “Bu çadırı ülke geneline yaymak için çalışmalıyız. Önümüzdeki süreçte CHP, gerek partisine, gerekse kente yakışacak olan dinamik, üretken ve Cumhuriyet değerlerinden en ufak bir sapma yapmayacak olan adayları toplumla buluşturacaktır” diye konuşuyor.
İzmir esin kaynağıdır
Cumhuriyet değerlerinin korunması için CHP’ye büyük sorumluluk düştüğünü kaydeden Akpınar, “2023 yılında cumhuriyetimizin daha sağlam temellerleyürüyebilmesi için çalışmalıyız. İzmir bu anlamda da çok önemlidir. İzmir’de başkanlık yapmak demek, sosyal demokrat belediyecilik anlayışının Türkiye’nin dört bir yanındaki belediyelere esin kaynağı olması demek. Karşıyaka’daki hizmetlerimle yarattığım etki buna örnektir” diyor.