'Fatih Projesi giderleriyle 5 milyon öğrenci okutulurdu'

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda dün gündeme alınan Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde, CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül Bakanlığın 2017 bütçesinin Sayıştay raporuna değindi.

Süleyman Bülbül konuşmasında, “FATİH Projesi kapsamında ödeneklerden yolluk, zirve, kongre, ödül töreni, kitapların değerlendirmesi için yapılan çalıştayların toplam giderinin kaba bir hesapla 13 milyon TL’dir. Bir öğrencinin ailesine eğitim maliyetinin yıllık 2 bin 600 olduğu düşünülürse bu zirvelere, otellere verilen parayla 5 milyon öğrencinin eğitim masrafı giderilebilirdi, öğrenciler okutulurdu” dedi.

“BU UYGULAMA YURTTAŞLARIMIZI CEMAATELERİN KUCAĞINA BIRAKMAKTIR”

MEB’in okul öncesinden liseye kadar ailelere verilen burslardan 20 milyon TL, parasız yatılı öğrenciler için yine ailelerine verilen pansiyon yardımından 103 milyon TL kesinti yaptığını söyleyen Bülbül, “Bu ülkeye darbe girişiminde bulunmaya teşebbüs etmiş olan FETÖ terör örgütü gibi virüslerin en kolay türeyebildiği yer olan yurtlarda, yatılı okullarda okuyan çocuklarımıza ve ailelerine verilen bu yardımları kesmek bu mücadeleyi etkin hâle dönüştürmeyi engellemek anlamına gelir. Yurttaşlarımızı cemaatlerin, tarikatların kucağına bırakmaktır. Karaman’daki Ensar Vakfına ait yurttaki olayları açıktır, Adana Aladağ’daki öğrencilerimizin, çocuklarımızın başına gelen olaylar açıktır” şeklinde konuştu.

“İNSANA YAPILAN YATIRIMDAN VAZ GEÇİLİYOR”

Geçmiş yıllardan ders alınmadığı belirten Bülbül, “2018 yılında MEB’e ayrılan bütçe 92,5 milyar TL civarında. Bu rakama baktığımızda 2019 yılı için göreceli bir artış görülüyor ve genel bütçe 113 milyar 813 milyona çıkıyor. Fakat burada temel nokta şu ki 2018 yılı MEB bütçesinin millî gelire oranı yüzde 2,69 iken 2019 bütçesi için bu oran 2,56’ya düşüyor. Yani bir gerileme mevcut burada. Bütçe rakamsal olarak artış ama oransal olarak geri çekilmeye devam ediyor. 2018 yılı itibarıyla Millî Eğitim Bakanlığı bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay sadece ve sadece yüzde 8,36 iken 2019 yılında 2018’e göre neredeyse yarı yarıya azalarak yüzde 4,88’e geriliyor. Bu eğitime yani insana yapılan yatırımdan vazgeçmek anlamına geliyor” dedi.

ATANAMAYAN ÖĞRETMENLER

Bülbül konuşmasının sonunda Bakan’a şu soruları yöneltti:

“Atanamayan öğretmenler kanayan bir yara. Bakın, ben Aydın Milletvekiliyim. Aydın’da gencecik bir kızımız vardı. İsmi Merve Çavdar’dı. Sosyal bilimler öğretmeni olarak yüz binlerce ataması yapılmayan öğretmeden biriydi. İntihar etti. Bu büyük bir yara. Öğretmenlerimiz hak ettiği atamayı ne zaman alacak?

- Öğretmen maaşlarımız son on yıl içerisinde dolar bazında 270 dolar düşüş yaşanmıştır. Öğretmenlerimizin uğradığı maddi kaybın telafisi için ne yapılacaktır?”

- “Öğretmenlerimizin ek göstergelerini 3600’e çıkaracağız” sözü ne zaman yerine getirilecek?

- Eğitim sendikalarımızın talebi doğrultusunda eğitime hazırlık ödeneği sadece öğretmenlere değil tüm eğitim ve bilim emekçilerine yılda 2 kez en az bir maaş tutarında verilecek mi?- Öğretmen, akademik personel, memur ve yardımcı hizmetli açıkları ne zaman kapatılacak?

- Üniversite sınavlarında başarı sıralamasında en sonda yer alan, 100 binin üzerinde kontenjanı boş kalan okul türüne bütçeden en yüksek payın ayrılmasındaki amacınız nedir?

- Artık liyakate uygun atama yapacağınızı söylediniz. Ancak okul müdürlerinin yüzde 90’ından fazlası bir sendikanın üyesi. Hiç merkez teşkilatta AKP’li olmayan genel müdür ya da daire başkanı var mı?

- Edition First tarafından ana dili İngilizce olmayan 1,3 milyon kişinin katılımıyla yapılan İngilizce yeterlilik araştırmasına göre Türkiye 88 ülke arasında 73’üncü sırada yer alıyor. Türkiye’nin geçen yıl bulunduğu sıralama ise 62’ydi, bu da 11 sıra birden düşüşe karşılık geliyor. Türkiye 2012 yılından beri 32’nci sırada yer alıyordu. O tarihten beri her sene geriliyor. 2012 yılından beri ne değişti de İngilizce eğiti m seviyesi düştü. 2012 yılında başlayan 4+4+4 sistemi veya imam hatiplere olan ilginin artışı bu düşüşte pay sahibi midir?