Erdoğan: Yasaklardan ziyade özgürlüklerin konuşulduğu bir ülkede yaşıyoruz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mevlid-i Nebi haftası açılışında konuştu.
Bu yıl “Peygamberimiz ve Gençlik" temasıyla düzenlenen Mevlid-i Nebi programının açılış töreni Sinan Erdem Spor Salonu'nda yapıldı.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından organize edilen programa, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan Sela okunması ile başlayan program Edirne Selimiye Camii imam hatibi Alpcan Çelik'in Kuran-ı Kerim Tilaveti ile devam etti.
Erdoğan'dan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'a ilişkin açıklama
Bu yıl “Peygamberimiz ve Gençlik" temasıyla düzenlenen Mevlid-i Nebi programının açılış töreni Sinan Erdem Spor Salonu'nda yapıldı. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından organize edilen programa, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan Sela okunması ile başlayan program Edirne Selimiye Camii imam hatibi Alpcan Çelik'in Kuran-ı Kerim Tilaveti ile devam etti.
Programda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Çok değerli kardeşlerim, kıymetli misafirler. İstikbalimizin teminatı sevgili gençler, sizleri selamlıyorum. Gönüllerimizin efendimizin nuru ile dolduğu bu güzel gecede, bu programda olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Mevlid-i Nebi'nin dünyaya gelişinin yıl dönümünün ülkemiz, milletimiz için manevi bir uyanışa vesile olmasını yüce mevladan niyaz ediyorum. Bu anlamda Diyanet İşleri Başkanlığı'na şahsım ve milletim adıma teşekkürlerimi sunuyorum" ifadelerini kullandı.
Hazreti Muhammed'in yaşamına değinerek, insanlık için önemini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu seneki temanın 'Peygamberimiz ve gençlik' belirlenmesini doğrusu son derece önemli buluyorum. Herkesin onun yaşantısından alacağı örnekler bulunuyor. Özellikle gençlerin, onu kutlu mirasını öğrenmesi büyük önem arz ediyor. Gençliğin enerjisini çok iyi bilen efendimiz, en başından itibaren gençlerle çok yakından ilgilenmiştir. Peygamberimize ilk iman edenlerin, gençler olması asla tesadüf değildir. Efendimiz, gençlere güzeli anlatarak gençlere rehberlik etmiştir. Gençliğimiz üzerinde yapacağımız çalışmalar bizlere geleceğe çok daha iyi hazırlayacaktır. Son 17 yıldır gençlerimize büyük önem veriyoruz. Her konuda onların önünü açmaya çalışıyoruz. Gezi olayları ile başlayan ve 15 temmuz ile zirveye çıkan olaylar bu konuda ihmallerin nelere yol açacağını gösterdi" dedi.
Erdoğan, “İnsanların soyları üzerinden üstünlük yarışına girdiği bir dönemde 'beyaz derilinin siyah deriliye, siyah derilinin de beyaz deriliye bir üstünlüğü yoktur' diyerek bize eşitliği öğretmiştir. Hepimizin Ümmet-i Muhammed'in tüm fertlerinin onun yaşantısından alması gereken dersler bulunuyor. Bu ülkenin gençleri sağcı-solcu denilerek birbirine kırdırıldı. Gençliğimiz üzerinde yapacağımız çalışmalar bizleri geleceğe hazırlayacaktır. Gençliği ihmal eden, gençlerine sırtını dönen, onların ruh ve gönül dünyalarının imarı için gerekli özeni göstermeyen bir milletin istikbali ve istiklali tehdit altında demektir. Ülkenin camileri 18 yıl boyunca Ezan-ı Muhammediye hasret bırakılmıştır. Bu ülke 18 yıl boyunca ezana hasret bırakıldı. Şimdi yeniden bu hortlatılıyor, yeniden gündeme getiriliyor. Asla başaramayacaksınız. Benim aziz milletim bir daha o günlere dönmeyecek. Milletimizin desteği ve dayanışmasıyla çok önemli başarılara imza attık. Daha özgür ve daha ileri bir Türkiye'ye kavuştuğumuzu görüyoruz. 2002 ile 2018'in Türkiye'sini konuştuğumuzda her şeyin serbestçe konuşulduğu bir ülkede yaşıyoruz. Asıl görevimiz şimdi başlıyor. Şayet geleceğe serptiğimiz tohumları layıkıyla yetiştiremezsek verdiğimiz emeklerin tamamı boşa gidecektir. Şuan Almanya'da 3 milyon genç okuyor ama bizim ülkemizde 8 milyon genç okuyor. Nitelik olarak da daha da ileri gideceğiz" şeklinde konuştu.
Gençlere Hazreti Muhammed'in örnek hayatının anlatılması gerektiğini belirten Erdoğan, “Peygamber efendimizin nuru ile aydınlanmayan bir yer sapkın ideolojilerin bataklığıdır. Biz gençlerimize güvenmeliyiz. Onların dünyalarını kavramaya çalışmalıyız. Onları baskı altına almak yerine onları, sanat, siyaset, diplomasi gibi anlarlar da kendilerine geliştirecekleri imkanlar sunmalıyız. Onları asla küçümsememeliyiz. Hatasız kul olmaz. En büyük erdem yanlışta ısrar etmemektir. Biz örnek olursak, biz iyi örneklerin, güzel örneklerin yolunu açarsak bu ülkenin gençleri Kandil'deki terör baronlarının, Pensilvanya'daki şarlatanın, televizyon kanallarında sazlı sözlü program yapan ekran soytarılarının da ağlarına düşmeyecektir.