'Şüpheli bebek ölümü' Meclis gündeminde

'Bir bebeğin ölümünde hastanenin ihmali olduğu' iddia edildi. İddiayı CHP'li Sezgin Tanrıkulu Meclis'e taşıdı.

'Şüpheli bebek ölümü' Meclis gündeminde

İstanbul’da 2016 yılında özel bir hastanede hayatını kaybeden bebeğin hastanenin ihmalleri sonucu öldüğü iddialarını CHP’li Sezgin Tanrıkulu Meclis gündemine taşıdı.

İstanbul Esenyurt’ta 6 Kasım 2016 tarihinde özel bir hastanede dünyaya gelen Brusk Nef Başkıran adlı bebeğin hastanenin ihmalleri sonrası hayatını kaybettiği iddialarına ilişkin CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

‘2 SAAT İÇERİSİNDE VERİLMESİ GEREKEN İLAÇ 9 SAAT SONRA VERİLDİ’ İDDİASI

Hemşire Arzu Başaran Başkıran’ın bebeğinin akciğer gelişiminin tamamlanmaması nedeniyle alması gereken sulfaktan isimli ilacın ilk 2 saatte verilmesi gerekirken, 9 saat sonra verildiği ve bu nedenle bebeğin yeni doğan yoğun bakımında “diri diri boğulduğu” haberlerinin kamuoyuna yansıdığını hatırlatan Tanrıkulu, otopsi sürecindeki ihmal iddialarını da sordu.

Tanrıkulu otopsi aşamasındaki iddialara ilişkin,”Yapılan otopside beyinde kanama ve ileri derece beyin hasarı, böbreğinin çürüdüğü, bağırsaklarının ileri derece hasar gördüğü, hastane enfeksiyonu kaptığı net belirtilmesine rağmen, Adli Tıp tarafından bilinçli olarak gerçeğe aykırı rapor tanzim edilerek hastanede kusur yoktur raporu verildiği, ayrıca yapılması gereken otopsinin T.C. Adalet Bakanlığının 156 nolu genelgesinde açıkça belirtilen Minnesota Protokolü’ne uygun yapılmadığı da basına yansıyan haberler arasındadır” ifadelerine yer verdi.

‘RESMİ KAYITLARDA GÖRÜNMEYEN BİR DOKTOR MU MUAYENE ETTİ?’

“Brusk Nef adlı bebeğin ilacının geç verilmesi sonucu yoğun bakımda diri diri boğulduğu idd,ası doğru mudur?” diye soran Tanrıkulu’nun diğer soruları şu şekilde sıralandı:

-Arzu Başaran Başkıran’ı hastanenin resmi kayıtlarında görünmeyen bir doktorun muayene ettiği ancak, hastane kayıtlarında adı geçen bir başka doktorun kaşesinin kullanıldığı iddiaları doğru mudur?

-Akşam 21.00-21.30 civarı yeni doğan yoğun bakımında bulunan bebeğinin kuvözde önce kolunun mosmor olduğunu fark eden anneye; hemşirenin ‘onun zaten her yeri mor’ dediği iddiaları doğru mudur? İddialar doğru ise, anne ile görüşen hemşire kimdir?

-Bebeğin yaşadığı anormal durum hakkında tutulan rapor bulunmakta mıdır? Bu süreçte yapılan müdahale var mıdır? Varsa, bu müdahaleler nelerdir ve kimler tarafından yapılmıştır?

‘2 SAATTE YAPILMASI GEREKEN İLACIN 9 SAAT SONRA YAPILMASININ ZARARLARI NELERDİR?’

-Türk Neonatoloji (yeni doğan yoğun bakım) Derneği RDS (yeni doğan solunum sıkıntısı) kılavuzunda; “bebeklerde kurtarıcı surfaktan uygulaması mümkün olan en kısa zamanda (doğum sonrası en geç 1-2 saat içinde) yapılmalıdır” derken, Sağlık Müdürlüğü’nün yaptığı soruşturma raporunda; ‘bu hasta da geç dönemde uygun dozda uygulandığı tespit edilmiştir’ ifadeleri ile, ayrıca, doktorun ifadesinde “yenidoğan yoğun bakıma yatışının 7’nci saatinde yani doğumdan 9 saat sonra yaptığı” beyanı göz önüne alındığında; 2 saatte yapılması gereken ilacın 9 saat sonra yapılmasının bebeğe verdiği zararlar nelerdir?

-Bebeğin yeni doğan yoğun bakıma saat 15.30 civarı yatırıldığında kan gazındaki karbondioksit değerinin pCO2: 34 olduğu; akşam 22.45’te ise karbondioksit değerinin pCO2: 52’ e yükseldiği ve hayati tehlike sınırını geçmesine rağmen müdahale edilmediği iddiaları doğru mudur? Söz konusu iddialar doğru ise yaşanan bu ihmalin sorumluları kimlerdir ve sorumlular hakkında ne tür yasal işlemler yapılmıştır?

-Adli Tıp Kurumu’nun; ‘Bebeğin 33 haftalık prematüre doğduğu, Çocuk Hastalıkları uzmanı tarafından muayenesinin yapıldığı, tetkiklerinin istendiği, tedavisinin düzenlendiği, yoğun bakım ünitesine yatırıldığı, konsültasyonlarının yapıldığı, USG ve grafiklerinin çekildiği, beslenme ve antibiyoterapisinin başlanıldığı, genetik tetkiklerinin yapıldığı, EKO yapıldığı, tedavisinin verildiği, ileri tetkik ve tedavi amaçlı sevk yeri ayarlanarak uygun sevk koşulları sağlandığı, yapılan işlemlerin tıp kurallarına uygun olduğu cihetle Özel Esenyurt E. Hastanesinde bebeğin doğum, takip ve tedavisine katılan hekimlere atfı kabil kusur bulunmadığı oy birliği ile mütalaa olunur.” ifadeleri ile belirttiği, ancak, hayati tehlike olan 45 değerinin yaklaşık 2 buçuk katı olan karbondioksit değeri göz önüne alındığında; bebeğin doğum, takip ve tedavisine katılan hekimlere atfi kabil kusur bulunmamasının izahı nedir?

-Ailenin ilk gece başka bir doktorun baktığına dair verdiği ifadeye ve şikayet dilekçesinde istenen, yaşanan skandalın ispatı olacak kamera kaydının istemesine rağmen kamera görüntülerinin Savcılık tarafından alınmamasının gerekçesi nedir?

-9 Kasım 2016 – 14 Kasım 2016 tarihleri arasında 60’ncı Milli Pediatri kongresinde bulunduğu iddia edilen doktorun, aynı zamanda yeni doğan yoğun bakım hasta tabelasında yazısı, imzası, kaşesinin bulunmasının izahı nedir?

Etiketler
Hastane Sezgin Tanrıkulu