'Meclisin iradesi vesayet altında

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, partisinin İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu ve Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere ile İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin Türkiye tarafından kabulünün 70. yıl dönümü dolayısıyla Mecliste basın toplantısı düzenledi.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, "Türkiye'de güvenlik güçlerinin hangi baskıyı kullandığını bütün dünya gördü. Cumartesi Anneleri, Sayın Cumhurbaşkanı'nın hükümeti döneminde, toplantı ve gösteri yürüyüşü haklarını kullanamıyorlar." görüşünü savundu.

AKP'nin 16. yılında Türkiye'nin insan hakları ihlalleri bakımından kara bir tabloya sahip olduğunu öne süren Tanrıkulu, işkence yasağı, ifade özgürlüğü gibi en temel hakların kategorik ve sistemli bir şekilde ihlal edildiğini iddia etti.

PARLAMENTONUN İRADESİ BAŞSAVCILIK VESAYETİ ALTINDA

Tanrıkulu, Türkiye'de parlamenterlerin dahi ifade özgürlüğü olmadığını savunarak, şöyle konuştu:

"Parlamentonun iradesi, milletvekillerinin ifade özgürlüğü ve faaliyetleri Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının vesayeti altına sokulmuştur. Denetim amacıyla yaptığımız bütün faaliyetler, Meclis Başkanlığının insan hakları ihlallerini önlemedeki fütursuz bir denetimine takılmaktadır. İnsan haklarına dikkat çeken bir konuşma yaptığımızda veya eleştiri hakkımızı kullandığımızda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturmasına tabi tutulmaktayız. Parlamenterlerine karşı bu kadar özensiz davranan, ifade özgürlüğü konusunda bu kadar müdahaleci olan bir sistemin, yurttaşlarımız konusundaki tutumunu da takdirinize bırakıyorum."

Tanrıkulu, insan hakları ihlallerinin, 1980'lerde parlamentodaki komisyonlar, yargı, bağımsız basın ve sivil toplum örgütleri sayesinde önlenebildiğini söyledi.

İNSAN HAKLARI İHLALLERİ ÇOK YOĞUN

CHP İstanbul Milletvekili Kaboğlu da Türkiye'de insan hakları ihlallerinin çok yaygın olduğunu savunarak, Türkiye'nin, uluslararası yükümlülükleri ve Anayasa'daki üstün hükümler bakımından çok büyük sorunlar yaşadığını öne sürdü.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin kabul edilmesi veya ilan edilmesinin değil, uygulanmasının önemli olduğuna işaret eden Kaboğlu, insan haklarının korunması ve geliştirilmesi konusunda çaba gösterilmesi gerektiğini belirtti.

Sezgin Tanrıkulu, bir basın mensubunun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, kamuoyunda "Sarı Yelekliler" olarak adlandırılan Fransa'daki eylemlere yönelik "Bizim polisimizin zulmettiğini söyleyenler, kendi polisleri şimdi bak neler yapıyor? Bizim polisimiz insaflı." ifadelerini hatırlatarak, görüşlerini sorması üzerine, "Sayın Cumhurbaşkanı maalesef bizimle, aklımızla eğleniyor. Herhalde bu sözü son söyleyecek şahıs Cumhurbaşkanı." dedi.

Son olarak Cumartesi Anneleri'ne İstiklal Caddesi'nde yapılan müdahaleyi anımsatan Tanrıkulu, "Türkiye'de güvenlik güçlerinin hangi baskıyı kullandığını bütün dünya gördü. Sadece 16 hafta, 4 ay önceydi. O günden bu yana da Cumartesi Anneleri, Sayın Cumhurbaşkanı'nın hükümeti döneminde toplantı ve gösteri yürüyüşü haklarını kullanamıyorlar. Bu en temel örnek." ifadelerini kullandı.

Kaboğlu da aynı soruya, "Gezi olaylarına ilişkin dosyaların bugün açılması bile Türkiye'de toplanma özgürlüğünün ne kadar zor olduğunu gösteriyor. Gezi'ye gidenler, AVM inşaatını önleyenler bugün buradalar ama o günün emniyet müdürü, belediye başkanı ve valisi nerede?" yanıtını verdi.