Murat Aydın: Farklı bir aday profili çizeceğim

Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) ve Yargıçlar Sendikası’ndan tanıdığımız eski hâkim Murat Aydın, İzmir Karşıyaka’dan belediye başkanlığı için CHP’den aday adaylık başvurusunu yaptı.

Birgün'ün haberine göre, sürgünlerle dolu bir ömür geçiren Aydın, “Kendime yeni bir alan açmak, inandığım değerler için daha doğrudan mücadele edebilmek için, yargı içinde tıkanan kendimi gerçekleştirebilme ve ifade edebilme yollarını yargı dışında açabilmek için mesleğimi bıraktım” diyor.

► 1992 yılından başladığınız hâkimlik mesleğinden emekli oldunuz nedenini kısaca anlatır mısınız?

Hâkimlik mesleğini daima tutkuyla yaptım. Ülkenin hukuk ve yargı sorunlarına duyarlı oldum. Bütün bunları yaparken bir hukukçu, bir hâkim olarak topluma karşı olan sorumluluğumun gereğini yerine getirmeye çalıştım. Ancak geldiğimiz noktada bir hâkim olarak çalışarak topluma karşı görevlerimi yerine getiremediğimi gördüm. Kendime yeni bir alan açmak, inandığım değerler için daha doğrudan mücadele edebilmek için, yargı içinde tıkanan kendimi gerçekleştirebilme ve ifade edebilme yollarını yargı dışında açabilmek için mesleğimi bıraktım.

► Hukukçuluktan yerel yönetim alanına geçip belediye başkan adaylığına nasıl karar verdiniz?

Bu kararı aldıktan sonra ilke ve değerlerim için yapmak istediklerimi yapabilmek için siyaset içerisinde yer almanın daha etkili olacağını düşündüm. Bu nedenle meslekten ayrıldıktan sonra arkadaşlarımla, Karşıyakalılarla, Karşıyaka'da bulunan sivil toplum kuruluşları ile görüşmeler yaptım ve belediye başkanlığına aday adayı olmaya karar verdim. Belediye başkanlığı siyasal bir konumdur. Belediye topluma bir hizmet modeli bir yönetim modeli önerip bu modeli gösterebilir. Belediye siyasal ve hukuksal tartışmaların dışında bir yönetim organı değil bilakis bunların içinde bir kurumdur. Belediye doğrudan halka temas eden, halkla birlikte çözüm üreten bir yapı olduğundan, halka, tabana en yakın siyasal örgütlenme olduğundan belediye başkanı olmak istedim.

► Neden Karşıyaka?

Ben 1987 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne kaydoldum. O tarihten bu yana İzmir benim şehrim oldu. Karşıyaka az önce bahsettiğim bir model yaratma bakımından son derece elverişli bir yer. Burası çok büyük bir ilçe değil, küçük bir ilçe de değil. Yüksek bilinç ve eğitim düzeyine, toplumsal duyarlılığa, birlikte çalışmaya açık bir halkı var. Sosyal demokrat belediyecilik ve yerel yönetim anlayışının en iyi örneklerinin verilebileceği bir yer burası.

► Karşıyaka’dan aday gösterilirseniz CHP’nin mevcut oy oranını aşabileceğinizi düşünüyor musunuz?

Aday gösterildiğim takdirde farklı bir aday profili çizeceğimi düşünüyorum. İnsanları meraklandıran ve heyecanlandıran bir aday olacağım. Bilinen söylemlerin dışına çıkan, haklı ve şehirdeki örgütlenmeyi önemseyen bir aday olduğumu, şehirde yapılacaklar konusunda kararlar alırken ortak aklı öne çıkaran, şehri ve şehirde yaşayanları önceleyen bir yönetim anlayışı göstereceğimi halka anlattıkça alacağımız oy oranının da artacağını düşünüyorum.

Peş peşe yaşanan seçimlerde ortaya çıkan yorgunluğu, yılgınlığı, yenilmişlik duygusunu kırmamız gerekir. İnsanlara umut vermek, daha iyi bir şehir ve ülke idealinin peşinden koşmayı sürdürmenin yeni yöntemlerini göstermek gerekli. Parti örgütüyle birlikte bunu başarabilirsek oy oranında artış olacağını düşünüyorum.

► Hangi anlayış ve vaatlerle halkın karşısına çıkmayı planlıyorsunuz?

Benim ortaya koymaya çalıştığım temel yönetim anlayışı sosyal demokrasinin temel değerleri ve ilkeleridir. Bu ilkeler ile büyük Atatürk'ün ortaya koyduğu Cumhuriyet’in kurucu ilkelerini hayata geçiren, bu ilkelerin somut yansımalarını ortaya koyan bir yönetim anlayışı ile hizmet yapacağım. Hizmet üretirken, kararlar alırken; işçiyi, yoksulu, genci, çocuğu, kadını, çevreyi, şehrin geleceğini öncelikli kılan bir anlayışım olacak. Aslında temel vaadim budur.

Belediye hizmetlerinde dezavantajlı kesimlere yönelik hizmet modelleri öne çıkarılmalıdır. Şehirde okuma yazma bilmeyen insanlar var. Bunların en azından okuryazar olması için ciddi çalışma ve gayret içinde olacağım. Nitelikli, bilimsel ve laik eğitim alamayan, bu nedenle bir meslek sahibi olamayan gençlerin, kadınların meslek sahibi olmalarını sağlayacak çalışmalar yürüteceğiz.

Gençlerin geleceğe hazırlanması için onlara destek verilmesi için belediye öncülük yapmalıdır. Karşıyaka'nın en önemli değeri olan çarşısının geliştirilmesi, bir marka haline getirilmesi gerekli... Karşıyaka'nın en önemli markası Karşıyaka Spor Kulübü’dür. Bu kulübün imkânları ile belediyenin imkânlarının birleştirilmesi, başta dar gelirliler ve gençler olmak üzere toplumun geniş kesimlerine spor yapma imkânı sağlanması gerekir.