İşte Nagehan Alçı'nın CHP'li Tunç Soyer'i hedef göstermesinin amacı
Sözcü Gazetesi yazarı Soner Yalçın'dan Nagehan Alçı'ya Nurettin Soyer yanıtı.
Sözcü Gazetesi yazarı Soner Yalçın'ın Habertürk yazarı Nagehan Alçı'nın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı CHP'li Tunç Soyer ile ilgili yazdığı yazıya yanıt verdi.
Soner Yalçın, "Tunç Soyer'in Babası Nurettin Soyer'in suçu ne ki? F. Gülen'i ilk mâhkum ettiren savcı olması mı?" diye sorduktan sonra Nagehan Alçı'nın derdinin "CHP ile İYİ Parti ittifakını İzmir'de parçalamak" olduğunu yazdı.
Soner Yalçın'ın Nurettin Soyer ile ilgili köşe yazısı şöyle:
"Nagehan Alçı yazdı.
Yanıt vermek şart! Çünkü FETÖ ve kripto FETÖ elemanları bir olayın acısını yıllardır unutamadı.
Ancak Alçı'dan önce bilgiler yazayım:
Fethullah Gülen/FETÖ yüzünden, Türk askerleri/subayları ilk kez ne zaman çatıştı?
15 Temmuz 2016 darbesi sonuçtur.
Başlangıç tarihi bundan 45 yıl öncedir…
Bir Albay'ın, bir Binbaşı'ya yumrukla saldırması milattır.
Yer, İzmir.
Tarih: 31 Mart 1971.
Fethullah Gülen'in kardeşleri Salih ve Mesih Gülen'in de bulunduğu 25 kişilik grup Karşıyaka'daki bir evde toplantı yapıyordu. Güvenlik güçleri tarafından basıldılar.
Örgütün lideri, -1966'dan beri İzmir'de merkez vaizi olarak çalışan ve Kestanepazarı Camii Kuran Kursu öğretmenliği yapan – Fethullah Gülen idi. Kaçaktı. 3 Mayıs 1971'de yakalandı. İzmir Bademli Askeri Cezaevi'ne kondu. (F. Gülen yıllar sonra anılarında o süreçte rüyasında hep Hz. Muhammet'i üzgün gördüğünü anlattı!)
Davanın savcısı Binbaşı Nurettin Soyer idi.
Tarih, 19 Ağustos 1971.
Soyer, 33 sayfalık iddianame hazırladı.
Sanıkların suçu, devletin temel nizamlarını değiştirmek için dini istismar etmekti!
Duruşmalar başladı…
Üç kişilik mahkeme heyetinin başkanı Hakim Tuğgeneral Fahrettin Burkay; üyeler ise Albay Hakim Kaya Alpkartal ile Yarbay Hakim Kemal Yağcıoğlu idi.
F. Gülen'in yargılandığı bu duruşmalarda askeri yargılama tarihinde hiç görülmeyen olay meydana geldi…
Tunç Soyer
Yumruklu kavga
F. Gülen duruşmalarının başlamasıyla Savcı Soyer'e tehditler gelmeye başladı. Oğulları Tunç ile Onur polis korumasında okula gitmeye başladı.
Duruşmalar sert geçiyordu…
Askeri mahkemelerde sistem gereği bu duruşmayı yöneten kişi Albay Hakim Kaya Alpkartal idi. Duruşmaların başlamasıyla sanıkları değil, savcı Soyer'in iddianamesini “yargılamaya” başladı! Savcı Soyer'e, sanıkları mâhkum ettirmek için gereksiz çaba içinde olduğunu söyledi. Bunun üzerine Soyer, Hakim Alpkartal'ın tarafsızlığını bozduğunu belirterek “reddi hakim” talebinde bulundu.
Mahkeme başkanı Hakim Tuğgeneral Burkay duruşmaya ara verdi. Ara sırasında Hakim Alpkartal, Savcı Soyer'in üzerine yürüyerek yumruk atmaya başladı! Bu görülmüş olay değildi… (Savcı Soyer, bu saldırı nedeniyle Hakim Alpkartal aleyhine 5 bin liralık manevi tazminat davası açtı ve kazandı.)
Terör örgütü FETÖ lideri Fethullah Gülen
Sonuçta mahkeme, Askeri Hakim Kaya Alpkartal'ı reddetti.
Duruşmalarda ilginçlik bununla sınırlı değildi.
F. Gülen, Kestanepazarı Öğrenci Yurdu'nun yöneticisiydi. Yurt yönetiminde bulunan emekli Albay Mehmet Çatalkaya tanıktı.
Ve Albay Çatalkaya bir dönem, mahkeme başkanı Tuğgeneral Burkay'ın komutanlığını yapmıştı! Başkan, eski komutanına büyük saygı gösterdi. Çatalkaya, F. Gülen'in gözlerini yaşartacak tanıklık yaptı. Gülen tahliye edildi…
Duruşmalar sonunda F. Gülen'e 3 yıl hapis verildi. Tarih: 20 Eylül 1972 idi.
Dosya, Yargıtay'da bozuldu. Yeniden yargılama yapılırken TBMM 1974'de af çıkardı.
Sonuçta, F. Gülen toplam 7 ay hapis yattı! Çıkar çıkmaz da İzmir Bozyaka'da ilk öğrenci yurdunun temelini attı. (1982'de Yamanlar Koleji'ne dönüşen bu okulun ilk müdürü de -Sezen Aksu'nun babası- Sami Yıldırım oldu.)
Nagehan Alçı
İntikam peşinde
Nagehan Alçı, Tunç Soyer'in İzmir Belediye Başkanlığı'na adaylığıyla ilgili dün şunu yazdı. “Babasından dolayı oğul suçlanamaz.”
Babası Nurettin Soyer'in suçu ne ki? F. Gülen'i ilk mâhkum ettiren savcı olması mı?
Alçı'nın derdi başka: CHP ile İYİ Parti ittifakını İzmir'de parçalamak için Soyer'in 50 yıllık hukuk yaşantısını bir davaya indirgedi:
Savcı Albay Nurettin Soyer, beş askeri savcıyla “MHP ve Ülkücü Kuruluşlar” iddianamesini hazırladı. (Kütüphanemde 946 sayfalık iddianame hâlâ duruyor.)
Kaya Alpkartal artık emekliydi ve bu davanın avukatlarından biriydi. Ankara bürosunda Alpkartal ile sohbetler ettim; yumrukladığı Soyer hakkında olumsuz cümle hatırlamıyorum…
Rahmetli Nurettin Soyer'e yıllarca ülkücüler değil, FETÖ elemanları saldırdı; F. Gülen'i mâhkum ettirmesini, hapiste tutmasını hiç unutamadılar. Bu sebeple…
Nagehan Alçı eline fırsat geçer geçmez artık hayatta olmayan Nurettin Soyer'i suçlamaya başladı! Kuvayı Milliye mensubu Kütahyalı Mustafa Soyer'den de bahsetseydi; dedesinin onuru, toruna saygınlık kazandırmaz mı?
Uzatmayayım:
Eğer hukukçular Nurettin Soyer gibi F. Gülen'in gerçek niyetini bilselerdi Türkiye büyük acılar yaşamazdı…
F. Gülen anılarında söyledi: “Nureddin Soyer işi çok geniş tuttu, büyüttü. Bu ülke ve bu vatanın en samimi, en hasbi, en vefâkar evlâdları, canilerin-vatan hainlerinin (solcuların) hesap verdikleri bir yüce divanda terzil, tezlil ve tenkil ediliyorlardı…”
Hâlâ Soyer'den intikam alma peşindeler!"