Aziz Kocaoğlu: ‘İzmir çantada keklik değil'
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Aziz Kocaoğlu adayları uyardı.
Kocaoğlu, “CHP, 15 bin nüfuslu ilçe belediye başkanını, AKP’nin İzmir adayı Zeybekci’nin karşısına çıkarırsa hata olur. Hiçbir şey çantada keklik değildir. Zor bir seçim olacak” dedi.
Sözcü'den Saygı Öztürk'e konuşan Aziz Kocaoğlu söyleşisi şöyle:
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Aziz Kocaoğlu, 31 Mart 2019'daki yerel seçimde aday olmayacağını açıkladı. Ancak kulislerde Kocaoğlu'nun son anda yeniden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı yapılabileceği konuşuluyor. Geçtiğimiz günlerde Ankara'ya giden CHP'li Aziz Kocaoğlu'nun bu ziyareti de farklı yorumlara neden oldu.
Yaklaşık 14 yıldır İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yürüten Kocaoğlu, “Belediyenin parasını, şartlar ne olursa olsun kimseye yedirmem. Onun için de siyasetten menfaat bekleyen adamların hiçbiri beni sevmez. Sevmesin de” diyor. Sohbetimizde partisi CHP'ye önemli uyarılarda bulunuyor. İşte Aziz Kocaoğlu'nun anlattıkları:
‘KARARIM DEĞİŞMEYECEK'
– Belediye başkanı şehrin başkanıdır. Tabii ki siyasi partili. Partinin görevlerini de yapacak. Adam gibi çalışırsa partisini büyütür, saygınlığı da artar, partisine oy taşıyıp yüceltir. Partisinin yerelde iktidarını sürdürmesi için genelde de iktidarı için çalışır. Açıkçası şu anda yapılan siyaseti anlamıyorum da algılamıyorum da.
– Kişiliğim buna uygun değil. Devlete, millete, ülkeye, siyasete, partiye bakışım farklı. Ben, başkanlığı namusumla, şerefimle bıraktım. Aday olmadığımı ve olmayacağımı seçime 6 ay kala açıkladım. Bu saatten sonra kararım, fikrim değişmez.
‘YAPARLARSA HATA OLUR'
– AKP, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na Nihat Zeybekci'yi aday olarak açıkladı. Nihat Zeybekci 2004 yılında Denizli'den, ben İzmir'den adaydım. 2009'daki seçimde ikimiz de seçildik. Zeybekci, başkanlıktan istifa edip milletvekili, sonrasında da bakan oldu. Yani, çıtası yükseldi.
– CHP'nin de İzmir Büyükşehir Belediyesi için en az bu çıtada, bu kıratta bir aday göstermesi lazım. O zaman kimi aday göstereceksin? Partili birisini. Ortaya, milletvekilliği yapmış, kendini kanıtlamış, il başkanlığı görevinde bulunmuş, Parti Meclisi'nde, MYK'da çalışmış, kendini kabul ettirmiş bir profili koymanız lazım. 15 bin nüfuslu ilçe belediye başkanı, Nihat Zeybekci'nin karşısına çıkarılamaz. Çıkarılırsa hata olur.
– Bazıları İzmir'de seçimi kazanmayı “Çantada keklik” gibi görüyor. Hiçbir şey çantada keklik değil. Siyasette böyle bir kural var: Adayın ağzından çıkacak bir laf, seçimi kazandırır da kaybettirir de… Söylemlere çok dikkat edilmeli.
– Aday arkadaşa önerim: İstanbul'da Binali Bey'le, İzmir'de Nihat Zeybekci'yle, Ankara'da Mehmet Özhaseki ile uğraşmayın. Aday olan arkadaş oturup İstanbul'da 5 sene sonra ne olacağını, İstanbul ekonomisini, sektörlerin ne tarafa evrileceğini, trafiği alt-üst olmuş kentin 10 sene sonra nasıl olacağını belirleyip, çözümünü, projesini kapı kapı dolaşıp anlatmalı. “Ben sizin ekmeğinizi büyütmek için geldim. Lokmanızı büyütmek için geldim” demeli.
ADAYLARA TAVSİYE
– Ben İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday olduğum dönemde hiçbir yere resmimi astırmadım. Sadece bir yerde kaçak olmuş. Binali Bey'le yarıştığım dönemde adını ağzıma almadım. Siyasette “Dedim, dedi” kadar tehlikeli bir şey yok. Bütün adaylar bunlara dikkat etmeli.
‘BU İŞİ YAPACAK BİR ARKADAŞ VAR AMA ONUN DA KELLESİNİ ERKEN KOPARIRLAR'
– Bizde “efsane yaratmış” bir belediye başkanı yok. Elimizdeki belediye başkanları içinde bu işi sürükleyecek bir arkadaş var. Onun da olmasını ben istemem. Genç, ilk dönemi, henüz tam pişmemiş. Onun da kellesini erken koparırlar.
– İzmir'de 30 belediye başkanı ve bir büyükşehir belediye başkanı seçilecek. Adaylar kim olursa olsun partimiz için her yere gider, her kapıyı açarım. Bazı kritik ilçelerimiz var. Oralara kapı kapı gitmemiz, yoğun şekilde çalışmamız gerekir. Aday arkadaşlar bunu bilmeli.
– Büyükşehir belediye başkan adayıyla benim birlikte gezmem söz konusu olamaz. Ben gezerim de, bütün teveccüh bana gelir. Başkan adayı ikinci plana düşer. O yüzden, bu çalışmamı yalnız yapmak zorundayım.
YEREL SEÇİMDE CANLA BAŞLA ÇALIŞMAK BOYNUMUN BORCU
– Aday olmadığımı açıkladıktan sonra köy köy, ilçe ilçe dolaşıp teşekkür turları kapsamında mini mitingler yapıyorum. Biz, belediyecilikte “İzmir modeli” yarattık.
– 2030 yılına kadar stratejik planlar hazırladık. Yarımadanın nasıl kalkınacağının kitabını yaptık. 171 bin hektar alanı nasıl kalkındırırız diye araştırma yaptık. Bunu karşılıklı konuşarak, köylüyü, kentliyi, pazarcıyı, kekik toplayanı, keçi besleyeni hepsi için model geliştirdik.
– İzmir modelinin özü yerelden kalkınmaya dayanıyor. Yerel yönetimin kendi insanını, kentini, beldesini, köyünü kalkındırmaya dayanıyor. Bu bir reçete değil, şablon. Koyun, keçi dağıtmışım; bal paketleme tesisi kurmuşum; cep telefonuyla çiftçiye her gün hava durumunu bildirmişim; ne zaman ne yapması gerektiğini duyurmuşum.
– Halkın istekleri üzerinde önemle durulmalı. Şimdi birçok köyde 200 kişilik prefabrik camiler yaptırıyorum. Halk bunu istiyorsa, onu da yapacaksın. İzmir'de raylı sistem, vapur, otobüs bizim. Özel halk otobüsü yok. Sadece belli hatlarda minibüs çalışıyor.
– İzmir, anormal bir aday çıkarılmazsa kaybedilmez. Ama zor bir seçim olacak. 2019 yerel seçiminde canla başla çalışmak benim boynumun borcu. İğnenin deliğinden gireceğim, seçimi kazanmak için çalışacağım. Şimdi de her cumartesi açılış yapıyorum, temel atıyorum. Çalışacağız, başka çaremiz yok.