Kılıçdaroğlu’ndan TTB’ye destek ziyareti
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yöneticilerinin yargılanacağı dava öncesi TTB'yi ziyaret etti.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 24 Ocak 2018 tarihinde yapılan 'Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur' başlıklı açıklama nedeniyle haklarında dava açılan TTB Merkez Konseyi üyelerini, yarın Ankara 32'nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayacak dava öncesi ziyaret etti. TTB Genel Merkezi'nde gerçekleşen ziyarette Kılıçdaroğlu'na Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ve İstanbul Milletvekili Ali Şeker de eşlik etti.
DHA'nın haberine göre ziyarette konuşan Kılıçdaroğlu, meslek ve sivil toplum kuruluşlarının demokrasilerde önemli yeri olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:
"Sivil toplum kuruluşları ve meslek kuruluşları sadece kendi alanları ile ilgili değil, kendi alanlarını dolaylı olarak ilgilendiren diğer alanlarda da açıklama yapma hakkına sahiptirler. Tıp ve insan sağlığı gibi hemen hemen hayatın her alanıyla bağlantı kurulabilecek bir alanda görüş beyan etmeleri kadar doğal hiçbir şey yoktur. Çevreden tutun yaralanan insanın acil servise gelmesine kadar bütün bu süreç içerisinde hekimler görüş bildireceklerdir. 'Savaş bir halk sağlığı sorunudur' dedi diye bir doktorun yargılanması hangi demokraside olabilir? Hekimin görevi zaten insanın hayatını kurtarmaktır. Bunun için yemin ediyor. Bunun için hekim, önüne gelen kişiye kimliğini ve inancını sormuyor. Ona sorduğu soru sağlıkla ilgili 'derdin ve şikayetin nedir?' şeklindedir."
'BU ÇİFTE STANDARTIN GEREKÇESİ NEDİR?'
Savaşın bir sağlık sorunu olduğunu da vurgulayan Kılıçdaroğlu, ''Yemen'e bakın. Tam 5 milyon çocuk savaşın ortasında. İnsanlar birbirini kesip öldürüyor, emperyal güçler onlara silah veriyor, ölen de öldüren de Müslüman. Suriye'ye, Irak'a bakın. Bir doktorun, bir hekimin, bir hekim birliğinin bütün bu duyarlılıkları dikkate alarak görüş beyan etmesi kadar doğal başka ne olabilir? 'Siz neden görüş beyan ettiniz?' diye arkadaşlarımız yargılanıyor. Bu bir akıl tutulmasıdır. Sivil toplum örgütleri sadece kendi alanlarıyla ilgili değil, Türkiye'nin demokrasi ile görüşlerini de beyan ederler. Karşılaştıkları sorunları aşmak için de düşüncelerini aktarırlar. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin artması konusunda neden bir önlem alınmıyor? 'Açıklama yaptı' diye mahkemeye veriliyorlar; ama 'doktorlara şiddet uygulandı' diye yasal bir önlem alınmıyor. Bu çifte standardın gerekçesi nedir?" diye konuştu.
'YARGILAMA SÜRECİ DEMOKRASİYE AYKIRI'
"Biz, bizi eleştirsin veya eleştirmesin kendi görünüşünü kamuoyuyla paylaşan tüm sivil toplum kuruluşlarına her zaman saygı duyduk ve saygı duymaya devam ediyoruz'' diyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
''Dolayısıyla TTB'nin 'savaş bir sağlık sorunudur' şeklinde bir görüş beyan etmesini son derece doğal buluyoruz, yargılanma sürecini ise demokrasiye aykırı bir tutum olarak görüyoruz. Ne diye yargılama yapıyorsunuz? Savaşı kim savunuyor? İnsanların öldürülmesini kim savunuyor? Bu ülkenin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatı savaş meydanlarında geçti; ama o 'zorunlu olmadıkça savaş bir cinayettir' diyor. Siz 21'inci yüzyılda 'savaş bir halk sağlığı sorunudur' dedi diye doktorları yargılıyorsunuz. Bu kabul edilecek bir olay değildir. Arkadaşlarımız dava sürecini takip edip TTB'nin yanında olacaklar. Dolayısıyla biz davanın bir an önce sonuçlanmasını ve Türkiye'nin bu hukuk garabetinden bir an önce çıkmasını arzu ediyoruz.''
Adıyaman: İYİ Parti ile de görüşeceğiz
TTB Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman ise yarın 32. Ağır Ceza Mahkemesinde TTB’nin bir dönem önceki merkez konseyi üyesi 11 kişinin yargılanmaya başlayacağını belirterek, ‘Savaş bir halk sağlığı sorunudur’ açıklamalarından dolayı yargılanacaklarını ifade etti.
TTB’nin sağlığı sadece klinik olarak iyilik hali olarak görmediğini, sağlığın kişinin fiziksel psikolojik ve sosyal bir iyilik hali olduğunu kaydeden Adıyaman, bu sosyal iyilik haline girecek olan savaş karşıtı hastalık karşıtı salgınlar karşıtı bütün her şeyin TTB’nin öznesi olduğunu anlattı.
Bu dönemde kendilerine destek olan siyasi partilerle görüşmeler yaptıklarını söyleyen Adıyaman, CHP, HDP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nden randevu istediklerini kendilerini yarın ki mahkemeyle ilgili bilgilendirdiklerini ve bugün de İYİ Parti ile görüşeceklerini bildirdi.