CHP'li Erdoğdu: TÜİK bu kafayla giderse..

Erdoğdu, “TÜİK neredeyse AKP’nin grup konuşmalarına malzeme üretir hale dönüştü. Yeni seri bahanesiyle tüm büyüme rakamları çift haneli yapıldı” dedi.

TÜİK’in ilk olarak 2016 yılında milli gelir ile büyüme oranlarında yeni seriye geçtiğini açıkladığını belirten Erdoğdu, 2015’de eski seriye göre yüzde 4 büyüyen ekonominin yeni seriyle yüzde 6,1 büyüdüğünü, eski seriyle 9 bin 257 dolara düşen kişi başına gelirin de yeni seriyle 11 bin dolara yükseldiğine işaret etti. Erdoğdu şunları söyledi:

“TÜİK’in elinde sanayi ve hizmet sektörlerini kapsayan üretim, iş, ciro istatistikleri ve bunları tamamlayan istihdam, ücret, maaş serileri var. Bunların hepsi uluslararası standartlara uyarlanmıştı. Önceki milli gelir hesaplarının veri tabanı bunlardan oluşmaktaydı. Yeni hesaplamada ise süregelen ankete dayalı bilgi toplama yöntemine son verip idari kayıtları, yani Maliye Bakanlığı’na ve İçişleri Bakanlıkları ile BDDK’den elde edilen beyannameleri esas alan yeni bir seriyi tedavüle soktu. Sorun bu yöntemi diğer veri setlerinin üretimine de yerleştirme isteğinden kaynaklanıyor. Türkiye gibi kayıt dışılığın bu denli yüksek olduğu bir ekonomide idari kayıtlara dayalı istatistikler ne kadar güvenilir? TÜİK yetkilileri bu yöntemin EUROSTAT yönergesi ile uyumlu olduğunu iddia ediyor, ancak AB ülkelerindeki kayıt dışılık oranının Türkiye ile kıyaslanamayacak derecede az olduğu bilgisini gizleyerek.”

SANAYİ ÜRETİMİ 2 KATINA ÇIKTI

Erdoğdu, TÜİK’in sanayi üretim endeksi hesabını değiştirerek son 7 yıla ait yıllık sanayi üretim artış oranlarını eskisinin 1,5-2 katına çıkardığını ifade ederek şöyle devam etti:

“Yeni hesaplama yöntemiyle neredeyse bütün alt sektörlerde büyüme oranları çift hanelere ulaştı. Toplam sanayi üretim endeksinin yıllık değişim oranlarında ise büyük farklılıklar ortaya çıktı. Örneğin eski ve yeni sanayi üretim endekslerindeki yıllık değişim 2017’de eski seriye göre 6,29 olurken, yeni seriye göre 8,92 oldu. Görüldüğü gibi yeni seri bahanesi ile TÜİK adeta AKP’nin grup toplantılarında övünmesi için malzeme üretir hale dönüştü.”

Erdoğdu, TÜİK’in son açıkladığı imalat sanayindeki kapasite kullanım oranının 2017 yılı Ocak ayı ve 2018 yılı Ocak ayı arasında 1,2 puan artarken, imalat sanayi üretim endeksinde yüzde 13 oranında değişim ile 2014 yılında kapasite kullanım oranında 1,71 puan düşüş varken, yeni seriye göre imalat sanayi üretiminde yüzde 6,5oranında artış olmasının açıklamaya muhtaç olduğunu söyledi. Erdoğdu, “Merkez Bankası ‘2013'te kapasite kullanımı yerinde saydı’ diyor, TÜİK imalat sanayi üretimi yüzde 7,5 gibi yüksek bir artış gösterdiğine inanmamızı istiyor. Merkez Bankası, ‘2014'te kapasite kullanımı 1 puandan fazla düşüş gösterdi’ diyor. TÜİK ise imalat sanayi üretiminin yüzde 6.5'tan fazla arttığını iddia ediyor” diye konuştu.

İMALAT SANAYİNE SİHİRLİ DEĞNEK DOKUNMUŞ

Türkiye’nin yüksek teknolojili ürün üretme kapasitesinin sınırlılıkları ortadayken bu kalemde bir yıl içinde gerçekleştiği iddia edilen yüzde 13 artış ve ekonominin görece küçüldüğü 2016’da ise yüzde 25,8 artışın da tartışılması gereken konulardan biri olduğuna dikkat çeken Erdoğdu açıklamasını şöyle tamamladı:

“2015 ve 2016 arasında imalat sanayi istihdamı yüzde 1 azalırken sanayi üretimi yüzde 5 artmış. İzleyen yılda da istihdam artışı sınırlı kalırken sanayi üretimi yüzde 6 büyümüş. Acaba bu iki yıl içinde muazzam bir emek verimliliği artışına yol açacak bir teknolojik gelişme mi yaşandı? Türkiye’nin imalat sanayinin yapısal sorunlarına sihirli değnek mi dokundu? İstatistikleri böyle kağıt üzerinde istismar ederseniz sağlıklı sonuçlara ulaşamaz, dolayısıyla gerekli politikaları üretemezsiniz. Buna en güzel örnek Yunanistan. TÜİK bu kafayla gitmeye devam ederse Türkiye de Yunanistan gibi duvara toslar.”