Nevşin Mengü: O dönem bu çıkışı yapmak haklıydı
Birgün yazarı Nevşin Mengü, başörtüsünü çıkaran kadınların paylaşımlarını köşesine taşıdı.
10 year challenge akımıyla başlayan akıma başörtüsünü çıkaran kadınlar da katılmış ve çok konuşulmuştu. Nevşin Mengü, yazısında bu kadınlara değindi " kişinin kendi siyasi pozisyonunu ifade etme özgürlüğü var." dedi.
İşte Mengü'nün yazısı:
Velev ki siyasi simge…Başörtüsünün siyasi simge olduğu gerekçesiyle yasaklanması gerektiği tartışmasını yaşayalı henüz çok uzun bir süre olmadı. O dönem “velev ki siyasi simge!” çıkışını yapmak haklıydı. Politik olmayan insan davranışı aslında yok. Ve kişinin kendi siyasi pozisyonunu ifade etme özgürlüğü var.
Sosyal medyada başlayan 10yearchallenge fırtınası, Türkiye’de 1yearchallenge diye bir şekil aldı ve bir yıl içinde başörtülerini çıkardıklarını söyleyen genç kadınlar, öncesi ve sonrası fotoğraflarını paylaşmaya başladı. Muhafazakar kesimden bu kadınlara kızanlar, Atatürkçüler arasında da bu kadınlara inanmayanlar, bu kampanya FETÖ işi diyenler çıktı. Fotoğrafların hepsi gerçek mi bilemem, ama aralarında gerçek olanları var. Bir kaçıyla ben bizzat konuştum.
Birkaç ay önce, bir haber üzerine çalışırken, Yalnız Yürümeyeceksin platformunu kuran genç kadın arkadaşlarla röportajlar yapmıştım. Bu kadınlar başörtülerini ailelerine rağmen çıkarmış kadınlardı. Hepsi üniversite öğrencisi, İlahiyat, felsefe çift anadal okuyanlar var aralarında. Ortak yönleri küçükken isteyerek kapanmaları, sonra değişmeleri. O dönem isimlerini vermek istememişlerdi. O nedenle isimlerini burada da yazmıyorum. Bana anlattıklarını sizinle paylaşıyorum.
“NE FARK VAR?”
-babam çok katı şekilde yetiştirdi bizi. Annem çarşaflı zaten. Annem hala şunu anlatır ve bunu şaşırmadan anlatır. Ben çocukken, babam evden çıkarken kapıyı annemin üzerine kilitler öyle çıkardı, bir yere gitmesi gerektiğinde babam götürürmüş ve bunda hiç bir sorun yokmuş. Sonra okul başladığında annemin bizi okula götürmesi gerekti. Kapı kilitlemeyi bırakmış ama çok da gelişmiş diyemeyiz. Mesela hala bizim eve erkek bir misafir gelse, onun çok sevdiği biri de olsa, hala tüm kapılar kilitlenir. Bu erkek misafir tuvalete gitmek istese, babam tuvalete götürür ve gardiyan gibi kapıda bekler.
-derslerim genel olarak çok iyiydi, öğretmenlerim benim ilkokuldan sonra Kuran kursuna gideceğimi öğrendikleri zaman ailemi çağırdılar. Ve isterseniz başörtüsü sorun olmasın diye biz bunu özel kendi okulumuza alalım dediler. Babam beni çağırdı, benim kızım zaten Kuran kursuna gitmek istiyor demiş onlara, ben onların olduğu odaya girdiğim zaman babam bana bakıp dedi ki, kızım sen Kuran kursuna gitmek istemiyor musun dedi, o an başka bir cevap verme lüksüm yoktu. Ağlayarak tabii ki dedim. Kuran kursuna bırakılacağım her zaman, babam bana biz Allah için senden vazgeçiyoruz derdi, ama ben kendimden neden vazgeçtiğimi hiç bir zaman bilmiyordum.
-evde rüzgarla perde uçuşsa ve çok küçük bir aralıktan cam görünse, bu çok büyük kavgalara kıyametlere sebep olur. Yani aslında böyle bir ortam içinde benim kapanmamayı seçmek gibi bir seçeceğim yoktu.
-bir gün her şeyden uzaklaşmak için başka bir kente gittim. Orada yürürken artık başörtüsünü çıkarmanın vaktinin geldiğini düşünmüştüm. Bu hareketimden iki üç sene önce Aquapark’a gittiğimizde belki de 13 yaşından sonra saçlarımda rüzgar dolanıyordu. O an Tanrımızın istediği şey gerçekten saçlarımızı kapatmak olamaz. Yani o kadar değer varken bu değeri mi bizden esirgiyor. ..herkesten ve her şeyden uzaklaştığım an başörtümü çıkarttım. Çıkarttığım an kulaklarım üşüdü tabii ki. Sadece yürüyordum insanlara bakıyordum, acaba bana bakıyorlar mı, başörtümü çıkarttığımı anlayacaklar mı diye, hiç biri beni tanımıyordu ve aslında kimsenin umurunda değildim. Sürekli Allah’la konuşuyordum. Şu anki halimle demin ki halimin arasında ne fark var.
Başörtüsü, bir yanıyla, 90’larda başkaldırıyı, baskıya karşı duruşu, eşitlik talebini simgeliyordu. Bugün ise başörtüsü bir yanıyla, bir siyasi zaferi, zenginliği, nobranlığı, kendinden olmayanları küçümsemeyi, kendine benzemeyenlere tahammül etmemeyi simgeliyor.
Başörtüsünü çıkarma mücadelesi veren kadınlar, kendilerini politik olarak bir yere konumlandırma mücadelesi veriyorlar. Beğensek de beğenmesek de varlar.