Erdoğan: Nerede öldürdüğüm akademisyenler?
Erdoğan, İngiltere'de kendisine karşı düzenlenen bir protestoya dikkat çekerek, "İngiltere'de bir ışıklı reklamla benim akademisyenleri öldürdüğümden bahsediyorlar. Neredeyse bu öldürdüğüm akademisyen" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan ana başlıklar şöyle:
Bu muhabbet sofrasında sizlerle kısa da olsa bir muhabbette bulunacağız. Bugün isimleri ilan ettiğimiz tüm AK Partili belediye başkan adaylarımız ile Cumhur İttifakı'nın MHP kanadından belediye başkan adaylarımızı bir kez daha tebrik ediyorum. 31 Mart'ta görevlerini devredecek arkadaşlarımıza muhabbetlerimi sunuyorum. Bu seçimde aday olan arkadaşlarımıza Rabbimden başarılar diliyorum. Türkiye olarak 2023'e kadar olan geleceğimizin belirleneceği son derece kritik bir döneme giriyoruz. İçeride ve dışarıda yedi düvel AK Parti'ye karşı birleşmiş durumda.Bunun için de her türlü yollara başvuruyorlar. Galiba dün ya da evvelse gün İngiltere'de ışıklı reklamda benim akademisyenleri öldürdüğümden bahsediyorlar. Bu öldürdüğüm akademisyen nerede, ben duymadım, görmedim, bilmiyorum ama dünya zalimler, hainlerle dolu.
"ATATÜRK SAĞ OLSAYDI BUNLARI HESABA ÇEKERDİ"
Biz de diyoruz ki, zalimler için yaşasın cehennem. Biz hizmet ve hizmetle beraber halka hizzet Hakka hizmettir. Belediyecilik anlayışımızın esbabı mücibesi nedir halka hizmet oradan da Hakka hizmettir. Bizim belediye başkan adaylarımızın 16 yıldır eğer halkımızın biz teveccühünü kazanıyorsak bunun tek sebebi var. Halkımız kendisine hizmet eden AK Parti kadrolarına dirseğini çevirmemiş, sürekli yanımızda olmuş, bizimle beraber bu yolda yürümüş. Sene 84 bu kardeşiniz İstanbul'da büyükşehir belediye başkanı oldu. O süreç hamdolsun, güçlenerek gelişerek devam etti. Bununla birlikte partimiz güçlendi, gelişti. Şu an itibarıyle de istikrar çizgisini hiçbir zaman kaybetmeyen bir parti konumunda yolumuza devam ettik. Cumhuriyetle beraber kurulduk diyenler yerlerde sürünüyor, biz Atatürk'ün partisiyiz diyenler yerlerde sürünüyor. Çünkü onlar bugüne kadar Atatürk'ü istismardan başka bir şey yapmadılar. Zaten sağ olsa onları hesaba çeker, vaka bu.
"BUGÜN UÇAKLARIMIZ KALKTI! DAĞILDILAR"
Bu seçim maratonunun inşallah bize yaraşır bir şekilde sürdürmemiz gerekiyor. Ben burada her bir arkadaşıma, kardeşime güveniyorum. Atalarımız ne demiş, görünen köy kılavuz istemez. FETÖ'nün montajlarıyla yolumuzu kesmeye çalışanlar bu seçimlerde de boş durmayacaktır. Bölücü terör örgütünü üstümüze salanlar hiç şüphesiz başka şeylerden bize vurmayı deneyecekler. Geçtiğmiz günlerde Gazi Mustafa Kemal, andımız, Suriye üzerinden gerilimler önümüzdeki günlerde bizlerin neleri beklediğinin işaretidir. Güvenlik güçlerimizin bölücü terör örgütüne yönelik operasyonlarda örgütün seçimi kana ve gözyaşına bulamak için ciddi hazırlıklar içerisinde olduğunu gösteriyor. Ama artık bunlar geçerli değil. Biz bunları Gabar, Kandil, Tendürek'de duman ettik. Şimdi bugün Suriye'de bir yanlış yapmak istediler. Uçaklarımız kalktı, silahsız hava araçlarımız kalktı, hepsi dağılmak durumunda kaldı.
"ÖYLE TÜRKİYE'YE GELSİN YOK! İNLERİNDE VURACAĞIZ"
Artık bunları inlerinde vuracağız. Öyle Türkiye'ye gelsinler, buyursunlar yok, inlerinde. İçeride ve dışarıda ağır zaiyat veren bölücü terör örgütü 31 Mart seçimlerine adeta hayat memat meselesi olarak görüyor. Kayyumların atanmasıyla kaybettikleri baskı ve harçları yeniden elde etme hesaplarını yapıyor. CHP ve yedeğine aldığı parti de bize zarar verebilmek için maalesef bu terör örgütüne alet oluyor. Geçtiğimiz günlerde bir CHP'lin 'Milli olmak HDP ile ittifak yapmaktır' açıklaması bunların nasıl zihniyete sahip olduğunu ortaya koyuyor. Birisi Ankara'da 'dindarlar hayvanları katlediyorlar, zulmediyorlar' diyor. Yahu dindarların böyle bir şey yapması mümkün mü? Onu sen yapabilirsin, senin cibiliyetinde olanlar yapabilir. Ama dindarlar yapmaz. Biz sevgililer sevgili peygamberimizin hayvanlara olan sevgisinden nasibini almışız. Yolda giderken bir köpek ölüsü var, yanındaki sahabi arkadaşları burunlarını tutuyor, dişleri gözüküyor. Peygamber efendimizin o esnada tavrı şudur: Ahh! dişleri ne kadar güzelmiş... Biz bu kültürle yetişmiş bir neslin mensuplarıyız.
"CUMHUR İTTİFAKI'NIN SARSILMASI BEKAMIZI TEHLİKEYE SOKAR"
Eğer bugün hayvanlarla ilgili parlamentoda bir yasa çalışmasını yapıyorsak bundan dolayı yapıyoruz. Ama CHP'nin böyle bir zihniyeti, kültürü, medeniyeti yok. Onun için Gaziantep'ten Ankara'ya sesleniyorum, aman ha oylarınıza dikkat! Kime, nasıl oy vereceğinizi iyi bilin. Aynı şekilde Suriye meselesinde zalim Esed'le, sokak çeteleriyle, FETÖ'cü alçaklarla, darbecilerle kolkola yürümekten asla çekinemişlerdir. Bay Kemal Ankara'dan İstanbul'a terör örgütünün mensuplarıyla yürüdür. Bu terör örgütün mensuplarının bugün nerelered olduğu mâlum. İlkeler yerine ihtirasların yönettiği muhalefet ülkemizin talihsizliği ise AK Parti ve Cumhur İttifakı ülkemzin teminatıdır. Son 5-6 yıldır maruz kaldığımız saldırılar AK Parti ile ülkemizin kaderini bütünleşmiştir. AK Parti'nin tökezlemesi demek Türkiye'nin sarsılması demektir. Cumhur İttifakı'nın sarsılması demek ülkemizin bekasının tehlikeye girmesi demektir.
"BİZİMKİSİ PAZARA KADAR DEĞİL MEZARA KADAR İTTİFAK"
Bizimki çıkar değil beka ittifakı. Menfaat birlikteliği değil ilke ve prensip birlikteliğidir. CHP'nin yanındakilerle ittifakında ise şer ittifakıdır, o da azami bir şer ittifakıdır. Bunu özellikle böyle bilmemiz lazım. 24 Haziran seçimlerindeki başarımızla Türkiye düşmanlarının heveslerini kursaklarında bıraktık. Biz şu anda MHP ile bu azami müşterekler üzerinden temennim odur ki, inşallah pazara kadar değil mezara kadar bir ittifakı sürdüreceğiz. Bunu da vatandaşlarımızın gönüllerine dokunarak gerçekleştireceğimize inanıyorum. Kapısı çalınmadık ev, hali hatırı sorulmadık vatandaş, eli sıkılmadık seçmen bırakmayacağız. Halkımıza tepeden bakmayalım. Tevazu bizim herşeyimiz. Arkamda tevazu samimiyet gayretle, önce millet, önce memleket yazıyor. Bizde tevazu olması lazım, samimiyet, gayret olması lazım. Önce millet önce memleket olması lazım. Bilhassa gençlerimize ulaşmanın, onları partimize kazandırmanın yollarını arayacağız. Hafta içinde manifostamızı açıklayacağız.
"DİYARBAKIR KAYYUMDAN SONRA BATILI BİR ŞEHİR OLDU"
Belediyecilik AK Parti'nin işidir. Kayyuma teslim ettikten sonra bir anda Diyarbakır değişti. Şu anda Diyarbakır'ı bir görün, diyeceksiniz ki, batı şehirlerinden farkı yok. Orada tarih yeniden ayağa kalktı. Şırnak, Siirt, Van öyle. Daha önce bunlar oradaydı. Bunların belediyeciliği oraları mahvetti. Onlar oraları çukur yaptılar. Ben İstanbul'da üç kelime söyledim çöp, çukur, çamur. İstanbul'u çöp dağları götürüyordu. Her taraf çukurdu. Aldık, bambaşka bir İstanbul inşa ettik, ihya ettik. Gaziantep öyle değil miydi? Gaziantep'i CHP zihniyetinden aldık. 35 katrilyon buraya yatırım yaptık.