Erdoğan: Suriye ile alt düzeyde dış politika yürütülüyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye görüşmeleri kapsamında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile 14 Şubat'ta Soçi'de bir araya geleceklerini söyledi.

Erdoğan: Suriye ile alt düzeyde dış politika yürütülüyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye görüşmeleri kapsamında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile 14 Şubat'ta Soçi'de bir araya geleceklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı, İstanbul'un 2040'a kadar ciddi manada su sıkıntısı yaşamayacağını da ifade etti.

TRT ortak yayınında konuşan Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

Putin ile ayın 14'ünde bir araya geleceğiz"

"Bildiğiniz gibi dörtlü zirveyi burada yaptık yani sayın Putin, Merkel ve Makron ile olan dörtlü zirvemiz. Suriye'ye yönelik olan o zirveyi şu anda bulunduğumuz konumda onlarla bir araya geldik. Tabi dışarıda Boğaz'a yönelik ayrıca fotoğraf çekimlerimiz olmuştu ama burada da çok kararlı bir müzakereyi gerçekleştirdik.

Malum Birleşmiş Milletler'den De Mistura'nın da katılmış olduğu o zirvede biz tüm belirlediğimiz başlıkları onunla paylaştık ve o süreç o yönüyle de devam ediyor. Belirleyici olup olmadığı meselesi ayrı fakat buna zenginlik katan bir süreçti zaman zaman o da İstanbul Zirvesi olarak anılıyor.

Kısa bir süre önce sayın Putin ile malum Moskova'da bir araya geldiğimde yine İstanbul Zirvesi'ni andık. Yine ayın 14'ünde de Soçi'de bir araya geleceğiz. Soçi'de daha önce başlattığımız zirvenin ikinci turuna başlayacağız. Yine orada da Rusya Federasyonu - Türkiye - İran üçlü olarak bu zirvemizin tekrarını yapacağız.

Temenni ediyorum ki bu güzel gidişe yeni bir anlam kazandıracak yeni bir güç katacak. Çünkü Suriye'deki malum bu süreç Cerablus, Afrin, İdlib bütün bunlardan sonra her geçen gün daha iyiye doğru gidiyor. Temmennimiz odur ki bunu bu şekilde devam ettirelim ve geri dönüş başlayan bu bölgelerde Suriye halkı kendi topraklarına dönme imkanını bulsun."

Yatay mimari açıklaması

"Öyle 50 kat, 60 kat, 70 kat bir mimari, aslında bizim medeniyet ruhumuza da uygun bir mimari değildir. Bizim TOKİ'yle yatay mimariye doğru bir yönelişimiz var. Artık o devir bitiyor. Bunu başaracağız. Bazı yerlerde arazi, arsa sorunu var. Oralarda bile zemin artı 4, bilemediniz zemin artı 5 olmalı. Daha fazla olmamalı. Arsamız var, arazi imkan veriyorsa bu işi daha da düşürmemiz lazım. Mesela zemin artı 3 olsun. Seyrek olsun, hava sirkülasyonu konusunda sıkıntı olmasın. Orada hepsinden önce millet bahçesi olsun. Orada oturan komşular hep beraber o millet bahçesinde icabında pikniklerini yapabilsin."

"15 Temmuz'un katılımcıları AKP-MHP tabanıdır"

"Kendileri diyor ki, "benim haberim olsaydı, beklerdim" diyor. Biz çağrımızı, davetimizi yapmıştık. O gecenin katılımcıları AK Parti tabanı ile MHP tabanıdır. Ben her zaman bir şey söylüyorum. Bizim MHP ile azami müştereklerimiz var. Diğerleriyle böyle bir müştereğimiz yok.

Diğerleri ise bırakın azami müşterekleri CHP'nin HDP ile azami müştereği olabilir. Ama ne İYİ Parti'yle, ne Saadetle böyle bir birlikteliğinin olabileceğine ihtimal vermiyorum. Ama çıkar hesapları onları bir araya getirmiştir. Sayın Bahçeli 'zillet' diyor ben de 'illet' ittifakı diyorum. 7 Ağustos'tan itibaren başlayan bir ittifak bu.

7 Ağustos'ta ben kendisini davet ettim. Gelmeyeceğini bildirdiler. Cuma akşamı kendisine baskı yapılınca son anda geleceği bildirildi. Bunu da herkesin bilmesi lazım. Ondan sonra Yenikapı ruhuna ters hareket yapmaya başladı. Bunu da milletin bilmesi lazım diye düşünüyorum.

Burada ortak beka kaygımız var. Gelecekle ilgili müşterek birçok değerlerimizi ortaklaşa ortaya koyabiliyoruz. Bizim bu ittifakımız temenni ve duam odur ki inşallah pazara kadar olmaz, mezara kadar olur. Bizim birliğe, beraberliğe her zamankinden fazla ihtiyacımız var."

"Saadet Partisi'nin bunlarla iş tutmasının izahı yok"

"Herşeyi açık konuşalım. HDP eşittir PKK. Eşittir YPG, eşittir PKK. Bunu saptırmanın anlamı yok. Gerçek ortada.Bunu zaten başlarındaki kişiler açık açık söylüyorlar. Bunlar kongrelerinde bile ne bayrağımızı asmışlardır, ne İstiklal Marşımızı söylemişlerdir. Bizim kültürümüzde, derneklerin, resmi kurumların bu tür şeylerinde İstiklal Marşını okumak zillet midir, bir şereftir. O şeref de şerefli olanlara yakışır. Zorla korku belasına bakıyorsunuz bir tane ufak bayrağını kongrede bazen birileri uyarırsa asıyorlar. Böyle bir şeyi yapmazlar. CHP'nin onlarla beraber olması zaten anlatılıbilir değil. Hele hele Saadet Partisi'nin bunlarla iş tutmasının izahı mümkün değildir."

"Bazıları bunu tampon bölge olarak değerlendiriyor"

"Türkiye'nin kuzey Suriye politikası, Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve bu noktada siyasi birliğini esas alıyor. Soçi'de başlayan, Ankara'da, Tahran'da devam eden çalışmalarda buna vurgu yaptık. İstanbul Zirvesi'nde de Rusya, Türkiye, Fransa, Almanya dörtlü zirvesinde buna yine vurgu yaptık.

Aynel Arab'tan, Kamışlı'ya giden koridoru güvenli bölge olarak ele alıyoruz. Bazıları bunu tampon bölge olarak değerlendiriyor. Sayın Trump'ın de belirttiği gibi 30-32 kilometre. Aslında burayı YPG terör koridoru olarak kullanmak istedi. Biz gerek El Bab, gerek Cerablus ve Afrin operasyonuyla bunu ortadan kaldırdık."

"Münbiçle ilgili adım atıldı"

"Şu anda süreç kararlı bir şekilde devam ediyor. Şurada Münbiç var. Sıkıntı var. Münbiç'in halkı yüzde 85-90 Araptır. Burada öyle operasyonlar yapıldı ki, Münbiç'in asli yapısı bozuldu. Buraya YPG yani PKK girdi. Obama o zaman bana söz verdi, biz burayı bunlardan boşaltacağız, dedi. Böyle bir şey olmadı. Sayın Trump geldi. O da bunu yapacaklarını söylediler. O zaman bir yol haritası noktasında bazı adımlar atıldı. Daha sonra öyle bir adım atalım ki, yol haritası, takvim belirleyelim dendi. 90 günlük takvim gündeme geldi. Peki böyle bir şey oldu mu? Ne yazık ki olmadı. 90 gün 6 ay, 8 ay oldu, maalesef olmadı. Şimdi bazı emarelerini görür gibiyiz. Gerek Rusya gerekse biz buradaki devriye olayını bir çözüme kavuşturalım. Şu anda böyle bir adım atıldı."

"Olumlu gelişmenin olduğunu öğrendik"

"Arap aşiretleri bizi kurtarın diyorlar. orası adate bir kilit noktaya geldi. Biz şimdi burada bu adımı atabiliriz diyoruz. Sayın Trump da bu konuda kararlılık ortaya koyuyor. Rusya'ya gidip dönen heyetteki arkadaşlarımızla bir görüşme yaptık. Hulusi Paşa'yla görüştük. Şu anda olumlu bir gelişmenin olduğunu öğrendik. Temenni ederim ki, oradaki örgütler burayı terkederler ve buranın asli sahipleri gelip topraklarına yerleşirler. 300 bin civarında Suriyeli topraklarına döndü. Buralar boşalınca buraların halkı da topraklarına dönecek. Sürekli bizim topraklara geliş değil, dönüş başladı. Şimdi atılacak adımla da bunun planlamasını yapacağız."

"Şu anda Suriye ile alt düzeyde dış politika yürütülüyor"

"Şu anda Suriye ile bizim alt düzeyde dış politika yürütülüyor. İstihbarat örgütleri bu noktada illa liderler ne yapıyorsa biz de onu yaparız havasında olamaz. Liderler çoğu zaman devreden çıkabilirler, istihbarat örgütleri bunu değerlendirir. Düşmanımız dahi olsa ipi tamamen koparmayacaksınız. Olur ki o ip size bir gün lazım olabilir. Bu geleneği siyasi tarihimizden baktığımızda değerlendirmek durumundayız. Biz Afrin'e, İdlib, Elbab'a, Cerablus'a girmişsek bu yatırımları yapıyorsak birilerinden bir şey gelecek için değil."

Etiketler
Vladimir Putin Recep Tayyip Erdoğan Rusya Suriye