İnce'den Erdoğan'a İş Bankası tepkisi: Sattılar yetmedi!

CHP’li Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Atatürk’ün İş Bankası hisselerini CHP’ye bırakmasıyla ilgili yaptığı açıklamalara yanıt verdi. İnce, “Atatürk’ün kurduğu şirketleri ve fabrikaları sattılar yetmedi" dedi.

CHP’li Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Atatürk’ün İş Bankası hissilerini CHP’ye bırakmasıyla ilgili yaptığı açıklamalara yanıt verdi. İnce, “Atatürk’ün kurduğu şirketleri ve fabrikaları sattılar yetmedi. Şimdi de kendi kişisel mirası olan gelirini Türk Tarih ve Türk Dil Kurumuna, banka nezdinde temsil ve denetim görevini CHP’ye bıraktığı İş Bankası hisselerine gözlerini diktiler” dedi.

BANKACILIK KRİZİ YARATIR

CHP’ye Atatürk tarafından bırakılan İş Bankası hisseleri hakkında Erdoğan’ın, ‘İş Bankası Allah’ın izniyle Hazine’nin malı olacaktır’ sözüne yanıt veren İnce, “Böyle bir girişim koşar adım çöküşe giden Türkiye ekonomisinde bankacılık sektörünü erken bir krize sokmak, hatta 2001 krizinden daha beter hale getirmek olacaktır” şeklinde konuştu.

Twitter hesabından açıklamalarda bulunan İnce sözlerine şöyle devam etti;

“Atatürk’ün kurduğu şirketleri ve fabrikaları sattılar yetmedi. Şimdi de kendi kişisel mirası olan gelirini Türk Tarih ve Türk Dil Kurumuna, banka nezdinde temsil ve denetim görevini CHP’ye bıraktığı İş Bankası hisselerine gözlerini diktiler.

Şu anda Atatürk’ün hisselerinin gelirlerini Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesinde bulunan ve yöneticilerini, personeli bu hükümetin atadığı Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu kullanmaktadır. Ve bu kurumların bugünkü durumları, devşirilmiş halleri de ortadadır.

Bu durum da gösteriyor ki niyet Atatürk’ün hisselerinden çok, Atatürk’ün hisseleri üzerinden İş Bankasının kurumsal yapısına yönelik operasyonda bulunmaktır.

Böyle bir operasyon için Atatürk’ün kişisel mirası gerekçe yapılmak istenmektedir. Böyle bir operasyonun Anayasamızda ve insan hakları bildirgelerinde yer alan kişisel mülkiyetin dokunulmazlığı ilkesine aykırı olduğu açıktır.

Böyle bir girişim koşar adım çöküşe giden Türkiye ekonomisinde bankacılık sektörünü erken bir krize sokmak, hatta 2001 krizinden daha beter hale getirmek olacaktır.

Olası böyle bir operasyonun siyaseten karşılığı ise Türkiye’de hiçbir hukuk kuralının her hangi bir hakkı korumada yeterli olmayacağının bir kez daha tescil edilmesi, keyfiliğin ve zorbalığın, tek adam rejiminin hâkim düzen haline geldiğinin somut kanıtı olacaktır.”