'Devlet bakkallık yapmaz dediler, tablacılığa yöneldiler!'
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, AKP'nin eleştirdiği politikalardan medet umduğuna dikkat çekti.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Devlet bakkallık yapmaz” diyerek CHP Belediyelerince açılan tanzimleri kapatanların, “Tablacılığa” yönelerek, meyve ve sebze fiyatlarındaki artışa çözüm aradığını söyledi.
Kuyruklarda bir-iki saat bir kilo sebze için yurttaşların bekletildiğini, iktidarın yanlışlarından ders almak kalıcı, gerçekçi çözüm yerine günü kurtarma ve suçlu yaratarak, beceriksiz yönetimlerini aklama çabası içinde olduklarını ifade etti.
AKP POLİTİKALARI ÇÖKTÜ
Gelinen noktayı “AKP’nin 17 yıllık tarım politikasının çökmesi” olarak nitelendiren Ömer Fethi Gürer, sebze meyve fiyatlarındaki artışı önlemenin yolunun, üretim girdi maliyetlerinin düşürülmesinden geçtiğini ifade etti.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla belediyelerin tanzim satış noktalarının açılmasını daha dün karşı çıkıp bugün kurtuluş diye tablacılık yaparak sunmalarının çelişkisini iktidarın ne yaptığını bilmezliğinin bir yansıması olduğunu belirtti.
İKTİDAR TARIMDA NE YAPTIĞINI BİLMİYOR
CHP’li belediyelerin vatandaşa daha uygun fiyatla ürün satan tanzim satış mağazaları ve alanlarının kapatıldığını anımsatan Gürer: “Neye karşı çıktılarsa, sonunda umut diye ona sarılmaya başladılar” ifadesini kullandı.
SÖYLEDİKLERİNİ YUTUYORLAR
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer: “Atatürk’ün tarımda ne yapıp, nasıl başardığını okusalar başka çözüm aramazlardı ama AKP Atatürk Orman Çiftliğini dahi saray dikerek önemli ölçüde yok etti. Çok katlı binalar dikildiği kent çevrelerinde bostan arazileri yok edildiği için artık ürün farklı illerden büyük şehirlere taşınıyor. Üretim girdileri yanında yol köprü akaryakıt gideri de fiyatlara önemli etki yapıyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında planlı ve bilimsel tarıma geçiliyor. Çiftlikler kuruluyor. Yerli tohum ve fidan üretimine geçiliyor. Toprak analizinden üretim maliyetine, ürün verimliliğinden bölgesel çeşitliliğe ve depolamadan pazarlamaya çalışmalar yapılıyor. Çiftliklerin birleşimi ile doğan TİGEM gibi Et ve Balık Kurumu, TMO, Bitkisel üretim adına yapılanmalar oluşturuluyor. 1990’lardan başlayıp 16 yıllık AKP iktidarında zirve yapan uygulamalarla özelleştirme adına devlet destekli tarım politikaları yok ediliyor. TİGEM’in verimli çiftlikleri kiraya veriliyor, Et ve Balık Özelleştirme kapsamına alınıyor. TMO’nun işlevi değiştiriliyor. Diğer tarım işletmeleri tasfiye ediliyor. Ülke tarımı çökertilip ithale yöneliş oluşuyor ve Fransa çiftçisine katkı nedeni ile madalya alan bakanlar ülke tarımının yok oluşunu yaratıyor. Bu süreçte kentlerin çevresinde verimli tarım alanlarınki çoğu sebze bostanı imara açılıyor. Adım adım bugünler göz göre göre yaratılıyor.
Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) için ülke genelinde Atatürk ile başlayan tohum ve fidan ıslahı için kurulan çiftçilikleri kiraya verip yok eden anlayış TİGEM’i Sudan’dan tarım alanları kiralamaya yöneltiyor. Bakan yazılı soru önergeme verdiği yanıtta domates, hıyar yetiştireceklerini belirtmişti. Orada yetiştirip ülkemize getirecekler, keşke ülkemizde bu üretimleri düşünselerdi. Toprak Malzemeleri Ofisi’nde (TMO) çiftçi kara gün dostu iken, Niğde Bor ilçesinde olduğu gibi varlığını yok ettiler. Depolar binalar harap halde kaldı. AKP iktidarı ne yaptıklarını kendileri de bilmiyor. Günü birlik kararlar alıp uygulamaya koyuyorlar ama başarısız olunca eski sisteme dönüp söylediklerini yutuyorlar” diye konuştu.
DEVLET BAKKALLIK YAPMAZ DİYENLER, YAPTIKLARI YANLIŞI GÖRDÜLER
AKP’nin uygulamaya koyup sonradan eskiye dönüş yapmak zorunda kaldığı pek çok konuda üreticinin, tüketicinin ve tüm yurttaşlarımızın zarar gördüğünü kaydeden CHP Milletvekili Gürer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2010 yılında söylediği “Yolun sonu görünüyor; bakkallar birleşsin ve marketleşsin” şeklindeki açıklamasını hatırlattı. Gürer, “O zaman böyle diyen cumhurbaşkanı şimdi de marketlerle mücadele etmeye başladı. Tanzim diye mobil tablacılığa yönelen belediyelerle sebze ve meyve fiyatlarındaki artışa çözüm arıyor. Tanzimler kapatılırken ‘devlet bakkallık yapmaz’ diyenler sonunda yaptıkları yanlışı gördüler. Üretici maliyet girdileri nedeni ile her yıl tarladan uzaklaşıyor, borç batağındaki üretici maliyetine ürün satarsa nasıl geçinecek? Ekip dikmez. AKP iktidarı ekilmeyen arazilere nasıl ekim yaptıracak? Acil yapılması gerekeni yapıp, üretim girdi maliyetlerini düşürerek düzenlemeler sağlanmalıdır” şeklinde konuştu.
TARIMDA BİLİMSEL ÇÖZÜM ŞART
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarımdaki sorunlara planlı ve bilimsel çözümlerle yaklaşmanın gerektiğine de işaret ederek, “İktidar, kent çevrelerinde yağmalanan bostan alanlarını ile boşalan köylerde oluşan sorunlarında farkında değil. Yok ede ede bugünleri yaratılar. Ülkeyi, soğanı ithal edecek duruma düşürdüler. Şimdi de karne ile ürün satış sürecine geldilerr. Sonunda patlıcanı, domatesi üreteni satanı da fiyatlardan dolayı terörist ilan edecek kadar şaşırdılar” açıklamasında bulundu.
GİRDİ MALİYETLERİ DÜŞMEDEN, SEBZE MEYVE FİYATLARI DÜŞMEZ
Sebze ve meyve fiyatlarındaki artışın, tarımdaki girdi maliyetlerinin aşağıya çekilmesiyle mümkün olabileceğine dikkat çeken CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Tohum, ilaç, gübre fiyatları düşmeden; mazot ve tarımsal sulamada kullanılan elektrik fiyatları geri çekilmeden sorunlar aşılmaz. Yol geçiş ve köprü geçiş ücreti yüksek olduğu için sebze ve meyveye yüklenen nakliye fiyat artışı AKP iktidarı eli ile fakir fukaraya kuyrukta sınırlı miktarda sebze temin etme noktasına düşürüldüler” dedi.
AKP’NİN TARIM POLİTİKASI ÇÖKTÜ…
AKP iktidarını 17 yıldır uyguladığı tarım politikasının çöktüğüne işaret eden Gürer, “Kooperatifçiliğe yeniden dönüşün yolu açılmalıdır. AKP’nin Tarım politikasında yaptığı yanlışları halen görmüyor; geçici çözümlerle 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlere kadar fiyatları düşürüp oy devşirmeyi planlıyor. Uyguladıkları yöntem ile domatesi, patlıcanı ucuza düşürdük algısı belediyelerin maliyeti bir kısmı üstlenmesi ile oluşuyor. Kalıcı çözüm yaratmanın yolu üreticinin ucuz ürün üretimini sağlamaktır. Yeniden üretime yöneltecek uygulamalar sağlanmasıdır. Üretmeden, girdi maliyetini düşürmeden, yeni tarım alanaları seralar oluşturmadan, ürün korunabilir depoları artırmadan, bilimsel ve planlı tarıma yönelmeden günü kurtarmadan öte çözüm üretilemez” diye konuştu.