HDP ittifak tartışmalarına son noktayı koydu: Görüşmedik!
"İnsani değerlerden ne kadar yoksun olduğu her geçen gün biraz daha ortaya çıkıyor."
HDP Eş Genel Başkanı Temelli, TBMM’de bir grup gazeteciyle sohbetinde gündemdeki konulara ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
Soylu’nun ‘yürütürsem adam değilim’ lafı: Tiyatral bir tarafı vardı. Tecrit için bir eylem yapıyorsunuz. Onlar geliyor sizi tecrit ediyor. Bakan bey ‘yürüten adam değil’ dedi. Biz o tartışmaya girmiyoruz. Cinsiyetçi bir yaklaşım.
Zaten aklı da öyle bakan bir bakan. Adam olunca sanki erkek egemen aklı ile cinsiyetçi, kadınlara yönelik bir şiddet dilini bir kez daha üretmiş olacak. İnsani değerlerden ne kadar yoksun olduğu her geçen gün biraz daha ortaya çıkıyor.
Terör örgütü lideri Öcalan’ın açlık grevine bakışı: (Mehmet Öcalan’ın Abdullah Öcalan’la görüşmesinde açlık grevlerinin konuşulup konuşulmadığı sorusu üzerine) Sağlığının iyi olduğunu ama bir şey söyleyemeyeceğini, muhataplığının bu görüşmeyle ortaya çıkamayacağını dile getirmiş. Açlık grevleri için ‘kendi iradeleri’ demiş. Tecridin sonlanmasına dair bir süreçtir bu. Açlık grevinin sonlanması tecritin sonlanmasına bağlı. Batı kamuoyuna çağrı yapıyorum, tecrite bu hukuksuzluğa karşı söz söylememiz gerekir.
AKP-MHP bloğunu geriletmek: (Aday çıkarmama ihtimali olan illerin sorulması üzerine) Birkaç ilde daha aday çıkarmama ihtimali yükseliyor. Üstlenmiş oldugumuz sorumluluk, aslında bir ittifak yapmak ya da belediye başkanlığı kotarma meselesi değil, AKP MHP bloğunu geriletmek, demokrasi güçlerinin siyaset zemininde buluşmasını sağlamak. Daha önce 7 kent listesi çıkmıştı, 3 kent açıklandı.
Mersin, Antalya, Hatay, Şanlıurfa’da çalışmalar sürüyor. İller içinde en çok sorulan Ankara. Ankara’nın çalışması daha uzayacak görünüyor, bugün yarın açıklanma ihtimali yok. Çünkü Ankara çok daha karmaşık ilişkiler barındırıyor, ama bu 7 il üzerinde çalışılıyor. Gaziantep’te çıkarmayacağız, Celal Bey’e de başarılar diledik. (İYİ Parti’nin Iğdır’da HDP’nin kazanmaması için aday çıkarmama kararının anımsatılması üzerine) İttifakta İYİ Parti’ye kalan tüm yerlerde aday çıkarma kararlılığındayız.
Görüşmek istemediler: (CHP ile HDP’nin ittifak yaptığı iddialarının anımsatılarak ‘görüşmeniz oldu mu, karanlıkta göz kırpma’ sorusu üzerine) Kısa alanda paslaşmalar, karanlıkta göz kırpmalar... Bu taktiklerin hiçbirini uygulama fırsatımız olmadı. Çünkü bunun tam tersini ötekiler söylüyor, HDP, AKP ile görüşüyor diye. Bir söylemedikleri ‘HDP MHP ile görüşüyor’ kaldı. Kimseyle görüşmedik, görüşmek de istemediler, nezaketen de olsa görüşülebilirdi. Yerel teşkilatlar birbiriyle görüşüyor, orada daha gelişmiş bir demokrasi kültürü var. Ama Ankara’da merkezde, ayrıştırıcı, ötekileştirici nefret söyleminin hakim olduğu bir siyaset var. Diyalog olabilmeliydi. Bu sadece HDP’yi ayrıştırmakla kalmıyor, toplumun bütün kesimlerine sirayet ediyor.
31 Mart ikinci tur: Batıda aday çıkarmama meselesi bir seçenek yaratma meselesidir. Çünkü oy hesaplarına sıkışmış, seçmen olma vasfının ötesinde bir vatandaş olma ve hak mücadelesi verme kimliğine bürünmekten imtina eden, siyaset yapamaz hale gelmiş geniş kitlelere siyaset yapma zemininin yaratılması gerektiğine inanıyoruz. Dolayısıyla burada seçenek yaratıyoruz.
Eğer biz bunu yaratmasaydık, İstanbul, İzmir, Adana gibi büyük kentlerde, seçmenleri hareketlendirmek, demokrasi mücadelesine katmak, hak talepli bir mücadelenin içine çekmek çok olanaklı olmayacaktı. Aslında bir yerde referandum. bir anlamda ikinci tur yapıyoruz. AKP-MHP bloğunun karşısına çıkacak adaylar,bu demokrasi zeminin baskısıyla hem söylemleri hem projeleriyle siyaset yapma estetikleriyle demokrasiyi güçlendireceklerdir. Biz bu anlamıyla bir inisiyatif aldık, cesaretli adım attık. Aday çıkarmadığımız yerlerde de belediye meclisleri var. her yerelin de bir parlamentosu var, oralarda aday çıkarıyoruz, oralarda temsil edileceğiz.
Hesapları kapatmadık: (CHP’nin dokunulmazlıklara verdiği desteğin anımsatılarak ‘CHP’ye krediniz sonsuz mu’ sorusu üzerine) Bu tabii bütün hesapları kapattığımız anlamına gelmez. Ama biliyoruz ki bunu kırmanın yolu bu mücadeleden geçiyor. Sürekli olarak seçimleri çok önemseyip, seçim sonuçlarına endeksli bir siyaset yapmak yerine mücadeleye endeksli bir siyaset yapmayı önümüze koyduk. Dolayısıyla 31 Mart seçimleri önemli bir eşik. Ama 1 Nisan her şeyin sonlandığı bir tarih olmayacak. 1 Nisan’da biz inanıyoruz ki AKP-MHP savaş bloğunu geriletirsek Türkiye’nin demokrasi konusunda önü açılacaktır. Ya da biz bu tecriti kırabilirsek, Türkiye’nin barış konusunda, önü açılabilecektir. Böyle bütünlüklü ele alıyoruz.
Kayyım atanan illerde AKP-MHP ittifakı: Kendi yaptıkları aritmetikle son kamuoyu yoklamaları ile baktıklarında normal demokratik seçim güvenliğinin korunduğu bir seçimle kazanmaları çok mümkün değil. Devletin bekasına sıkıştırdıkları düşmanlık söylemi üzerinden kitleleri terörize etmek, sandıktan uzaklaştırmak, garnizon oyları ya da güvenlik güçlerinin oylarıyla yapay suni başarılar elde etmek ve sadece 2 partili ittifakı değil başka ittifakları da oluşturmak çabası içine giriyorlar. Tek dertleri HDP’nin kazanmasını engellemek. Fakat bunda başarılı olamayacaklar. Bizim oylarımız artacak diye bu ülkenin böyle bir siyaset ortamına sürüklenmesini istemiyoruz. Bu nefret söylemi, düşmanlaştırıcı söylem bu zulüm ve şiddet siyasetine bir an önce son verilmelidir.
Bölgede aday bulamadılar: (Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘yeniden kayyım atanır’ açıklaması) Cumhurbaşkanı yanlış hatırlamıyorsam bunu 1 kez söyledi. Bir daha da ağzına almadı. Bunu söyleyeli belki 3 ay oldu. Söylediği dönem bölgede halk toplantıları yapıyorduk. Oradaki güçlü halk toplantıları gereken cevabı verdi. Bırakın kayyım atamayı belediye başkan adayı bulamadılar bölgede. Kayyımları belediye başkan adayı yaptılar.
2021’de erken seçim olur: (Seçimden sonra normalleşme bekleyip beklemediği sorusu üzerine) Bir çöküntü hali var ve rejim kendini ayakta tutmak için neredeyse bütün toplumu şiddet girdabına sürüklüyor. Baskı otoriter rejim inşası ile karşı karşıyayız. Şimdi normalleşme dediğiniz hukuk devleti adına atılacak adımların hepsi bu anlamı ile bir tartışma başlatacak. İlk yapılacak genel seçimler. Bunun tarihi ne olur tartışılır ama 2021 gibi bir erken seçime gidilme olasılığı var. 2019-2020 çok çalkantılı geçebilir. Bu ülkede rejim her krizle birlikte sorgulanacaktır. Ama 2021’den daha öteye ömrü olacak bir rejim değildir. En fazla 2 yıl içinde bir değişim dönüşüm toplumun önüne gelecektir.