Eğitim dinileştirilirken Bakan Selçuk'tan bir garip açıklama!

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, eğitimin amacını anlatarak, "Eğitim, çocuklarımıza bizim kendi dünya görüşlerimizi pompalayacağımız bir araç değildir. Eğitim bir gelecek tasarımı, içerisinde bizim çocuklarımız için bir atmosfer oluşturmakla ilgili bir husustur. Biz, onları şartlandıran, koşullandıran, propaganda yapan, neyin doğru neyin yanlış olduğunu baştan kesin kez söyleyen bir yetişkin grubuysak, oradan insanın yaradılışına hürmet çıkmaz" dedi.

Uçakla İzmir Adnan Menderes Havalimanı'na oradan da karayoluyla Manisa'ya gelen Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Manisa Polisevi'nde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile kahvaltıda buluştu. Bakan Selçuk'a Manisa Valisi Ahmet Deniz, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Ahmet Kemal Çelebi, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı MHP'li Cengiz Ergün, AK Parti Manisa Milletvekilleri İsmail Bilen, Uğur Aydemir, Semra Kaplan Kıvırcık ve Mehmet Ali Özkan, AK Parti Manisa İl Başkanı Berk Mersinli eşlik etti. Sivil toplum kuruluşlarına yönelik düzenlenen kahvaltılı toplantıda ilk olarak Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, Milletvekili İsmail Bilen ve Vali Ahmet Deniz birer konuşma yaptı.

'BİZ GELECEK İÇİN BİR TÜRKİYE OLUŞTURMAK ZORUNDAYIZ'

Bakan Selçuk, yaptığı konuşmasında eğitimi, ekonomi ve demokrasiyle buluşturmayı hedeflediklerini söyleyerek, "Eğitim okullarda kapalı sınıflarda olagelen bir süreç olmamalı. Bizim eğitimden anladığımız şey üretimdir, ekonomidir, girişimdir. Bütün bu hususların demokrasiyle de taçlanmasıdır. Seçim süreci de öyle. Bir demokrasi sürecidir. Biz eğitimi millet ödevi olarak görüyoruz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, bu görev için davet ettiğinde de benim arzımın çerçevesi buydu. Biz gelecek için bir Türkiye oluşturmak zorundayız. Şu andaki eğitim sistemimizin zamanın ruhu açısında yeniden yorumlanması lazım. Bu şu demek değil; Türkiye'de birçok iş başarıldı, eğitimde hiçbir şey yapamadık noktasına katılmıyorum. Ben kanıta dayalı olarak baktığımda, 2003'lerde Talim Terbiye Başkanlığı yaparken hayallerim vardı. Bu hayallerimin şimdi fazlasıyla gerçekleştiğini görüyorum. Dolayısıyla biz bir, iki, üçün üzerine dört, beş, altı diyen bir bakış açısına sahibiz. Bir şeyi yıkıp da yerine bir şey koymak gibi 'eğitim sistemi kötüydü de biz şimdi çok güzel işler yapıyoruz' demek doğru değil. Hakikate aykırı. Biz mevcudun üzerine inşa edeceğiz. Geçmişte emeği geçen herkese şükran borçluyuz" dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı olarak geleceğe hazırlandıklarını söyleyen Bakan Selçuk, "Milli Eğitim Bakanlığı'nın gelecek tasavvuruna biraz enerji harcaması lazım. Geçmişle kavga etmemesi lazım. Eskiden yapılanları gerekli, gereksiz eleştirmemesi lazım. Dünya çok ilginç bir yere gidiyor. Sadece Çin'in üstün zekalı ve dahi sayısı neredeyse bizim nüfus kadar. Başka bir ölçek var, başka bir dünya var, başka bir ekonomi, başka bir üretim var. Dünya tarihindeki birkaç büyük kırılmaya baktığımızda, tarım toplumuna geçiş diyoruz, sanayi toplumuna geçiş diyoruz, bilgi toplumuna geçiş diyoruz. Bu üç kırılmanın üçünü de benim kuşak gördü. Bir kuşağa, bir nesle bu kadar yüklenilir mi" diye konuştu.

'TEKNOLOJİ VE BİLİMDE BAMBAŞKA BİR DÜNYA GELİYOR'

2040 yılında dünyanın teknoloji ve bilimde çok farklı olacağını söyleyen Bakan Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2040'a doğru dünya tarihinin hiç karşılaşılmadık derecede bir kırılması geliyor. Teknoloji ve bilimde bambaşka bir dünya geliyor. Bugün okula yeni başlayan çocuklar eğer mevcut eğitim sistemini almaya devam ederlerse, büyük bir tıkanma yaşayacağını görüyoruz. Öyle ki işlerin yüzde 75'inden fazlasını robotların yapacağı bir dünya geliyor. Robotun yapamayacağı şey ne ki? Buna baktığımızda, zamanın ruhundan kaynaklanan bir değişime ihtiyaç olduğu görülüyor. Bu kırılma ilk defa dünya tarihinde insana yazılım yüklenen bir döneme doğru gidiyoruz. İlk defa dijital olanın, fiziksel olanın ve biyolojik olanın aynı bedende buluşacağı bir dönem geliyor."

Eğitimle ilgili düşüncesini dile getiren Bakan Ziya Selçuk, "Eğitim bizim çocuklarımıza bizim kendi dünya görüşlerimizi pompalayacağımız bir araç değildir. Eğitim bir gelecek tasarımı içerisinde bizim çocuklarımız için bir atmosfer oluşturmakla ilgili bir husustur. Biz onları şartlandıran, koşullandıran, propaganda yapan, neyin doğru neyin yanlış olduğunu baştan kesin kez söyleyen bir yetişkin grubuysak, oradan insanın yaradılışına hürmet çıkmaz" dedi.

'ÇOCUKLARIMIZ REHİN ALINMADI MI?'

Sınav temelli sistemin düzenlenmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Selçuk,şunları kaydetti:

"Eğer bugün sınav temelli bir sistemi düzenleyemezsek, regüle edemezsek, bizim önümüzde büyük problemler var. Biz bütün çocuklarımızın hayatını, ergenliğini bir sınav için rehin tutuyoruz. Zaten geçmişte de bu sınavlardan dolayı çocuklarımız rehin alınmadı mı? Geçmişte de bizim çocuklarımız bu sınavlar dışında hiçbir şey yapamadıkları için hiçbir becerilerinin gelişmemesi söz konusu olmadı mı? Eğer biz okullarımız arasındaki imkan ve öğrenme farklılıklarını azaltmazsak, sınavın baskısı azalmaz. Sınavın baskısı azalması için bizim yapmamız gereken şey okullar arasındaki farkı azaltmak. Manisa'nın ödevi, sadece derslik açığını azaltmak, sınavlarda başarılı olmak değil. Bizim çıtamız küresel rekabet olmalı. Biz dünya ile yarışmalıyız. Biz dünya ile yarışmak istiyorsak, eğitimin kalitesini uluslararası standartlara getirmeliyiz. PISA'da 25 puan yukarı çıksak, 3.5 trilyonluk bir ekonomik büyüme ortaya çıkacak. Bütün dünyada bunun kanıtları var, görüyoruz. PISA sınavının bu kadar önemli olmasının sebebi, üretimle ilişkisi olmasından kaynaklanıyor. Türkiye'nin de kendi eğitim sistemini zamanın ruhuna uygun olarak dönüştürüp, 2040'ların bu dijital dünyasına hazırlanmak zorunda."

'SOSYAL MEDYA ELE ALINMASI GEREKEN BİR KONU'

Bakan Selçuk, sosyal medyanın da ele alınması gereken bir konu olduğunu belirterek, "Eğitim maalesef başka parametrelerden de etkileniyor. Youtube meselesi cidden ele alınması gereken bir konu. Okul dışındaki sosyal medya meselesi cidden ele alınması gereken bir konu. Ailenin güçlendirilmesi meselesi çok güçlü bir şekilde ele alınması gereken bir konu. Sadece sınıfın içerisine çalışmakla eğitim seviyesi yükseltilemez. Hiçbir eğitim sisteminin kalitesi, öğretmenin kalitesini aşamaz. Dolayısıyla asıl olan öğretmene yatırım yapmaktır. O yüzden merkezde öğretmen var. Öğretmeni güçlendirmemiz, itibarına itibar katmamız gerekiyor. Onlara hürmet etmemiz lazım ki öğretmen hak ettiği değeri bulabilsin" dedi.

Konuşmaların ardından Manisa Valiliği'ne geçen Bakan Selçuk'a, Valilik Binası önünde karşılama töreni düzenlendi. İstiklal İlkokulu öğrencileri tarafından Bakan Selçuk'a, Milli Eğitim Bakanlığı'nın Manisa'ya 2 bin kitap bağışı yapması nedeniyle teşekkür plaketi verildi. Manisa Valiliği'nde anı defterini imzalayan Bakan Selçuk, Vali Deniz'i makamında basına kapalı olarak ziyaret ederek, şehirdeki çalışmalar hakkında bilgi aldı. Bakan Selçuk daha sonra Yunusemre İlçesi Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan Özel Manisa Organize Sanayi Bölgesi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'ni ziyaret etti.