'Demek ki DSP, Mevlana gibi düşünüyor: Kim olursan gel'
Sözcü yazarı Emin Çölaşan , DSP'nin 31 Mart yerel seçimleri öncesindeki 'yükselişini' yazarak, partinin iktidarın işine geldiğini yazdı.
CHP'den istifa edip DSP'ye geçenlerle ilgili tartışmalar sürüyor. Son olarak Emin Çölaşan da tartışmaya dahil oldu ve DSP için "Şimdi anlıyoruz ki bu parti meğer sütre gerisine çekilmiş, 31 Mart seçimlerinde CHP'den aday olmayı başaramayan küskünleri bekliyormuş!" dedi.
İŞTE ÇÖLAŞAN'IN YAZISI:
Sevgili okurlarım, siyasi partiler kurulur, bazen büyür ve gelişir, iktidara sahip olur, sonra da piyasadan çekilmek zorunda kalır.
Bu açıdan bakıldığında, gündemde şimdi DSP var.
Geçmiş zamanda kuruldu, büyüdü, gelişti, Ecevit'in liderliğinde iktidara sahip oldu ve onun ölümünden sonra adını bile unuttuğumuz bir tabela partisine dönüştü.
Tablo yıllardan beri böyle.
Son yılları, son dönemleri bir düşünün…
Yaşanan seçimleri bir düşünün…
Aklınızın bir köşesinde hiç DSP var mıydı?
Yoktu çünkü artık siyaset piyasasından silinip gitmişti.
Tüzel kişiliği duruyordu, seçime girme hakkı vardı, hepsi o kadar!
★★★
Şimdi anlıyoruz ki bu parti meğer sütre gerisine çekilmiş, 31 Mart seçimlerinde CHP'den aday olmayı başaramayan küskünleri bekliyormuş!
CHP adaylarını seçerken bazı hatalar yaptı, bazı değerli insanları devre dışı bıraktı. Önce bu gerçeği bilelim, sonra konumuza devam edelim…
Ve DSP, şimdi AKP-MHP koalisyonunun “Oyları bölmekle görevlendirilen kurtarıcı meleğine” dönüştü.
CHP'den aday olamayan kim varsa kapağı DSP'ye atıyor.
Bazı il ve ilçelerde DSP'nin de adayları var ama gerçekçi olalım, bu parti umutlarını CHP'li küskünlere bağlamış durumda.
★★★
Bizim yandaş medyamızın halini arada sırada burada yazarım. Bunların pek çoğu yukarıdan gelen talimatla haber yapar.
Anladığım kadarıyla şimdi yeni bir talimat geldi!
“DSP'ye arka çıkın ki, CHP ile İYİ Parti'nin oylarını bölsün…”
Bu gerçeği onların gerek televizyon kanallarında, gerekse gazetelerinde her gün görmekteyiz.
DSP övgülerini seçim yaklaştıkça daha da sık göreceğiz.
★★★
Şimdi belki diyeceksiniz ki “Arkadaş yazdıklarını kanıtla!..”
İşte size dünkü iki yandaş gazeteden iki manşetlik haber. İlki Yeni Şafak'ın birinci sayfasında manşetlerden biri:
“DSP, CHP'yi çökertti. CHP'de DSP'ye kayış sürüyor. CHP'den DSP'ye geçişlerin devam etmesi bekleniyor.”
Sonra çeşitli örnekler veriliyor, DSP'nin küskünlerden oluşan yeni adayları isim isim sıralanıyor.
Gaziantep, Çankaya, Ayvalık, Şişli, Silivri, Avcılar, Marmaris, Bakırköy, Küçükçekmece, Muğla, Tire, İzmir Karaburun, Çeşme, Balıkesir Edremit, Bandırma…
Haberin devamında şöyle deniliyor:
“Akdeniz bölgesinde de çok sayıda ilçede CHP küskünleri DSP listelerinden yarışa girdi. Bu adayların CHP-İYİ Parti ittifakının oylarını böleceği ve 31 Mart seçimlerinin sürpriz partisinin DSP olacağı belirtiliyor.”
★★★
Bir örnek de dünkü Star gazetesinden. İşte birinci sayfanın manşeti:
“Diktatöre ak güvercin harekâtı.”
Burada diktatör olan Kılıçdaroğlu, ak güvercin ise DSP.
Manşet haber DSP'ye transfer olan aynı küskün adayların fotoğraflarıyla veriliyor ve şöyle devam ediyor:
“Kılıçdaroğlu'nun CHP'de uyguladığı tek adam rejimi ve mezhepçi politika, sol siyaseti yeni arayışlara itti. Aday belirlemede yaşanan taraflı tutum vitrindeki önemli siyasetçileri solda yeni cazibe merkezi haline gelen DSP'ye yöneltti… DSP şu ana kadar 50 il ve 300 ilçede çıkardığı adaylarla 31 Mart'a sağlam adımlarla yürüyor. Solda yeni adres DSP.”
★★★
Sevgili okurlarım, durum vaziyetlerini görüyorsunuz…
Birkaç hafta öncesine kadar esamesi bile okunmayan DSP, artık iktidarımızın ve yandaş medyamızın en büyük övgülerine mazhar oluyor!
Madalyonun öbür yüzü de ilginç…
Demek ki DSP, Mevlana gibi düşünüyor:
“Gel!.. Kim olursan ol mutlaka gel…”
Aralarında elbette çok değerli bazı adaylar da olan CHP'li küskünler ise belki şöyle düşünüyor:
“Biz koltukla doğduk, koltukla büyüdük. CHP olmazsa DSP olur, DSP olmazsa başka bir parti olur! CHP oylarını böleceğimiz için iktidar desteği nasıl olsa arkamızda! Bizim için önemli olan budur!”
★★★
Evet, Türk siyasetinde karşımıza çıkan bu yeni tablo son derece ilginç!
Siyasette birkaç hafta öncesine kadar hiçbir etkinliği olmayan, ismi bile geçmeyen bir parti şimdi küskünleri içine alıp kendi adından söz ettiriyor, iktidarın ve yandaş medyanın rüzgarına yelken açıyor.
Kararı seçmen verecektir, bakalım nasıl verecektir.