Kaboğlu'ndan CHP'ye 'söylem' önerileri
CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve belediye başkan adaylarının kampanyada kullanması için öneriler hazırladı.
CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, yerel seçimlere giden süreci hukuki boyutuyla inceleyerek, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve belediye başkan adaylarının kampanyada kullanması için öneriler hazırladı.
Kaboğlu, Kılıçdaroğlu’na sunduğu 13 sayfalık raporuna ilişkin Milliyet gazetesinden Şevket Yaman’a şunları söyledi: “Kendisine Cumhur İttifakı adını veren, her şeyiyle mükemmel olduğu varsayımını yayan ve devletin olanaklarını arkasına alanlar, kendileri dışındakileri ‘tu kaka’ kabul ediyor, ‘teröristlerle iş birliği yapıyorlar’ diyor. Bir tür büyülü, ilahi bir tekerleme olan ‘beka’ deniyor ve ‘beka’ adına her şey meşru kabul ediliyor. Böyle bir ortamda sağlıklı seçim yapabilir miyiz? Raporda, seçimlere giderken anayasal hukuk bilgisini de yerli yerine oturtmayı amaçladım. Ulusal çatışmacı söylemin yerel kampanyaya yansımasının sakıncalarına dikkat çektim. Üç, yerel demokrasi için ne gibi somut öneriler geliştirmemiz gerekir?
'Bütün Türkiye’
Türkiye iki ayrı yerel yönetim rejimiyle yönetiliyor. Büyükşehirler ve illerde iki ayrı rejim var. Bu sürdürülebilir değil. O nedenle ‘bütünşehir değil bütün Türkiye’ söylemini önerdim. Yerel demokrasi sorunu, tartışmaların merkezine yerleştirilmeli. Tartışmaya, ‘bütün Türkiye’ için düzenleme ihtiyacından başlanmalı.”
Ben de önseçim önerdim ama...
Kaboğlu, CHP içindeki ‘adaylaşma’ tartışmaları için “Ben de sayın genel başkana önerdim, temennim bütün seçmenlerin katılacağı bir önseçimdi. Ama olmadı. Sürecin en azından liyakat ve demokrasi ilkeleri eksen alınarak yürütülmesini temenni ederdim ama yürütülemediği görülüyor. Ancak bu nedenle partiyi hırpalayıcı, kişisel hesaplaşmaları öne çıkarmak, Türkiye’nin sorunu CHP’nin sorunundan ibaretmiş gibi görüntü vermek, beni üzüyor” dedi.
Milletvekillerinin özgür iradeleriyle oy kullanmalarının önemini vurgulayan Kaboğlu, “Mesela ben partimle ters düşebiliyorum. Partim ‘evet’ diyor ben ‘hayır’ diyorum. Parti disiplini önemlidir ama vereceğimiz oy bizim bir tür varlık nedenimizdir” dedi.