Özlem Çerçioğlu: Yüzde 60 ile kazanırız
Aydın’ı halkla beraber yönetmek için tekrar aday olduğunu söyleyen Çerçioğlu, oldukça iddialı: En az yüzde 60 ile kazanacağıma inanıyorum
İki dönemdir kenti yöneten CHP Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu bu seçimin de en büyük favorisi.
Birgün'den Namık Kalkan'a konuşan Çerçioğlu seçim çalışmalarını ve projelerini anlattı.
Büyükşehir Belediye Başkanlığı için 3’üncü kez aday oldunuz. Size bir kez daha aday olma kararını verdiren ne oldu?
Tabii ki hizmet aşkı. Ben zaten bölgenin insanıyım ve 2 dönem milletvekilliğim var. Milletvekilliğini yarıda bırakıp geldim. O dönemler Aydın İl Belediyesiydi. Kimse milletvekilliğini bırakıp İl Belediyesine gelmiyordu.
Aydın’ın birçok yapılması gereken projeleri vardı. Kendi memleketimi hizmet etmek için Belediyeyi tercih ettim. İkisi de çok önemli görevler. Milletvekilliği de çok önemli, onurlu, gururlu bir iş. Ama Belediye beni daha çok mutlu ediyor. Çünkü yaptığınız icraatı görebiliyorsunuz. İnsanları memnun ediyorsunuz.
Başkanlığınız döneminde yapamadığınız, öncelikli çözüm bekleyen sorun nedir?
Aydın ekonomisinin yüzde 50’si tarıma dayalı. Bizim bölgemiz için tarım çok önemli. 2014 seçimlerinde İncirliova’nın Acarlar Mahallesinde Bölge Hali kurmak için vaatte bulundum. Ben bunu gündeme alarak meclise sundum. O dönemde AKP, CHP ve MHP’den oluşan bizim mecliste oy birliği ile kabul edildi. Beraber Türkiye’de yeni yapılan Halleri de ziyaret ettik. İmarda değişikliğimizi de yaptık. Her şeyimizi yaptık. Arazi hazinenindi. Gerekli müracaatları yaptık.
Tam iş bitecekken, ne hikmetse bu arazi Milli Eğitime verildi bir anda. Ama o günden bugüne de okul yapılmadı. Öyle atıl vaziyette duruyor. Benim içimde ukdedir bu mesele. Acarlar bölgesi Aydın’ın çok önemli bir noktasıdır ve mutlaka oraya Bölge Hali yapılması gerekiyor. Buraya Bölge Hali yapmak için tüm gücümle mücadelemi vereceğim.
Bölge halkı Jeotermal Enerji Santrallari’na karşı, çevreye, tarıma ve insan sağlığına zarar verdiği için tepkili. Bölge halkı ile aynı düşüncede misiniz?
Dünyada jeotermal kaynaklar bakımından Türkiye 7’inci sırada, Aydın’da Türkiye’de 1’inci. Aydın en önemli İl Jeotermal kaynaklar bakımından. Bu jeotermal Avrupa’da da var. Baktığımız zaman oradaki insanlar jeotermalden hiç rahatsız değil ve gündemlerinde yok. Neden? Çünkü oradaki tesisler teknolojiye tam uygun yapılıyor. İnsan sağlığına ve çevreye zarar vermiyor. Bizim buradakilerin insan sağlığına ve çevreyi zarar verdiğini düşünüyoruz. Türkiye’nin en kaliteli inciri bizim bu bölgemizde yetişiyor. İncirliova ve Germencik’te.
Bizim incirimizin, zeytinimizin rekoltesinde düşüşler oldu. Biz de bunu Jeotermale bağlıyoruz. Benim şu an elimde her hangi bir yetki yok Büyükşehir olarak. Bunların bacasından çıkan gaz salımları veya enjeksiyonu doğru yapıp yapmadıklarına dair bir kontrol mekanizmam yok. Jeotermal direnişi kadınlarımızın haklı olarak kendi bölgelerini, sağlıklarını, doğayı, çevreyi korumak için başlattıkları bir direnişti. Evet, haklıydı kadınlarımız.
Ne yapmalı?
Burada yapılması gereken şu: jeotermalde çıkan gaz salımlarının ölçümlerinin yapılması gerekiyor. Fakat bu ölçümleri firma kendisi yaptırıyor. Kardeşim böyle şey olur mu? Bağımsız, gerekirse yurtdışından da bilim insanları gelsin, Türkiye’deki üniversiteler de gelsin. Biz bunların bir gaz salımlarını görelim kardeşim. İnsan sağlığına zararlı mı, değil mi? Zararlı değilse çıksınlar göstersinler.
Jeotermal bugünün konusu değil. Ben 10 yıldır söylüyorum. O zaman beni kimse dikkate almadı. O zaman 2–3 taneydi. Şimdi oldu 20 tane. Evet, ülkemizin enerjiye ihtiyacı var fakat insan sağlığından daha önemli ne olabilir? Doğadan çevreden daha önemli ne olabilir? Yeraltı sularımızı nasıl etkiliyor? Bundan daha önemli ne olabilir? Gelin bu konuda bir platform kurulsun. Bu platformda bilim insanları da olsun. Biz bunu bir bakalım, inceleyelim.
Bir rapor da konulmadı ortaya. Kendileri çalıp, kendileri oynuyorlar. Türkiye’deki üniversitelere güveniyorum. Üniversiteler yapsın çalışma. Yurtdışındaki bilim insanları ile beraber yapalım, ortak yapalım. İnsan sağlığından daha önemlisi var mı? Jeotermal konusu bizi çok üzüyor. Sabah kalktığınızda nefes almaya başladığınızda çürük yumurta kokusu genzinizi yakıyor.
Hükümet son dönemde artan sebze-meyve fiyatlarını kontrol altına almak için tanzim satışlara yöneldi. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz? Aydın’da durum nedir?
Hükümetin tarım politikasında yanlışlar var. Desteklemeyi tam yapmıyor. İthal etmenin sonu yok. Biz Aydın’da 2014’de mezbahayı yeniledik. Çok büyük yatırım yaptık. Üreticiden kendi bölgemizdeki hayvanları piyasadan kilo başına 1.5-2 lira daha fazla fiyatla almaya başladık. Aydın il genelinde 15 tane Ege Et şubeleri açtık. Aracıyı çıkarttık aradan ve direk biz şubelere götürdük. Vatandaşa ekonomik, hijyenik ve sağlıklı et satışı yapmaya başladık. Piyasadan yüzde 15–20 oranında daha ucuza ve kendi hayvanlarımızdan. Aradan aracıyı çıkartınca üretici de memnun tüketici de memnun. Üretici daha pahalıya malını satıyor, tüketici daha ucuza bizim şubelerimizden etini alıyor.
Ege Et şubelerinde biz Aydın’daki kooperatiflerin ürettiği peynir, tereyağı, süt ve süt ürünlerini de satıyoruz. Halkın bu işten memnun olduğunu görünce süt üretiminin bol olduğu yerlerin merkezlerine süt tankları koyarak süt alımına başladık ve Kooperatif aracılığı ile bu sütleri Ege Et şubelerinde satıyoruz. Büyükbaş hayvan üreticileri için fabrikada yem yapmaya başladık ve piyasadan yüzde 15 daha düşük fiyatla üreticiye yem veriyoruz. Böylece üreticinin girdi maliyetini yüzde 15 oranında düşürmüş olduk. Üretici de hayvanını getirip piyasadan daha yüksek fiyatla gelip bize satıyor. Böyle bir döngü var bizde. Kırsalda şehre göçü önlemek için kadınlara yönelik koyun çiftliği kurduk. Bu bölgenin koyunu en çok süt veren sakız koyunudur. Sadece kadın çiftçilerimize üçer tane verdik ve onların sütlerini alarak biz satıyor.
Aydın Belediyesi’nde çalışırken işten çıkartılan sarı otobüs şoförlerinin bir kısmı işe iade davasını kazandı. Davayı kazanan işçilerin geri işe alınması söz konusu mu? Sizin işçiler işe iade davasını kazandıklarında temyize gitmeyeceğinize dair verilmiş bir sözünüz var mı?
Temyize gitmeyeceğime dair bir söz vermedim. Zaten temyize gitmek zorundayız. Ben o kişileri otobüs şoförü olarak göreve iade etmem. Asla ve katta yapmam. Hiçbir kuvvette yaptıramaz bana. En önemli şey o halk otobüslerinin şoförleridir. Neden? Çünkü can taşıyorlar, sen biniyorsun, senin çocuğun biniyor. Orada eğer bir hata yaptıysa şoför ben bunu asla affedemem. Elli tane yüz tane vatandaşı taşıyor bir otobüste. Trafik kurallarını uyacaksın. Hayatını kaybederse bir insan şoförün hatasından dolayı geri getiremezsin.
Bütün otobüslerin içinde kamera var. Telefonla konuşabilmeleri için hepsine kulaklık aldık direksiyonu bırakmasınlar diye. Telefon elinde trafikte konuşamaz. Yolcuların güvenliği için kapılar açık gidemezsin. Trafiğin belirlediği hız limitlerine uymak zorundasın. 65 yaş üstü ve gaziler haricinde kimseyi ücretsiz bindiremezsiniz. Bu kurallara uymazsanız iş akdinizin fesih sebebidir. Mahkemeye kazansalar dahi o işe iade etmem. Belediyenin başka biriminde bir iş verebilirim veya tazminatını, hakkını verir çıkartırım. Ama halk otobüslerini kullanmazlar. Aynı şeyleri yapmayacağını ben nereden bilebilirim. Vatandaş bunun hesabını benden sorar.
Seçimi kazanmanız halinde Aydınlılara ne vaat ediyorsunuz?
Ben 10 yıllık Belediye Başkanlığı dönemimde bütün vatandaşlarımıza eşit davrandım. Dil, din, ırk ayrımı asla yapmadım. Önümüzdeki süreçte de herkese adil ve eşit hizmet edeceğim. Bizim projelerimiz ayağa yere basan projelerdir. Tarıma yönelik projelerimiz katlanarak devam edecek. İlk Belediye Başkanı olduğumda 493 köyden 60’ının suyu yoktu. Şu an suyu olmayan köyümüz yoktur. Yolları yoktu birçok köyün, yollarını yaptım.
Bizim en iddialı olduğumuz konu sosyal belediyeciliktir. Sosyal Belediyeciliği de katlayarak, yükselterek devam edeceğiz. Ben iddia ediyorum ki, Türkiye’de Sosyal Belediyeciliği yapan en önemli Belediyelerden biri Aydın Büyükşehir Belediyesi’dir. Zengin zaten işini görür, halleder. Önemli olan fakir-fukara, garip-gurabanın yanında olmaktır. Siz hiç karnınız aç yatağa girdiniz mi? Siz hiç soğuktan üşüdünüz mü? Zengin bunu bilmez. Belediye Başkanlarının çoğu da bilmez. Eğer siz Aydın’da yaşıyorsanız asla karnı aç yatağa girmezsiniz. Eğer Aydın’da yaşıyorsanız soğuktan üşümezsiniz. 2 Tane yemek fabrikası kurdum, haftanın 5 günü 3 çeşit sıcak yemek gidiyor bu insanların evine. Biz aşevleri kurmuyoruz. Evden insan taşımıyoruz. Biz evlerine götürüyoruz yemeklerini. Rakiplerim beni eleştiriyor, sosyal belediyecilik konusunda, varsın eleştirsinler. Onlar 5 yıldızlı otellerden çıkmazlar, karınları tok. Tencerenin nasıl kaynadığını en iyi kadınlar bilir. Muhtaç olan, şiddete uğrayan kadınlara, ezilen kadınlara destek için ben Belediye Başkanıyım.
Seçimi hangi oranda kazanırsınız? Bir tahmininiz var mı?
En az yüzde 60 ile kazanırım. Benim Belediyecilik anlayışım Aydın’ı Aydın halkıyla beraber yönetmektir. Aydın’ı Aydın halkıyla beraber yönetmeye, büyük işleri Aydın halkını sorarak yapmaya devam edeceğim. Burası benim babamın malı değil. Aydın halkının malı. Aydın halkını ilgilendiren şeylerde onlarla beraber karar veriyorum.