Sevilay Yılman: 'Bunu yapmayan siyasetçiye bye bye!'
Sevilay Yılman 31 Mart yerel seçimlerinde aday olan siyasetçilere ABD'li Cortez'i takip etmelerini tavsiye ederken "Z kuşağını kavrayamayan siyasetçiye bye bye!" dedi.
Habertürk yazarı Sevilay Yılman bugünkü yazısında siyasetçilerin özellikle 2000 ve sonrası doğumlu "Z kuşağına" hitap etmeleri gerektiğine dikkat çekti.
ABD'den genç siyasetçi Cortez'i örnek gösteren Yılman şu ifadeleri kullandı:
"Cortez’in kendi kuşağındakilerle Twiter, Z kuşağındakilerle ise Instagram üzerinden iletişim kurduğunu söylemeliyim. Neden böyle bir ayrım yapıyor peki? Çünkü bizim siyasetçilerin henüz keşfedemediği ya da keşfetmiş dahi olsalar doğru biçimde kullanamadıkları Z kuşağının buluşma platformunun İnstagram
olduğunun farkında Cortez." ifadelerini kullandı.
Sevilay Yılman 31 Mart seçimlerinde aday olan siyasetçilere Cortez'i takip etmeleri gerektiğini söylerken, "Çünkü sandıktan istedikleri zaferi elde etmenin bir yolu da Cortez’in yolunu izlemekten geçiyor." dedi.
İŞTE SEVİLAY YILMAN'IN O YAZISI
İzlediği farklı, aykırı politika ile sadece siyaset yaptığı ülkesinde değil, son zamanlarda tüm dünyada adı çok popüler olan ABD Temsilciler Meclisi’nin gelmiş geçmiş en genç üyesi…
New York’un 14’üncü bölgesinde, Bronx ve Queens mahallelerini de kapsayan bölgeden çıkan Cortez, kendisi gibi işçi sınıfı göçmenlerin desteği ile Temsilciler Meclisi’ne seçildi.
Henüz 30 yaşında olan bu Porto Riko kökenli genç siyasetçiyi bugünkü yazımda konu etmemin nedeni ise bizim siyasetçilere örnek göstermek amacımdan kaynaklı.
Özellikle 31 Mart seçimlerinde belediye başkanlıklarına aday olan siyasetçilere bu genç Amerikalı siyasetçiyi iyi takip etmelerini salık veriyorum.
Çünkü sandıktan istedikleri zaferi elde etmenin bir yolu da Cortez’in yolunu izlemekten geçiyor.
Siyaset yapanlar, iddia sahibi olanlar farkında mı bilmiyorum ama 31 Mart’ta gerçekleştirilecek yerel seçimlerde 2000 yılı ve sonrası doğumlu yaklaşık 1 milyon 200 bin genç ilk kez oy kullanacak.
Belki fazla iddialı bulacaksınız ama naçizane fikrim bence Z kuşağı olarak da adlandırılan bu kuşağı anlamayan-anlayamayan ve bu kuşakla doğru iletişim kuramayan siyasetçi büyük kaybın eşiğinde sayılır.
O yüzden “Cortez” diyorum…
“Cortez’i dikkatle izleyin” diyorum…
Ne yapıyor peki bu Cortez?
Gençler üzerinde etkili olmak için nasıl bir yol ve yöntem izliyor?
Doğuştan siyasetçi denilebilecek özelliklere sahip ve farklı bir aurası olan bir kişi o kesin.
Ancak donanımlı, çok iyi okullardan mezun olmuş siyasetçilerin bolca bulunduğu Amerika gibi bir ülkede kısa bir zaman içerisinde Cortez gibi garsonluk yaparken siyasete giren birinin kendisini göstermesi ve yıldızlaşması için bu yeterli değil.
Eminim Cortez gibi yüzlerce vardır Amerikan toplumu içerisinde.
Ama hiçbiri Cortez’in yakaladığı başarıyı yakalayamadı.
Çünkü Cortez’i yıldızlaştıran ve benim bile köşe yazıma konu olacak kadar popüler yapan esas neden kimlere nasıl ve nereden sesleneceğini çok iyi biliyor olması.
Cortez kendisinin de içinde bulunduğu Y’lerle ve sonraki kuşak yani Z’lerle doğru iletişim kanalları üzerinden doğru dil ve tonda diyaloğa giriyor.
Sosyal medyayı öyle tarifi imkansız bir sıcaklıkta, samimiyette ve dürüstlükte kullanıyor ki takipçilerini adeta mest ediyor.
Bu arada Cortez’in kendi kuşağındakilerle Twiter, Z kuşağındakilerle ise Instagram üzerinden iletişim kurduğunu söylemeliyim.
Neden böyle bir ayrım yapıyor peki?
Çünkü bizim siyasetçilerin henüz keşfedemediği ya da keşfetmiş dahi olsalar doğru biçimde kullanamadıkları Z kuşağının buluşma platformunun İnstagram olduğunun farkında Cortez.
Dün hesabına göz attım biraz… 2.5 milyon takipçisi var bu hesapta ve çoğunluğu çok genç olan takipçileriyle Twitter'dan farklı çok ilginç paylaşımlar yapıyor.
Kah seçildiği mahallenin siyahi küçük çocuklarının yaptığı sokaktaki harika danslarını paylaşıyor… Kah Newyork’un varoşu sayılan bir mahallesinden seksi bir pozunu paylaşıyor.
Bu arada yeri geldi, Z kuşağından bir evlat sahibi olduğum için şu tespitimi de paylaşayım…
Çok meraklı bir nesil.
Hem meraklı hem de fazla sorgulayıcı.
Teknolojinin tüm olanaklarını sonuna kadar kullanıyor ama doğallığı seviyor.
Karşısındaki kim olursa olsun içtenlik, samimiyet istiyor.
Yapmacıklıktan ölesiye nefret ediyor.
Tabir-i caizse bu kuşak; “Samimi ol iki gözümü ye!” diyen fazla dobra bir kuşak.
İşte bu kuşak ülkelerin geleceğini şekillendirecek kuşak olacak.
Bu kuşağa mensup insanlarla doğru zamanda, doğru biçimde iletişim kuramayan siyasetçi de hemen değilse bile bir süre sonra kaybetmeye mahkum olacak!