Hatay'da 2 Suriyeli muhtar adayı...

Yeniçağ gazetesi yazarı Ahmet Takan, Hatay izlenimlerini sürdürüyor. 500 bin Suriyelinin yaşadığı kentin sıkıntılarını kendi içinde çözmeye çalıştığını belirten Takan, "Huzurun bozulmaması için herkes elinden geleni yapıyor, tüm fedakârlıkları gösteriyor." tespitini yaptı.

Ahmet Takan köşesinde Millet İttifakı'nın CHP'li Hatay Büyükşehir Belediye Başkan adayı Lütfü Savaş ile söyleşisini aktardı.

7 yıldır hükümetten 1 dolar bile destek almadan kentte Suriyelileri ağırladığını belirten Savaş "Şu anda 500 binden fazla Suriyeliyi şehrimizde ağırlıyoruz. Bugün bir ilçemizde 2 Suriyeli muhtar adayı olmuş. 5 sene sonra belediye başkanı adayı olabilecek. Suriyeli kadınların doğum oranı aynı iken bugün bu oran yüzde 60'a yüzde 40 oranında Suriyelilerin lehinde. 3 yıl sonra yüzde 75'e 25 olacak. 12 yıl sonra Türk nüfusu Suriyeli nüfusun altında kalacak." uyarısında da bulundu.

Söyleşi şöyle;

Millet İttifakı'nın CHP Hatay Büyükşehir Belediye Başkan adayı (mevcut belediye başkanı) Lütfü Savaş, Suriyelilere ellerinden gelen tüm yardımı yaptıklarını fakat Hükümetten 1 dolar bile gelmediğinin ısrarla altını çiziyor.

Lütfü Savaş ile yaptığımız söyleşide Suriyeli mülteciler ana başlıktı. Savaş, "bugüne kadarki 5 yıllık süre zarfında öncelikli projemiz huzur oldu. Bugünden sonra da yine öncelikli projemiz kentimizin genelinde sağladığımız huzur ikliminin devamı olacak. Huzurun olduğu yerde hizmetin kolay sağlanacağına inanıyoruz.

Tesis ettiğimiz huzur iklimi sayesinde bugüne kadar şehrimizin adı herhangi bir kötü olayla anılmadı. Suriyeli vatandaşların olduğu birçok ilde talihsiz olaylar yaşanırken çok şükür Hatay'da böyle bir hadise yaşanmadı. Bunda en büyük etken insanımızın sağduyusu ve hoşgörüsü" dedi.

Lütfü Savaş'ın yaptığı şu uyarılar dikkatlerden kaçmamalı;

"Ensar-muhacir kavramına inanıyoruz. 7 yıldır her şeyimizi Suriyelilerle paylaşıyoruz. Fakat savaş bittikten sonra bu misafirlerimizin kendi öz yurtlarına dönmelerini istiyoruz. Şu anda 500 binden fazla Suriyeliyi şehrimizde ağırlıyoruz. Yakın zamanda bir açıklamam oldu. Ancak ben bu açıklamaları ırkçılık yapmak için söylemedim. Bu topraklar bizim coğrafyamız. 20 yıl mücadele ederek kazandığımız topraklar. Ancak Suriyeli vatandaşlar nüfus plansızlığı ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı alarak bu kentte ve ülkede söz sahibi olabilecekler. Örneğin bugün bir ilçemizde 2 Suriyeli muhtar adayı olmuş. 5 sene sonra belediye başkanı adayı olabilecek. Kendi nüfuslarını korumak için doğum oranlarını yüksek tutuyorlar. 3 yıl önce Hataylı kadınların doğum oranı ile Suriyeli kadınların doğum oranı aynı iken bugün bu oran yüzde 60'a yüzde 40 oranında Suriyelilerin lehinde. 3 yıl sonra yüzde 75'e 25 olacak. 12 yıl sonra Türk nüfusu Suriyeli nüfusun altında kalacak. Ondan sonra hiç kimse Hataylı olup da belediye başkanı adayı olmaya cesaret edemez. Ben bunların hiçbirini ırkçılık yapmak için söylemedim. Hatay halkı ben bunları söyleyeyim diye beni seçti. Ben sussam bile gerçekler değişmeyecek. Çünkü bu bir millî mesele. Çorbada tuzu olmayanların sofrada gözünün olması doğru değil.

7 yıldır savaşın gölgesinde yaşıyoruz ve şehrimiz bu durumdan özellikle ekonomik olarak olumsuz etkilendi. Savaşın etkileri ve Suriyeli vatandaşların şehrimize gelmesiyle birlikte kişi başına düşen gelirimiz bin 515 dolar düştü. Esnafımız, üreticimiz, işçilerimiz, iş insanlarımız... Kısacası herkes mağdur oldu ve biz bu mağduriyetimizi gidermesi için Ankara'daki devlet büyüklerimize sesleniyoruz. Devletimizin sıcak elini omzumuzda hissetmek istiyoruz."

Lütfü Savaş'a gelecek dönem için projelerinin neler olduğunu sordum;

"Daha önce ifade ettiğim gibi en önemli projemiz huzur. Ancak bunun yanında hayata geçireceğimiz projelerimiz de hazır. 2 milyar 600 milyon liralık projelerimiz. İnşallah bu yılın yaz aylarında teleferik projemizi hayata geçirmek istiyoruz. Bununla beraber kentimizin turizm ve ticaretine dinamizm katacak Hatay Deniz Otobüsü (HADO) projemizi de bürokratik engelleri aşarak hayata geçirmek istiyoruz. Antakya'da 22 farklı spor branşında hizmet veren spor kompleksimizin benzerlerini Arsuz, Defne ve Kırıkhan ilçelerimizde de yapacağız. 2021 yılında gerçekleştireceğimiz EXPO'nun hazırlıklarını tamamlayarak bu alanda Uğur Mumcu battı çıktı alanında çıkan şapeli sergileyeceğimiz arkeopark alanı yapacağız. Gastronomi Köyü kurarak burada yetişen yöresel lezzetlerimizi dünyayla paylaşacağız.

Bu ve bunun gibi projelerimizi hayata geçirirken kentimize, çiftçimize, esnafımıza, doğaya, bayrağımıza sarılacağız. Kısacası bizi biz yapan değerlerimize sarılacağız. Şehrimizin tüm renklerine sarılacağız."

CHP-İYİ Parti ittifakı

Hatay'da CHP-İYİ Parti ittifakının örnek bir şekilde işlediğini dünkü yazımda vurgulamıştım. Söyleşimizin bir bölümünde hem Lütfü Savaş'a hem de İYİ Parti il başkanı Ali Seçer'e ortak sorularım oldu. Önce Seçer'e kulak verelim;

"Partimiz ve CHP arasında yapılan ittifak anlaşması ile örgütlerimiz arasında kaynaşma sağlandı. Bu sadece Hatay'da değil ülkemizin genelinde gerçekleşti. Partiler arasındaki kaynaşma partililer arasında kabul görerek dayanışma yarattı.

Biz burada Hatay Büyükşehir Belediye Başkan adayımız Doç. Dr. Lütfü Savaş'ın seçilmesine kesin gözüyle bakıyoruz. Biz de İYİ Parti olarak aday gösterdiğimiz Belen, Dörtyol, Hassa ve Kırıkhan'da seçimi kazanacağımıza inanıyoruz."

Keyifli söyleşiyi Lütfü Savaş ile sonlandıralım;

"Hatay'da birlikte hareket ettiğimiz İYİ Parti teşkilatlarıyla uyum içinde çalışıyoruz. Hepimizin ortak amacı Hatay'ın tamamına nitelikli hizmet etmek.

İttifak ortağımızın aday gösterdiği ilçe belediyeleri de kazanarak Büyükşehir Belediye Meclisi'nde de güçlü olmak istiyoruz. Bugüne kadar birçok projemiz Meclis'te engellendi. Aynı sorunları yeniden yaşamak istemiyoruz. Belen, Dörtyol, Hassa ve Kırıkhan'da ittifak ortağımızın adaylarını, diğer ilçelerde de partimizin adaylarını destekleyeceğiz. İYİ Parti ile birlikte 8-9 ilçe belediyeyi kazanacağımıza inanıyoruz.

Türk bayrağının altında yaşamaktan mutlu olan, yüzü Ankara'ya dönük, vatandaşlık görevini yerine getiren, bu kentin huzuruna katkı sağlamak isteyen herkesin oyuna talibiz. "