Nevşin Mengü: Yeni bir döneme girmiş bulunuyoruz
Birgün yazarı gazeteci Nevşin Mengü, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sonsuz yetkisini yazdı.
Nevşin Mengü, bugünkü "Yükselen milliyetçilik, düşen demokrasi" başlıklı yazısında, "Dikkat çekici nokta kimse demokrasiden bahsetmiyor. Hak yok hukuk yok, insanlar cezaevlerinde yok yere çürüyor, sesini çıkaranın hemen kafasına vuruluyor diyenler ancak bir avuç." ifadelerini kullandı.
İŞTE O YAZI:
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen haftayı da attığı tweetle salladı. Tweetinde Cumhurbaşkanı, “Bugün Türkiye’de iki ittifak karşı karşıyadır, Zillet ittifakı, gizli pazarlıkların ürünüdür, Kandil’in Pensilvania’nin güdümündedir vb” diye sıralıyor. Kısaca, Cumhur ittifakı iyidir, zillet ittifakı dediği Millet ittifakı teröristtir Türkiye düşmanıdır diyor, çeşitli ithamlar sıralıyor.
Yazarlar entelektüeller bu tweete, bu kadar da olmaz minvalli tepki vere dursun ben Cumhurbaşkanı’nın tweetine gelen etkileşimleri meraktan tek tek okudum. EYT’liler ve kadro isteyenler tweetin altını doldurmuş. N’olur Cumhurbaşkanım emeklilikte yaşa takılanlara bir çare, n’olur Cumhurbaşkanım bizlere kadro…
Herkes talebini Cumhurbaşkanına iletiyor. Bu tablonun çokça boyutu var.
Bu yeni sistemde bir şey istiyorsan Cumhurbaşkanı’ndan istemek lazım. Başka kimsenin ne etkisi ne yetkisi var. Bir hak tanınacaksa Cumhurbaşkanı bahşeder. Tweetin altına doluşanlar bunu keşfetmiş.
31 Mart yaklaşırken, AKP’nin oy kaybettiği bunun da nedeninin enflasyon, işsizlik gibi ekonomik nedenler olduğu sıralanıyor. Dikkat çekici nokta kimse demokrasiden bahsetmiyor. Hak yok hukuk yok, insanlar cezaevlerinde yok yere çürüyor, sesini çıkaranın hemen kafasına vuruluyor diyenler ancak bir avuç.
Tüm dünyada milliyetçilik yükselişte. ABD’de Trump iktidarda. Mitinglerinden “ben milliyetçiyim” diye bağırıyor, Almanya’da AFD siyaset sahnesinde. İşin acayibi göçmen karşıtı söylemle oy toplayan AFD göçmenlerin hemen hiç olmadığı Doğu Almanya’dan en çok oyu topluyor. İnsanlar gerçeklere değil şehir efsanelerine göre oy veriyor.
Doğuda durum daha da beter. Mısır’da İhvan devrildi, Sisi son sürat Milliyetçilik pompalıyor. İran’da mollalar gücünü kaybediyor, Devrim Muhafızlarının etkisi artıyor ve Devrim Muhafızları da milliyetçiliğin ucundan tutmuş durumda, İran’da şu aralar en çok milliyetçilik satıyor.
Siyasal İslam, bu zamana kadar bildiğimiz şekliyle, etkisini yitiriyor. Yerini milliyetçiliğe bırakıyor. Tayyip Erdoğan bu siyasi rüzgârı da kaçırmadı, yüzünü milliyetçiliğe dönerek sistemde yerini sağlamlaştırdı.
Önce milletin başındaki devlet dendiği zaman, demokrasi, haklar, özgürlükler rafa kalkıyor. İnsanlık benzer süreçleri geçen yüzyılda yaşadı. Yine hak taleplerinin boşluğa söylendiği, demokrasiyi kimsenin takmadığı yeni bir döneme girmiş bulunuyoruz.
Hatırlamak lazım, tarihte milliyetçiliğin kazananı hiç milletler olmadı aslında. Genelde bu işin kazananı milliyetçiliği pompalayan tek adam ya da küçük bir oligarşi oluyor. Kuvvetle muhtemelen yine insanlık acılar yaşayarak bu dönemin de kaybedenlerini tarihe yazacak. Zira hali hazırda bu akımın karşısında durabilecek kalabalıkları peşinden sürükleyebilecek başkaca bir hareket o kuvvette kafasını çıkarmış değil.
Velhasılıkelam, eğer dendiği gibi AKP 31 mart yerel seçimiyle bir oy kaybedişe tanık olacaksa, bunun nedeni AKP’nin müthiş milliyetçi bir çizgi oturması, ülkede yargının tarumar olmuş olması, gücün tek elde toplanmış olması olmayacak. İnsanlar ceplerindeki para azaldığı için, işsiz ve aç kaldıkları belki bu sefer AKP’ye oy vermekten imtina edecekler.
Onun dışında, yabancı güçler ülkemizi çökertmek istiyor, bu nedenle devletimizin yanında olmalıyız, Türkün Türk’ten başka dostu yok söylemi, hem AKP tabanında hem de aslında sol, merkez seçmende bol bol alıcı buluyor. Dahası bu söylem bütün ülkenin ruhunu teslim almış gibi görünüyor. Akılcılık yerine komplo teorilerine teslim olmuş milyonlar, hayırdan çok şer işareti gibi görünüyor.