CHP Genel Başkan Yardımcısı Salıcı: AK Parti-MHP beraber eriyor

CHP-İYİ Parti’nin 51 ilde yaptığı yerel seçim işbirliğinin mimarlarından CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, AK Parti-MHP ittifakında sinerji olmadığını, 2 partinin 24 Haziran seçimlerinde aldığı oyun gerisine düştüğünü söyledi, “Beraber eriyorl

CHP Genel Başkan Yardımcısı Salıcı: AK Parti-MHP beraber eriyor

İktidarın beka söylemini eleştiren Salıcı’nın İYİ Parti işbirliği, seçim kampanyası, anketler ve beklentilere dair Gazete Duvar'dan Nergis Demirkaya'nın sorularına yanıtları şöyle oldu:

İYİ Parti ile seçim işbirliğinde hedeflediğiniz noktaya geldiniz mi? Sonuç içinize sindi mi? Eksik kalan bir nokta var mı?

Böyle görüşmelerde iki parti de istediğinin tamamını alamaz. Bu mümkün değil. CHP’de kalan iller bizim seçimi kazanmaya yakın olduğumuz yerler. İşbirliği süreci devam ederken kimse İstanbul’da CHP’nin seçimi kazanma potasına gireceğini tahmin etmiyordu. Ama şu an seçimi kazanma potasındadır. Uzun zaman Ankara tartışıldı. Mansur Bey şimdi seçimi kazanma potasında mı? Evet. Üstelik Ankara’da en iddialı aday. “CHP Bursa’da neden ısrar etti” sorusunun cevabını bugün kamuoyundan alıyoruz. Biz CHP’li belediye başkanlarınca yönetilen 6 büyükşehir ve 8 il belediyesinin sayısını arttırmayı hedefliyoruz. Öncelik büyükşehirler, çünkü seçmenin büyük kısmı büyükşehirlerde yaşıyor ve Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yapmış olduğu yanlışları ortaya koyabileceğiniz ve seçmene bunu yaptık, doğru bir sonuç aldık diyebileceğiniz yerler daha çok bu şehirler olacak. Ankara’yı, İstanbul’u kazanıyorsanız iddianızın çok büyük kısmını ortaya koymuş ve onu ispatlamış olursunuz.

HİÇ OLMAMIŞ BİR ŞEYİ YAPTIK

İstanbul ve Ankara’yı kazanmak Türkiye’nin 5’te 1’inin oyunu almak demek.

Nüfus ve seçmen sayısı olarak büyük kısmını kazanmış oluyorsunuz ama Türkiye ekonomisinin yarısını üreten, yöneten bir şehri kazanıyorsunuz. Hem emek dünyası hem de iş dünyası açısından. Denizli’yi İYİ Parti’ye bıraktık ve başarılı olunması için de samimi bir çabadayız. Balıkesir için yine aynı. Sıkıntılar olur mu, olur. 51 ilden bahsediyoruz. Ama Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir yerel seçimde bu kadar geniş bir işbirliği hiç olmadı. Hiç olmamış bir şeyi yaptık. Önümüzde bir örnek yoktu. Kolay olmadı. 31 Mart akşamı hep beraber göreceğiz ki çok iyi bir sonuç alınacak.

CUMHUR İTTİFAKINDA SİNERJİ YOK

İki partinin işbirliğinin sonucu ne getirecek görünüyor?

Şunu görüyoruz. İYİ Parti ile CHP arasındaki işbirliği iki partinin toplam oyunun üzerine çıkıyor. Sinerji var mı, evet var. Bizim hedeflediğimiz buydu. Biz ısrarla masa başı ittifaklarıyla bu iş olmaz, dedik. Adalet ve Kalkınma Partisi ve MHP arasında yapılan ittifakın sinerjisi var mı, yok. İki oyun toplamından geriye düşüyor.

İKİSİ BERABER ERİYOR

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “İstediğimiz konsolidasyon olmadı” sözleri bunu mu anlatıyor sizce?

O onların açıklaması. Ama “Beceremedik” demek daha doğru bence. Şimdi CHP-İYİ Parti seçmeni arasında geçişkenlik var. Bu geçişkenlik Millet İttifakında da ortaya çıktı. Adalet ve Kalkınma Partisi ile MHP seçmeni arasında da bir geçişkenlik var ama bu geçişkenlik bizdeki kadar yüksek değil. Dolayısıyla İYİ Parti seçmeni CHP adayına oy verirken bir tereddüt ortaya koymuyor. Ama Adalet ve Kalkınma Partisi tabanındaki bir seçmen MHP’li belediye başkanına oy verirken ya da tam tersi olduğunda böyle değil… Bunu sahada görüyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 24 Haziran’daki oyu yüzde 42.5. Toplamda 52.5-53’lük bir oyları var. Daha 9 ay geçti. Şimdi yüzde 53 ile seçime giriyorsunuz. Peki Adalet ve Kalkınma Partisi açısından soruyorum: Yüzde 42.5 oy almış bir parti neden bir ittifaka ihtiyaç duyar. Cumhuriyet tarihine yerel seçim ittifakı hiç olmamış. Adalet ve Kalkınma Partisi böyle bir ihtiyaç duydu. Bunu MHP ile yaptı. Cumhur ittifakında da beraberlerdi. Ortaya çıkan sonuç ikisinin beraber erimesinin devam ettiği yönünde. İttifakın toplam oyları azalıyor. Üstüne bir sinerji yaratamadı.

YANGIN BACAYI SARDI 21 İLDE ADAY TEKE DÜŞTÜ

Neden sinerji yaratamadı?

Şöyle bir örnek vereyim. 19 Şubat listelerin verilmesi için son gündü. 18 Şubat günü 21 ilde adaylarını çektiler. Düşünün aday sahaya çıkmış, 2 ay çalışmış. Belediye Meclis listesi yapmış. Ailesini, beraber siyaset yaptığı insanları motive etmiş. Köy köy dolaşmaya başlamış. Bu insanları liste vermeden bir gün önce sahadan çektiler. Buradan bir sinerji çıkar mı? Bu soru havada ve cevaplanmaya muhtaç bir sorudur. İkincisi 81 ilin 21’inde yani dörtte birinde adayları teke düşürmek için son gün operasyon yapıyorsanız yangın bacayı sarmış demektir. Bunun doğru okuması budur.

İşbirliğine gidilen iller açısından Gaziantep’te hata yaptığınızı düşünüyor musunuz?

Hataların nerede olup olmadığı 31 Mart’ta ortaya çıkacak. Kantara çıkılacak gün 31 Mart. Ama şu var. 31 Mart günü iktidar ve iktidara destek olan siyasi partilerin belediye sayısında bir gerileme olacak mı, olacak. Muhalefet partilerinde, CHP, İYİ Parti’ye ait belediye sayılarında artış olacak mı, olacak. O zaman kimin hata yaptığını daha rahat biçimde konuşabiliriz. Bu seçimde kimin kaç oy aldığı üzerinden analiz doğru bir sonuç vermez.

BAŞARININ ÖLÇÜTÜ BELEDİYE BAŞKANLIĞI SAYISI OLACAK

İşbirliği nedeniyle oyları ölçmenin de çok mümkün olmadığı bir seçim olacak. Başarı neye göre belirlenecek?

Belediye Meclis üyeliklerindeki işbirlikleri nedeniyle sonuca ulaşmak mümkün değil. Belediye başkan adaylığı oyunu esas almak lazım. İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun almış olduğu oyu CHP’nin oyu olarak görmek lazım. Binali Yıldırım’ın oyunu da Adalet ve Kalkınma Partisi oyu olarak görmeniz lazım. Ama esas itibariyle kaç belediye sayısı kaça ulaştı. Azaldı mı? Arttı mı? Başarıyı bunun üzerinden ölçmek mümkün.

CHP-İYİ Parti iki ortak miting yaptı. Sahada ittifak tutmuş görünüyor mu?

Biz ittifak değil, iş birliği yaptık. Baştan beri böyle diyoruz. Birincisi yasal olarak ittifak imkanı yok. Buna rağmen Adalet ve Kalkınma Partisi, MHP ısrarla “ittifak” diyor. Ama biz işbirliği yaptık.

İttifak ile iş birliğinin farkı nedir?

Farkı şu: İYİ Parti’nin de CHP’nin de farklı partiler olarak kendilerine ait bir siyaseti var. Yerel seçim için yan yana geldik. Birbirimizi destekliyoruz. İYİ Parti’nin parlamentoda ya da Türkiye’de yürüttüğü siyaset üzerinde tasarrufumuz yok. Onların da bizim üzerimizde yok. Cumhur İttifakı için aynı şeyi söylemek çok mümkün değil. McKinsey firmasının Türkiye’de bakanlıkları denetlemesini Sayın Bahçeli’nin nasıl heyecanla savunduğunu hatırlıyorum. Politikalarını da birbirleriyle uyumlulaştırmaya çalışıyorlar. Tank Palet Fabrikası’nın Katarlılara satışı, özelleştirilmesi meselesinde MHP’nin bir şey söylemesi gerekmiyor muydu? Sonuç olarak politikalarında da uyumlulaştırma gibi bir çaba var.

DÜNYAYA MODEL ÜLKE, 2 KİLO DOMATES İÇİN KUYRUKTA

Meydanlar ne söylüyor. Vatandaşın gündeminde ne var?

Sahada rahatsızlık görüyoruz. Vatandaş bir yerel seçime gidildiğinin farkında. Elektrik, doğalgaz faturasından rahatsız. “Varlık kuyruğu” açıklamasını “varlığın kuyruğu olmaz ama yalanın kuyruklusu olur” diye ifade ediyor. Ne oldu da başkalarına model olacak, dünyaya diz çöktürecek, Avrupa’ya, Amerika’ya karşı dik duran siyasi organizasyon bekayı tartışmaya başladı. Biz dünyaya model bir ülke isek neden 2 kilo domates için kuyruğa giriyoruz.

Beka söylemi tutmadı mı?

Doğru olmayan hiçbir şey tutmuyor. Ankara’da Mansur Yavaş seçimi kazanacak, Türkiye’nin geleceği tehlikeye girecek… Ne ilgisi var. İstanbul’da, Türkiye’nin geleceği Adalet ve Kalkınma Partisi’nde siyaset yapan ve ülkeyi bu hale getiren arkadaşların tekrar seçilmesinden mi geçiyor. Bu kadar basit bir şey. Biz yerel seçime gidiyoruz. Kimin belediye başkanı olacağını belirleyeceğiz. Yani (Mehmet) Özhaseki seçilirse Türkiye kurtulacak, uçurumun kenarından dönecek! Mansur Yavaş olursa Türkiye ağır bir bedel ödeyecek! Ayıp. Bunu nasıl anlatacaksınız. Gerçeklerden tamamen uzak bir durum.

BATMAK DEĞİL, BATTIM DEMEK YASAK

Türkiye’de tam bir seçim havası oluşmadığı yorumları yapılıyor. Sizce bunun nedeni nedir?

Vatandaş şu anda ağır bir ekonomik buhran altında. Konkordato ilan etmenin yasaklandığı bir dönem yaşıyoruz. Yani siz bir işveren olarak batıyorsunuz, battığınızı ifade edemiyorsunuz. Batmak yasak değil, “battım” demek yasak. Böyle bir ortamda nasıl bir kampanya bekleyebiliriz ki. Yani insanlar evine ekmek götürmek için bir mücadele veriyor. 24 Haziran’dan bu yana elektrik, doğalgaz zamlarının toplamına bakın. Benzine, mazota, çiftçinin durumuna bakın. İthal etmediğimiz şey kalmadı. İthalatın ne kadar ulvi bir şey olduğunu da biz Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında öğrendik.

TERÖRLE İLTİSAKLI OLAN VARSA, GEREĞİNİ YAPIN

Sert bir propaganda dili var. İttifak içinde olan olmayan tüm partiler terör örgütleriyle ilişkilendiriliyor. İşte Saadet Partisi…

Saadet Partisi kim? Bu arkadaşların, Adalet ve Kalkınma Partisi’ni kurmadan önce aynı siyasi gelenek içinde oldukları arkadaşlar. 15-20 sene önce beraber olduğunuz arkadaşları eğer terörle suçluyorsanız, durumunuz vahim demektir. Şu anda o durumdalar. Biz şimdi bu dili 7 Haziran 2015 seçimlerinin kampanya sürecinden beri yaşıyoruz. Soyumuz belli, sopumuz belli, annemiz-babamız belli. Partimizin ne zaman kurulduğu belli, adresimiz belli. Şimdi dönüp de bizim için de diğer muhalefet partileri için de eğer bir terör suçlaması yapılıyor ise biz bunlara cevap vermeyi bile doğru bulmayız. Kem söz sahibine aittir. Gitsinler vatandaşa bunu anlatsınlar. Eğer teröre bulaşan, terörle iltisaklı birileri varsa iktidar elinizde, yapın gereğini, koyun yargı kararını. Boş laf.

Bu dönem anketler de çok tartışılıyor. Cumhurbaşkanı güvenmediğini söyledi. Sizde de benzer bir güvensizlik var mı?

Biz meseleye sadece anket üzerinden bakmıyoruz. Biz meseleye sahadan bakıyoruz. Bizim Türkiye’nin her yerinde il başkanlıklarımız, ilçe başkanlıklarımız, örgütlerimiz var. Dolayısıyla oralardan gelen veriler, bilgiler bizim için daha esas. Ama anket sizin vermiş olduğunuz kararı olumlu ya da olumsuz anlamda destekleyecek bir veri. Onu dikkate almak gerekir mi, “evet” onu dikkate almak gerekir. Ama sadece ona bakarak karar verirseniz yanlış yaparsınız. Biz sahadaki duruma bakarak siyasetimizi kurguluyoruz. Anketler bunu destekliyor olabilir desteklemiyor olabilir. Ama yararlanıyor muyuz evet yararlanıyoruz.

Size gelen anketlerde durum nasıl? Sürprizler var mı?

Saha bize bu seçimin CHP açısından daha iyi bir noktada biteceğini, CHP’nin şu anda kendisinde olmayan yeni belediyeler kazanacağını gösteriyor. Anketler de bunu destekliyor.

Etiketler
İYİ Parti Oğuz Kaan Salıcı Seçim Yerel Seçim 24 Haziran AK Parti