CHP'li Tugay en 'çılgın projesi'ni açıkladı
CHP’nin İzmir Karşıyaka Belediye Başkan adayı Cemil Tugay, seçim çalışmalarını ve projelerini anlattı.
CHP’nin İzmir Karşıyaka Belediye Başkan adayı Cemil Tugay, seçim çalışmalarını ve projelerini anlattı. Karşıyaka’nın da Türkiye’nin de daha halkçı, daha sosyal demokrat belediyecilik anlayışına ihtiyacı olduğunu belirten Tugay, çok önemli, “uçuk projeleri” olduğunu söylüyor, belediyelerin üretime girmesi gerektiğini ifade ediyor. Tugay Birgün gazetesinden Aycan Karadağ'a konuştu.
• Çalışmalar nasıl gidiyor?
Seçim çalışmaları iyi gidiyor. Karşıyaka’yı mahalle mahalle, sokak sokak dolaşıyoruz. Sivil toplum kuruluşlarını ziyaret ediyoruz. Sokakta insanları dinliyoruz. Fikirlerimizi anlatıyoruz. Aynı zamanda sosyal medyayı aktif kullanmaya çalışıyoruz. Vatandaşlarımıza nasıl bir siyaset ve belediyecilik anlayışı yapacağımızı anlatıyoruz.
• Karşıyaka’nın acil bekleyen sorunları nelerdir?
En acil sorun belediyenin gelir gideri dengelemek. Gereksiz giderlerden tasarruf ederek, belediyenin borçlarını ödeyebileceği bir hale getireceğiz. Bütçe disiplini sağlamalıyız. Çalışanların yeniden organize edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bazı alanlarda personel yığılması var ama yine de istenen verim sağlanamıyor. Belediyenin işletmelerinin kar etmediği görünüyor. Bunlarla ilgili düzenleme yapılmalı. Bunları yaptıktan sonra temizlik işini çok önemsiyorum. Çöplerin düzgün toplanılması ve bunun için geri dönüşüm sistemi yapmayı planlıyoruz. Bir diğer konu ise ulaşım ve otopark. İnsanları toplu taşıma yönlendirme çok önemli. Şehir içerisinde ring tarzındaki ulaşım araçlarıyla biraz daha ulaşım rahatlayacaktır. Bunu Karşıyaka Belediyesi olarak biz yapabiliriz. Körfez üzerinden daha fazla karşıya geçişi sağlayacak yeni ilave iskeleler yapmak istiyoruz. İlk etapta bu sorunlar gözüküyor.
• Uzun vaade sorunlar ve çözümler için ne düşünüyorsunuz?
Yerel yönetimlerde halk ile yönetimin ilişkisinin çok iyi olması gerekiyor. Belediyenin kolayca ulaşılabilir olması gerekiyor. Seçim sırasında gezerken, belediyeye şikâyetlerini iletmekte zorladıklarını ifade ettiler. Yapacağımız çalışmaları halkın istekleri doğrultusunda yapmak istiyoruz. Bunu nasıl yapacağız? Geçmiş dönemde yapılan şikâyetleri, beklentiler gözden geçireceğiz. Sektör sektör, mahalle mahalle toplantılar yaparak, anketler yaparak oluşturacağız. Belli bir konuda ön bilgi sahibi olduktan sonra bunu meslek odalarıyla beraber, akademik çevrelerle yani konun uzmanlarıyla beraber çözeceğiz. Uzun vadeli bir yol haritası çizmek istiyorum. Bu yol haritasını belirledikten sonra ne yapacağımızı belirleyelim. Bir de sağlık hizmetleri, eğitim hizmetleri, işletmelerin rehabilitasyonu ayrıca tanzim satış diye geçen halka daha uygun fiyatlarla, üreticiden direkt alınmış ürünleri marketler üzerinden ya da online satış üzerinden satılmasını sağlayacağız.
BELEDİYELER ÜRETİME DİREKT GİRMİYOR
• Daha önce verdiğiniz bir demeçte ‘uçuk fikirlerim var’ dediniz. Nedir bu uçuk fikirler?
Birincisi dikkat çekici projeler yapmak zorundayız. Karşıyaka’da turizm çok zayıf. İzmir’e gelen bir turist, Karşıyaka’ya neden gelir? Sahilini görmek için. Çünkü İzmir’in en güzel sahili Karşıyaka’da. Doğası ve manzarası çok güzel. Buna gelmek istiyorlar. Burada bir kaç tane alışveriş merkezi var. Onları ziyaret etmeye gelenler var. Bir kaç tane köşk var. Bütün bunlar hepsi güzel ama yeterli değil. Bizim daha dikkat çekici alanlarımız olması lazım. En az 3 tane turistik tesisin olması gerek. Paris’teki o büyük dönme dolap gibi benzeri bir şeyi Karşıyaka’nın uygun bir yerinde neden olmasın? Bu söylediğim şey lunapark projesi değil. Sadece turistik bir proje.
• Asıl uçuk projeniz?
Asıl uçuk proje dediğim şey, Karşıyaka’da dijital üretimin işlediği bölgeler oluşturmak. Sinema atölyeleri, sanat sokakları oluşturacağız. Yani üretime katkıda bulunmak istiyoruz. Çağdaş sanayileşmeyi oluşturmak hedefimiz. Belediyelerin genelde yapmadığı bir şey var. Üretime direkt girmiyorlar. Üreticiden alıp tüketiciye uygun bir fiyata satmak ya da alan oluşturmak. İstihdam ile ilgili sorunlar çok yoğun yaşandığı için bunları yerel yönetimler eliyle çözmek için atılmalar yapmak gerekiyor. Şu ana kadar tarımsal kalkınma kooperatifleri olarak bu yapıldı. “İzmir Modeli” olarak Aziz Bey (Kocaoğlu) sundu. Seferihisar’da da Tunç Bey ve eşi Neptun Hanım, kooperatifleşme ile üretimi arttırarak insanları iş sahibi yapmak yönünde önemli çalışmalar yaptılar. Bunlar olumlu örnekler. Bunların benzerlerini yapabiliriz. Karşıyaka’da iki tane köyümüz var. Buralarda yüksek nitelikli, zirai üretim çalışmaları kooperatifleşme yapabiliriz. Ama Karşıyaka’daki insan popülasyonunun eğitim niteliği çok daha yüksek. Burada çok daha yüksek teknolojik çalışmaları hedefleyen yatırımlar yapılabilir. Bunlar bizim için hedef olabilir. Belediyenin belki bunları tek başına gücü yetmeyecektir ama Büyükşehir Belediyesi ile sanayicilerle beraber yapabiliriz.
• Tüm Karşıyakalıların stat ile ilgili bir istediği var. Stat ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
Stat, Karşıyaka Spor Kulübü’nün önemli bir ihtiyacı. Bir an önce yapılması taraftarıyım. Yalı’daki stat alanın biraz küçük olduğunu, yetersizlikler taşıdığını, kulübe gelir getirmesi anlamında eksik kalacağını düşünüyorum. Buna rağmen herhangi bir engel çıkarılmamalı. Mümkün olduğunca desteklenip bir an önce yapılması gerek.
• Karşıyaka Anıtı’nın yıkılması hala tartışılıyor. Ne düşünüyorsunuz?
Anıtın eski hali yıpranmıştı. Bir tamirat ve onarım gerekiyordu. Belediye başkanımız öyle takdir etti. Şu anda daha büyük ve daha gösterişli bir anıt var orada. O anıt, Karşıyakalıların kendi aralarında bağışlar toplayarak yaptırdıkları bir anıt. Manevi yönü olan bir anıt. Benim önceliğim olmazdı. Bunu söyleyebilirim.
• Nasıl bir belediyecilik anlayışı uygulayacaksınız?
Karşıyaka’nın da Türkiye’nin de daha halkçı, daha sosyal demokrat belediyecilik anlayışına ihtiyacı var. Halkla daha iç içe, isteklere ve şikâyetlere duyarlı, sosyal politikaları, yerelde kalkınma politikalarını önceleyen, eğitim ve sağlık konusunda yatırımları yapmak için çabalayan bir belediyecilik anlayışı hedefliyorum. Belediyeler, devlet kurumları arasında halka en yakın olması gereken kurumlardır. Yerel duyarlılıklar fazladır. Belediye başkanları, o bölgeden gelen insanlardır.
Onlar da o sorunları yaşamaktadırlar. Kapalı kapılar ardında belediyelerin yönetilmesine karşıyım. Belediye başkanları, halkın içinde olan, onları dinleyen, belediye hizmetlerinin geri dönüşlerini direkt gören, duyan insan olmalıdır. Katılımcılığı çok önemsiyorum. Sivil toplum kuruluşlarının belediye eliyle destekleyeceğim. Meslek odaları ile işbirliğine çok inanıyorum. Çalışanların haklarını gözetleyeceğim. İmkanlar doğrultusunda bunu yapacağız. Mutlu olmayan, emeğinin karşılığını alamayan bir kişinin verimi olmaz.
• Seçim sonucu ile ilgili hedefiniz nedir?
En iyisini hedefliyorum. Rakamsal olarak bir hedef koymuyorum. Sadece son genel seçimlerde yüzde 58 oy aldı partimiz. Bunun üzerinde olmamız gerektiği kesin. Yani sandıklara gitmeyi düşünmeyen ya da partiye kırgın bir kitle var. Onların davranışları ile biraz belirlenecek. Eğer onları sandığa götürmeyi başarırsak şu ana kadar elde edilmiş en iyi sonucu alacağımızı düşünüyorum.
CEMİL TUGAY KİMDİR?
1967’de İzmir’de doğdu. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okudu. 2000’de uzman doktor oldu. 1997’de ABD, Cleveland Klinik’te kısa bir süre ‘’research fellow’’ olarak çalıştı. Karşıyaka Devlet Hastanesi’nde, Çiğli Kent Hastanesinde Plastik Cerrah olarak çalıştıktan sonra 2009 yılında Karşıyaka’da Serbest Hekimlik yapmaya başladı. 2010’da CHP’ye katıldı, Karşıyaka İlçe Yönetim’inde çeşitli görevlerde bulundu.