Kılıçdaroğlu: Ben onlara milliyetçi demem, ülkücü demem!

GERÇEK GÜNDEM - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hatay'da vatandaşa seslendi.

Kılıçdaroğlu, "Bir memleketin silah fabrikaları, o memleketin onurudur, gururudur, namusudur. Eğer, bir iktidar kalkar kendi silah fabrikasını, tank palet fabrikasını, değeri 20 milyar dolarlık olan bir fabrikanın en büyük hissesini Katar ordusuna pazarlarsa, ben onlara milliyetçi, ülkücü demem." ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

Ülkenin içinde bulunduğu durumu ben de biliyorum siz de biliyorsunuz. Ama bütün zorlukları aşmasını bilen bir ülkeyiz biz. Bugün 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 104. yılı. Çanakkale Zaferi ne demektir, bir ulusun yedi düvelin önünde diz çökmediği zaferdir, Çanakkale Zaferi Mustafa Kemal'in başarısını ilk kez tescil ettirdiği bir zaferdir. Çanakkale Zaferi Milli Kurtuluş Savaşı'nın önsözü demektir. Biz bütün şehitlerimizin, şehit yakınlarımızı ve gazilerimi şükranla anarız.

Biz bu ülke için her yerde ve her zaman gerekirse seve seve canımızı feda ederiz. Onun için Türkiye'yi cennet gibi bir ülke yapmak isteriz. Beraber yaşamak için, hiçkimseyi ötekileştirmenin, hiçkimsenin inancını sorgulamadan... İnsan, Allah'ın yarattığı en güzel varlıktır ve başımızın üstünde yeri vardır felsefesiyle hareket ederiz.

"TÜRKİYE'DEN HABERLERİ YOK"

Hepimizin sorunları var. En çok da çiftçilerin. Biliyorsunuz, Saray'dan bir zat gelmiş burada açıklama yapmış. Efendim Hatay'a 6 baraj yapmış 1 tanesini de yapacağız... Burada baraj yok ki... Adamın Türkiye'den haberi yok. Damat diyor da 4 gidiş 4 geliş Ay'a yol yaptık desek inanırlar diyor. Ben biliyorum Hataylılar inanmaz.

Hatay'da çiftçi perişan, Adana'da da aynı şey var, Trakya'da da Uşak'ta da, Diyarbakır'da da aynı şey var. Şimdi gübre, su, ne alırsanız zamlı.

Sonra niye pahalı satıyorsun diye pazardaki esnafı terörist ilan edeceksiniz... Pes vallahi. Aklım almıyor bunu.

Kinle, nefretle bir toplumu yönetemezsiniz. Bir toplum, sevgiyle, ilgiyle, deneyimle, birikimle yönetilir. Toplum ayrıştırılmaz kaynaştırılır.

Bir toplumda bir kişi açsa, yoksulsa o toplumun rahatsız olması lazım. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye'dir. Güzel Türkiye'yi hep beraber birlikte inşa edeceğiz.

"TÜRKİYE'DE PAMUK EKECEK YER KALMADI MI?"

Sadece 2018 yılında, Yunanistan'dan 113 milyon dolarlık pamuk aldık. 13 milyon dolarlık da tütün aldık. Bu memlekette tütün, pamuk ekecek yer kalmadı mı?

Bu soruyu sandıkta soracağız. Amik Ovası sular altında duruyor. Kaç yıldır ülkeyi yönetiyorsun, 17 yıldır... Bir de geliyorsun buraya 6 baraj yaptık diyorsun. Pes vallahi. İftira atarak, kavga ortamı yaratacak memleketi yöneteceğini sanıyor. Buna izin vermeyeceğiz.

Bu şanlı bayrağın altında, hep beraber huzur içinde yaşayalım.

KILIÇDAROĞLU, AKP'YE OY VEREN VATANDAŞLARA SESLENDİ

Geçmişte sandığa gidip AKP'ye oy veren kardeşlerim var. Bugüne kadar hiçkimseye neden şu partiye oy verdin veya vermedin diye özel bir suçlama yapmadın. Herkesin tercihi başımın üstünedir. Ama sandığa gidip de AKP'ye oy veren kardeşlerimin düşünmesi lazım. Ya arkadaş, 17 yıldır ben seni omuzlarımda taşıyorum. 17 yıl dedin ki, tek başıma iktidar olacağım. 17 yıldır istediğim kanunu çıkaracağım dedin, çıkardın. 17 yıldır vergi istedin, 17 yıldır vergi ödüyor herkes. Herkes diyorum çünkü çocuk doğduğu andan itibaren vergi verir, hanımlar musluğu açarlar 5 çeşit vergi öderler.

Teneffüs ettiğimiz havada şimdilik vergi yok, ileride ne yaparlar bilmiyorum.

Ama laf aramızda kürkten vergiyi sıfırladılar. Beyler, akşam giderken eve, hanımlara birer kürk alın. Diyeceksiniz ki, "kürk alacak paramız yok, vergiyi niye sıfırladılar?", Saray sosyetesinin kürke ihtiyacı var. Hayatın her alanında vergi var, kürkte vergi sıfır.

Özellikle kim düşünecek? Geçmişte AKP'ye oy veren kardeşlerim düşünecek. Benim çocuğum işsiz, damat beyin bir eli yağda bir eli balda. Sen damadını korudun, her türlü imkanı verdin, benim çocuğum işsiz...

"SARAY İŞSİZLİK NE DEMEK BİLMİYOR"

8 milyona yaklaştı işsiz sayısı, son 1 yılda işsiz kalanların sayısı 1 milyon kişi. 1 milyon kişinin işsiz kalması, 1 milyon eve para girmemesi demektir. 1 milyon evde babanın, çocuğuna harçlık verememesi demektir, 1 milyon evde huzurun ve bereketin olmaması demektir. Saray'dakiler işsizliğin, yoksulluğun ne olduğunu biliyorlar mı? Bir çocuğun yatağa aç girmesinin bir anne açısından ne kadar acı olduğunu biliyorlar mı?

Kilosu 4 milyonluk çaylarla besleniyorlar. Saray'la halkı ayırmamız lazım. Herkesin bu konuda düşünmesi lazım. Dolayısıyla, AKP'ye oy veren kardeşlerim şunu söyleyecekler, her şeyi verdim kardeşim, ne istediysen verdim ama sen bu memleketi 17 yılın sonunda nasıl milleti soğan kuyruğuna sokacak hale getirdin?

Ülkücü kardeşlerime bir şey sormak isterim. Sadece bir şey. Bir memleketin silah fabrikaları, o memleketin onurudur, gururudur, namusudur. Eğer, bir iktidar kalkar kendi silah fabrikasını, tank palet fabrikasını, değeri 20 milyar dolarlık olan bir fabrikanın en büyük hissesini Katar ordusuna pazarlarsa, ben onlara milliyetçi, ülkücü demem.

Tank palet fabrikasını yabancı orduya vereceksin. Bunu asla kabul etmem. O nedenle milliyetçilik, ülkücülük başımın üstüne. Kim vatanını seviyorsa, kim silah fabrikalarının yabancı bir ülkeye satılmasına karşıysa işte o milliyetçidir. Ben bunu söylediğim zaman Erdoğan diyor ki, Bay kemal konuşuyor.

"BAY KEMAL OLMAK KOLAY DEĞİL"

Bay Kemal konuşacak. Bay Kemal kolay mı? Bay Kemal olmak için her şeyden önce namuslu adam olmak lazım. Bay Kemal olmak için malı götürmemek lazım.

Bay Kemal olmak için kul hakkı yememek lazım. Bay Kemal olmak için dürüst adam olmak lazım. Siyasete girdiğin gün mal varlığını açıklamak lazım. Çocuğunu bedelli askerliğe göndermemek lazım. Bay Kemal olmak için, bir çocuk yatağa aç giriyorsa o akşam evde huzur içinde yatmamak lazım. Bay Kemal olmak kolay değil.

Esnafın, çiftçinin, işçinin, sanayicinin hakkını savunacağım. Kim alın teri döküyorsa tamamının hakkını, emeğini savunacağım.

Beyefendi de rahatsız oluyor. İstediğin kadar rahatsız ol. Ben bu ülkede herkesin hakkını savunacağım.

Bu yetkiyi bize kim verdi? Bu hakkı bize kültürümüz, inancımız, babalarımız, dedelerimiz verdi. Biz mazlumun yanındayız. Zulme karşıyız. Hiçbir gücün önünde diz çökmeyiz. Onurumuzla yaşarız, onurumuzla konuşuruz. Kimseye eyvallah demeyiz.