Kemal Kılıçdaroğlu: Erdoğan'ın bundan haberi var mı?

GERÇEK GÜNDEM - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu KRT TV'de Seçim Özel programında Savaş Kerimoğlu'nun soruları yanıtladı.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle oldu:

Meral Hanım bir çantaya geldi. Erdoğan hapse atmakla tehdit etmişti. Meral Hanım da Erdoğan'ıun söylemini protesto etmek için bu çantayla geldi. Menderes'ten Başladı Demirel'den devam etti. Erdoğan'ın da bu çantayla hapishaneye gittiğini söyledi.

Bu havayı Erdoğan yarattı. Meral Hanım da ifade etti. Biz ekonomiyi konuşmayalım diye.

Son derece başarısız bir 17 yıllık süreç yaşadık. 70 milyar dolarlık cumhuriyet tarihinin en büyük özelleştirmesini, 500 milyar dolarlık en büyük borçlanmasını yaptı.

Ne demek varlık kuyruğu. Varlığı olsa açar telefonu domatesini alır.

Otobüsle gelecek 2 kilo sınırla alacak, otobüsle dönecek. Ne demek varlık kuyruğu? Varlık kuyruğu olsa Erdoğan koşa koşa gider.

Fiyatlar düştü mü bilmiyorum ama tehdit edildiler. Zincir mağazalar tehdit edildi, şantaj yapıldı seçime kadar fiyatları düşük tutacaksın diye. Biz enflasyon rakamlarını mağazalardan aldığımız fiyatlarla belirleyeceğiz diye. Fırıncılar da zam yapmadı.

Demokrasi dedi demokrasiyi katletti. Ülkeyi freni patlamış gibi yokuş aşağı sürekli.

İŞSİZLİK VE EKONOMİK KRİZ

İşsizlik sayısı 8 milyona yaklaştı. Bir çok ülkenin nüfusundan fazla. Baba işsiz, üniversite bitiren oplu ya da kızı da işsiz. İşsizlik sorun olarak toplumun gündeminde.

Cumhuriyet tarihinde işsizin meclisin duvarında kendisini yakması ilktir. Erdoğan'a mektup yazdıktan sonra. İşsiz TBMM'de çatıya çıktı, intihar edeceğim dedi.

Ülkeyi yönetenlerin bunu görmesi, tabloya bakıp sorun var demesi lazım. Mücadele etmesi lazım. Kibir abidesi damat bey çıkmış seçimden sonra 2 buçuk milyon kişiye istihdam olacak diyor. Şimdi bul.

İşsizlik fazla görünmesin diye 1 milyon kişi geçici işçi alındı. Şanlıurfa'da statlar doldu başvuru için.

Ortada hükümet yok bakanlar var.

Yasama, yargı ve yürütme kendine bağlı. İstediği kişiyi ödüllendiriyor, istediği kişiuye ihale veriyor. İşsizlikmişi yolsuzlukmuş önemsemiyor.

Kendisin kibir abidesi olduğu, sarayda oturduğu için vatandaşı çantada keklik görüyor. Ne yaparsam yaparım oyumu artırırım diyor. Bu algı değişiyor.

İşsizim demenin ötesine geçti vatandaşlar geçinemiyorum diyor. Mutfağa vuran bir yangın var. Bu vatandaşın yeniden düşünmesini zorunlu kıldı.Ne istediysen verdim beni soğan kuyruğuna soktun diyor.

Kişinin yaşam standardında düşme olması o kişi için acı verici bir olaydır.

Fileyi 50 liraya değil 100 liraya dolduruyorsa yarı yarıya pahalılık vardır.

Her ülke kendi geleceğini düşünür. Eğer bir ülke güçlenirse beka sorunu olmaz.

Bunlar adeta çocuk kandırır gibi beka sorunu var diyor. Muhtar seçeceğiz. Mahalleyi ve köyü yönetecek beka sorunu ile ne ilgisi var. Belediye meclisi seçeceğiz, beldede yapılacaklara karar verecek. Beka sorunu ile ne ilgisi var. İl genel meclisi seçilecek. Başkanı vali.

Tamamen çarpıtma. İçsizlik, esnafın, çiftçinin sorunu konuşulmasın diye.

Sen o zaman saraydaki mutfağı boşalt. Sabahtan akşama kadar besleniyorsun en pahlaı yiyecekleri alıyorsun.

Herkesin işi gücü olursa, herkes huzur içinde yaşarsa devletin itibarı olur. Üretemiyorken beka sorunu başlar. Osmanlı üretimden koparıldığı için basmıştır. Osmanlı'nın kendi parasını yapacak bankası yoktu. Nüfusun yüzde 92'si okuma yazma bile bilmiyordu. Koca 600 yıllık imparatorluk battı. Mustafa Kemal'in ilk yaptığı işlerden biri İzmir İktisat Kongresi'ni toplaması. Üretirsen beka olur.

Tarım Kanunu Madde 21 diyor ki: Milli gelirin yüzde 1 oranında çiftçiye destek verilir. 2006'da çıktı bu kanun. Hiçbir zaman bu kadar destek verilmedi. Mazota zam yapıldı verilen vergiyle geri alındı. Litreden yüzde 50 vergi alıyorsunuz.

"VERGİLER NEREYE GİTTİ?"

Vergi alınıyor. Sorun ne? Nereye gitti vergiler?

Yapılanlar yap-işlet-devret. Benden hem vergi alıyorlar, hem de geçmeyeceğin köprüyü alıyorlar. Köprüyü bunların yandaşları yaptı. Geçiş ücreti dolarla, verilen garantiler dolarlar. Deli Dumrul köprüsü hikayesi gibi bir şey.

O vergilerle yapmadı. Yalan söylüyor. Köprünün parasını benim torunlarım ödeyecek.

Kaça yapıldığını da kimse bilmiyor? 3. Havalimanı, köprü kaça yapıldı? Bir müteaahhit biliyor, hazine biliyor. Soruyoruz ticari sır diyorlar. Parayı ben ödüyorum ama kaça yapıldığını bilmiyorum. Soramazsın bu soruyu ama parasını ödeyeceksin.

Bir devlet yönetimi liyakat ile inşa edilir. İşin uzmanları gelirler. Bürokratlar artısıyla eksisiyle siyasilere sunar. Bir devlet plan yapar. Her ülke yapar. 2019 yılında Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kalkınma planı yok. Ben öyle yönetiyorum diyor. 2 buçuk milyon kişiye istihdam yaratacağım diyor. Neye göre? Kalkınma planı nedir? Harcananları, yatırımları görmemdir.

Ben sorulumsuzuyum diyor. İşsizliğin sorumlusu odur. Kendisine teşekkür ederim bu itirafta bulunduğu için.

TANK PALET FABRİKASI

Her şeyi sattılar. Babalar gibi sattılar ve haraç mezat devletin elinden çıktı. Orada çalışan işçilerin büyük bir kısmı işsiz kaldı. Satacak bir şey yoktu. Tank Palet Fabrikası'nı sattılar. Bugün kurmaya kalksanız 20 milyar dolar. Dünyadaki 5 büyük fabrikadan biri. Göz bebeğimiz. Orada subaylar, vatandaşlar çalışıyor ve bunlar üretiyorla. Bunu 25 yıllığına özelleştirmek için karar çıktı. Neden özelleştiriyorsun, Katar Ordusu'na peşkes çekiyorsun dediğimde özelleştirmiyoruz dediler.

Karar numarası 481, 19 Aralık 2018 tarihli, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 25 yıllığına özelleştirilmesini istediler.

İhale, değer tespiti yapılmadan nasıl olur BMC grubuna verilir? Nasıl veriyorsunuz bunu? Siz Katar ordusuna peşkeş çekerken Genel Kurmay'ın görüşünü aldınız mı? Özelleştirme değil dedi arkasından modernize edilmesi lazımdı 50 milyon dolara ihtiyaç vardı dedi. 50 milyon dolar İstanbul'da 50 tane villa var demektir. Suriyelilere 35 milyar dolar buluyorsun da 50 milyon dolar mı bulamıyorsun. Devletin silah fabrikası satılır mı? Kararnamede özelleştirme diyor, 25 yıl diyor. Erdoğan diyor ben demiyorum.

Erdoğan'a teklif ettim: Sözleşmeyi iptal et, 50 milyon dolar bulurum. Yanıt vermedi Katar Emiri'nden taliat alıyor. Katar Emiri buna niye bedava uçak versin. Bir uçağa silah fabrikası satılır mı? Hangi devlet silah fabrikasını kiralamıştır. Bunun adı vatana ihanettir. Oradaki işçiler Ankara'da miting yaptılar. Valilik sizin güvenliğinizi sağlayamayız dedi. Amaç kamuoyu duymasın.

Bahçeli'nin nasıl kabul ettiğini anlamıyorum. Milliyetçiyim diyor.

İşçiler farklı fabrikalara geçmek istedi. Burada devletin sırları var, yabancı bir orduya verilmesine ortak olmak istemiyoruz diye. Rahatsızlar.

Cumhuriyet tarihinde ilktir. Sıra devletin silah fabrikalarına geldi. Bu akıl, vicdan tutulmasıdır.

Bunlar yerli milli değiller. Samanı bile dışarıdan alıyoruz, patatesi, soğanı dışarıdan alıyorlar. Yerli ve milli olsalar köylü üretir.

Batının egemen güçleri bunlara talimat verdi tarımı bitireceksiniz diye. Bitirdiler. Dünya Bankası talimat vermişti tarımla niye uğraşıyorsunuz diye. Çiftçiye eksin ya da ekmesin destek verildi. Çiftçi ekmesem de olur diye bıraktı.

2018 yılında Yunanistan'dan 115 milyon dolarlık pamuk ithal edildi. Aynı Yunanistan'dan 128 milyon dolarlık buğday alındı. 13 milyon dolarlık tütün alındı. Türk tütünü dünya markası.

Hollanda, Fransa, ABD, Kanada ben doyurayım diyor. Samanından etine kadar her şey dışarıdan geliyor.

Bu ifadeyi kullandığım için özür dilerim, densiz bir tarım bakanı. Siyasetçi değil memur bunlar. Babasını tanırım rahmetli son derece düzgün bir insan.

Nereden çıktı bu adam bakan oldu anlamıyorum. Kendi hayatını sürdürmekten aciz bir insan. Üzerinde durulacak bir adam değil.

Garip olan şu, bir dönem tarım bakanlığı yapan bir insan Fransız tarıma yaptığı katkı nedeniyle şovalye nişanı aldı. Sorun şu, kırsal alandaki insanın oyunu çantada keklik görüyor. Kibrin getirdiği durum bu. Onlardan aldığı oyu çiftçinin aleyhine kullandı.

Mazotun yarısı sizden yarısı bizden dediler. Nerede oldu? Vatandaşın uyanması lazım.

"NEDEN BÜTÜN BEDELİ SİZ ÖDÜYORSUNUZ?"

Vatandaşlara sandığa gitmeden önce diyorum; Neden bütün bedeli siz ödüyorsunuz? Neden mutfaktaki yangın olmamalı demiyorlar? Onların bir eli yağda bir eli balda.

Ülkücülerin milliyetçilerin sarayın sözcülüğünü yapan insanlara silah fabrikasının satılmasına niye onay verdin demesi lazım.

Vatan sevmek, bayrağını sevmek milliyetçiliktir. Bunların ilgisi yok.

Erdoğan itirafta bulunuyor Türkiye ekonomisi çok kötü. Belediyeler bunu düzeltemez diyor. Belediyeler kaynakları kullanıyor. Halka ait bir kaynak ve bilgi verilmesi lazım.

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kredi notu Türkiye'nin kredi notundan daha yüksek. Uluslararası piyasalarda daha düşük faizle borç alabiliyor. Nasıl olur? Erdoğan'ın bundan haberi var mı? İzmir Büyükşehir Belediyesi, metronun kilometresini 50 milyon liraya, Ankara 100 milyon, İstanbul 150 milyon liraya yapıyor.

Çünkü İzmir harcamaları hakkında bilgi veriyor. Ankara metroyu yapamadı. Sonra Ulaştırma Bakanlığı yaptı. Bizim belediyelerimizle kendi belediyesini kıyaslamasın.

Ankara'da metro projesini başlatan Karayalçın bitiremeyenler bunlardır. Eskişehir Belediyesi çocuklara süt dağıtıyor, Tekirdağ Belediyesi köylere okul yaptı.

Kendi belediyelerine İstanbul'a Ankara'ya bakıyor batık. Onlar batıksa diyor kesin diğerleri de batıktır diyor. Yok öyle bir şey.

Sayıştay'da FETÖ elamanlarını işten çıkardılar. Yerine gelenler düzgün bir denetim yapıldı. Çok şey çıkınca denetimleri kestiler.

Asgari ücret bizim belediyelerimizde 2 bin 200 lira onların belediyelerinde 2 bin 20 lira. Ama ödeyemiyorlar.

Yeni seçilecek olan belediye başkanımız 1 Ocak'tan 1 Nisan'a aradaki farkı da ödeyecek.

Yaptıkları propagandaların hiçbir önemi yok. Sözünü veriyoruz. Maaş 2 bin 200 lira olacak. Kimseyi işten çıkarmayacağız. Kimsenin işiyle ekmeğiyle işimiz yok. Bir kişinin işine son verirseniz apartman huzursuz olacak. 50 kişinin işine son verirseniz düşman kazanırsınız. Yolsuzluk yapmışsa gereği yapılır. Çalışıyorsa, alın teri üretiyorsa hangi görüşten kimlikten yaşam tarzından olursa olsun işine devam edecek.

Sosyal yardımlar konusunda AKP'li belediyeler bizim belediyelerle yarışamazlar. Süt yardımı yapıyoruz, onlar yapmıyorlar. Fakir zengin ayrımı yapmadan yapıyoruz. Ucuz et sağlanıyor. Çevre konusunda duyarlıyız. AK Parti'nin reklam için seçtiği mekanlar CHP'li belediyelerin olduğu mekanlar. İstanbul böyleymiş gibi ama orada CHP'li belediyeler var. Gitsinler kendi belediyelerinin olduğu yerde çeksinler, yapabiliyorlar mı? Biz Bağcılar'ı Ümraniye'yi de Beşiktaş gibi yapmak istiyoruz.

İsranbul'da yaşayıp denizi görmeyen kadınlar var, 1 milyonun üstünde insan var. Bunlar bu kentin hizmetlerinden yararlandılar mı? Yolsuzluk diz boyu. Görmüyorlar. En tepedekiler yapıyor aşağıya doğru iniyor o yapıyorsa diye.

TIR'larla alınan yardım tanzimlerde parayla fakirlere satıldı. İzmir'de 35 bin yoksul haneye 10 kilo patates, 10 kilo soğan kapıları çalındı verildi. Teşhir edilmedi. Yapılan doğrudur. Bizimle mukayese edemezler. Bedavaya verdiklerini parayla satarken utanmadılar mı? Bu kadar da olmaz demediler mi?

Ekrem İmmaoğlu 150 bin kişiye 5 yıl içinde istihdam yaratacağım dedi. Bir mahallede kreş açtınız mı 10 kadına iş vermek zorundasınız. Çalışsın çalışmasın bir anne güvenle kreşe çocuğunu bırakabilir. Çocuğu varsa kendin içinde rahat gezemez. Biz yapıyoruz. Ekrem İmamoğlu bütün İstanbul'da yapacak.

Binali Bey yapılamaz dedi patron gibi. İmamoğlu 200 bin dedi. Binali Bey 500 bin kişiye istihdam yaratacağım dedi. Hani yapılamaz diyordun?

Meydan düzenlemesi yapılacak. Etrafında kafeler çalışacak. İstihdam olacak.

Bunlar yapamaz ama biz yaparız. Planlarız ne yapacağımız. Öngörülerimiz vardır, planlarımız vardır.

Biz okul da yapıyoruz. Milli Eğitim'in işi bu. Ama yapmıyor. Bütçesi İstanbul'ın yanında çok küçük Tekirdağ Belediyesi'nin. Ama yapıyor, doğru kullanıyor.

İspark kadar harcamasız bu kadar gelir elde eden firma yoktur dünyada. Ama zarar ediyor. Ekrem Bey büyükşehir belediye başkanı olduğu zaman bunun düzeltecek. Ankara'da da Mansur Yavaş yapacak bunu.

Öğrenci yurtlarını yapmak KYK'nın görevi. Biz yapıyoruz. Siz de yapın. Paranız daha çok.

Gelir bütçeye harcarsınız. Eskişehir, İzmir, Tekirdağ böyle yapıyor. Hükümet lütfedecek de yapacaksınız. Olur mu öyle şey? Tüm bunlara rağmen yapıyorlar.

Bağcılar'da anket yapılıyor. Beşiktaş'ta yaşamak istiyoruz diyorlar. Ümraniye'dekiler Kadıköy'de yaşamak istiyor. Bakıyorlar kreşler, imkanlar var. Neden Ümraniye Ataşehir olmasın.

İstanbul'da 1 buçuk milyon ailenin tapu sorunu var. Her seçimde tapu vereceğiz diyorlar. Bizim Kartal ve Maltepe belediyesi kendi sınırları içerisinde tapu sorununu çözdü.

Ekrem Bey çözecek üstelik 1 yılda.

Niye çözmüyorlar? Tapu sorunu olan yerlerin değeri yüksek. Camileri yıktılar orada oturmasınlar diye. 2 gün önce oradaydık.

Oradaki insanları kentin varoşlarına sürükle. Orada yaşayanlar rantı hak edenler değil mi?

Bizim Kentsel Dönüşüm anlayışımız çok farklı.

Onlar baskı yapıyorlar, müteaahit imzalatıyor, daire vereceğim diyor, hangi daireyi vereceği belli değil. Ne daire var, ne kirası var. Nerede? Fikirtepe'de. Biz bunları görüyoruz. Nasıl çözüleceğini biliyoruz.

Biz önce vatandaşla görüşüyoruz, tartışıyoruz, işin uzmanlarıyla bir araya geliyor. Kentsel Dönüşüm bir kişiye daire vermek değil. Sosyal donatı alanları, kreşi, parkı, yeşil alanı olacak. İnsanlar huzur içinde yaşayacak.

İstanbul'un gecekondu mahallelerinde insanlar 40-50 yıldır yaşıyor. Orada acılarını paylaştılar, düğünlerini yaptılar, çocuklarını askere gönderdiler. O atmosferi parçalamak insafsızlık. Kendi kültürlerini yaşıyorlar. Giresunlular, Erzurumlular başka yerde yaşıyor.

Sen burada oturamazsın, buraya lüks villa yapacağım, yenileri gelecek dediğiniz zaman kentsel dönüşüm değil yıkımdır.

Hiçbir partiyle ittifak yapmadık. Genel seçimlerde yaptık. Yerel seçimlerde ittifakın yasal zemini yok. İYİ Parti ile işbirliği, Saadet Partisi ile dirsek teması içindeyiz.

CHP ADAY LİSTELERİ İDDİALARINA YANIT

Niye seçimden sonra yapıyorlar? Şimdi yapsınlar. Polisi, jandarması, istihbaratı yok mu?Savcılıktan iyi hal kağıdı alıyorlar. O zaman savcıyı almaları lazım niye serbest bıraktın diye. Diplomalarını getiriyorlar. YSK'ya gidiyor. O zaman seçime girebilir diyen hakimleri içeri almak lazım.

Paniğe kapılıyorlar. Şu anda CHP'ye nasıl oy verdirmeyiz, insanları nasıl kandırırız diye siyaset yapıyorlar. Parti meclisimizin üyesinin GBT kayıtlarını terörist diye yayınladılar. Geçen dönem AK Parti'deydi. 80'lerden 90'lardan toplantılara gitti diye yayınlıyorlar.

Seçilirsen, kazanırsan yaptırmam diyor.

Bu seçimler halkın daha önce kullandığı oyu sorgulama seçimi. Ne istediysen verdim, başbakan yaptım, oy verdim. Tank Palet fabrikasını satıyorsun. beni soğan kuyruğuna soktun. Benim kaderim mi işsizlik? Ne dediysen yaptım beni perişan ettin.

Muhtar seçimine beka seçimi diyorsun. 17 yıldır sen yönetiyorsun. Vatandaş bunu kendi vicdanına soracak.

Bunları toplantılarda dile getiriyorum. Vatandaşın bu soruları kendisine sormasını istiyorum. Sonra kime oy verirse versin. Seni soğan kuyruğuna soktular. Dönüp sana varlık kuyruğudur diye kimliğinle kişiliğinle alay ettiler.

Damat fakirin, işsizin halinden ne anlar? Bir eli yağda bir eli balda büyümüş. 2 buçuk milyon kişiye iş yaratacağım diyor. Yarat, elinden tutan mı var? Kızı işsiz, oğlu işsiz. Gramla et, kıyma alan, taneyle patlıcan alan var.

Enflasyon yüzde 20 diyorlar, enflasyon yüzde 30-40. Kuru soğana 1 yılda gelen zam yüzde 219, yüzde asgari ücrete yüzde 26.

Yoksulluk sınırı 6 bin küsür lira. O ücreti alan işçi yok. Bu insanlar nasıl geçinecek. Bir kadın çocuğuma her gün salça ekmek yedirmekten utanıyorum diyor.

Amerika'yı, Almanya'yı, Japonya'yı güçlü kılan üretimdir. Çin tehlike olmaya başladı. Hindistan dünyanın her tarafına ihracat yapıyor.

Beldeye belediye başkanı seçeceğiz. Arkasında başarı hikayesi olması lazım. Bunun için yola çıktık. Belediye başkanlarımız içerisinde genç, dinamik, ayrım yapmadan herkesi kucaklayan isimler var. Başarıysa başarı, çalışmaksa çalışmak. O zaman belediye başkanı adayı yapalım dedik. Büyükşehir Belediye Başkan adayı olduğu zaman bize oy vermeyenler bile İstanbul'u Ankara'yı da böyle yapacak diyecekti.

Antalya Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek son derece başarılı büyükşehire aday. Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar. Kenti güzelleştirdi, insanlar geçinmeye başladı, meydanları yaptı. Aynı şekilde Mustafa Bozbey Bursa'da Nilüfer'deki vatandaşları kültür alanlarıyla, herşeyle tanıştırdı. Neden bütün Bursa Nilüfer gibi olmasın.İnegöl neden Avrupa'nın en önemli mobilya merkezlerinden biri olmasın.

İtirazlar da oldu. Ama doğru bir strateji olduğunu gördüler. Toplumda karşılıklı güvenin oluşması açısından önemli bir stratejiydi ve o güven doğdu.

DEPREME DAYANIKLI DEMOKRASİ AÇIKLAMASI HAKKINDA

Türkiye'de demokratik standartlarda büyük geriye gidiş var. Medyanın yüzde 95'i iktidar tarafından kontrol ediliyor ve halk kitlelerinin gerçeği görmesini engelliyor. İYİ Parti'nin SP'nin, CHP'nin adayları büyük kentlerde kazanırlarsa bütün baskılara rağmen dünyaya halk demokrasiden yana mesaj koydu diyecekler.

Sabah kahvaltısını herkes yapsın. Yakınlarıyla birlikte sandığa gitsinler. Herkes bir şekilde sağdığa sahip çıkacaktır. Bu çerçevede demokrasiye bağlılığımızı pekiştirmek, bütün dünyaya mesaj vermek için CHP'li adaylara oy vermek gerek.