CHP'li Torun'dan seçim değerlendirmesi
Cumhuriyet Halk Partisi Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun “İstanbul’da seçimi Ekrem İmamoğlu kazanmıştır ama Binali Yıldırım kaybetmemiştir" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun “İstanbul’da seçimi Ekrem İmamoğlu kazanmıştır ama Binali Yıldırım kaybetmemiştir, Erdoğan ve onun temsil ettiği her şeyi tek başına yönetme ihtirası kaybetmiştir” dedi. Seyit Torun “seçmen gidişattan memnun olmadığını değişim istediğini yüksek sesle dile getirmiştir” diye konuştu. Torun yaptığı yazılı açıklamada “CHP, kendi yetiştirdiği ilçe belediye başkanları ile girdiği büyükşehirlerde seçimleri kazanmıştır, demokrasi, adalet ve huzur talebi kazanmıştır” ifadelerini kullandı.
Torun toplumun adalet istediğini ve kutuplaşmaya karşı olduğunu belirtip şunları söyledi: “Tüm adaletsiz ve kirli seçim ortamına rağmen seçmenler değişim istediği mesajını güçlü şekilde verdi. Seçmen kavgacı ortamın, siyasetin giderek kirlenen dilinin bir an önce son bulmasını istediğini gösterdi. Son gece oyunlarına rağmen adalet kazandı. Çünkü toplum adalet duygusuna sahip olduğunu, adil olmayan uygulamaları benimsemediğini göstermiştir. Tek adam yönetimini haksız ve adaletsiz bulduğunu ortaya koymuştur. Siyasette denge istediğini, muhalefetin değerli olduğunu ve muhalefete kulak verilmesi uyarısını yapmıştır.
Seçmenler büyük bir sağduyu ile Türkiye’yi beka sorunu gibi suni gündemlerden çıkarmak ve ekonomik kriz, kutuplaşma gibi esas sorunları gündemin ön sıralarına taşımak istediğini gösterdi. Sorunların üzerini örten iletişim taktiklerinin işe yaramadığını, parti liderleri ve adaylardan çözüme yönelik yapıcı projeler duymak istediğini ortaya koydu. “
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, “Türk seçmeni çoğulcu demokrasiden yana olduğunu dile getirdi, harita bu yüzden değişti” dedi. Torun’un konuyla ilgili görüşleri şöyle: “Türkiye’nin yerel seçim haritası çok önemli bir değişime uğradı. 2014 seçimlerinin harita üzerindeki baskın rengi değişti. Daha dengeli bir yerel yönetim dağılımı oluştu. Seçmenler Türkiye’yi tek bir gücün yönetmesini istemediğini gösterdi.
Ülkemizi önümüzdeki dönemde zor zamanlar bekliyor. Ekonomi her geçen gün kötüleşiyor. Kutuplaşma derinleşiyor. Artık bu fotoğraftan çıkma zamanı. Bunun için başta iktidar partisi olmak üzere tüm siyasi aktörlerin sorumluluk alması gerekiyor.
Seçmenler bu fotoğrafa son vermenin yolunun, siyasi aktörlerin kavgacı ve kutuplaşmacı tutumunun yerine daha sorumlu ve işbirlikçi bir yaklaşımdan geçtiği mesajının altını çizdi.
Bu mesajları almak, halkın sesini duymak zorundayız. Artık en önemli görevimiz, seçmenin mesajlarını anlamak ve gereğini yapmaktır.”
Torun, CHP’nin Akdeniz havzasındaki kentleri kazanmasına dikkat çekti. Torun,
“Akdeniz havzasındaki tüm belediyeleri aldık. Türkiye ekonomisinin önemli şehirleri artık CHP tarafından yönetilecek. Bunun yüklediği sorumluluğun farkındayız. Zor zamanlardan geçeceğiz, kazanmanın kibri ile değil, zor zamanlarda sorumluluk almanın bilinciyle çalışacağız” dedi.
“Mevcut belediyelerimizde sosyal belediyeciliği uygulamaya ve halkımızın mutluluğu için çalışmaya devam edeceğiz. Sosyal belediyecilik anlayışını Akdeniz havzasındaki kentlerden başlayarak kazandığımız tüm şehirlere yaygınlaştıracağız” diyen Torun Ankara ve İstanbul sonuçlarıyla ilgili de şunları söyledi:
“İstanbul ve Ankara 25 sene sonra yeni bir yönetimi tecrübe edecek. Bunun ne kadar önemli bir sorumluluk olduğunun farkındayız. İstanbul seçmeni de Türkiye’nin geri kalanı gibi şehirlerin Ankara’dan Cumhurbaşkanı tarafından yönetilmesini istemediğini, şehirlerin kendi seçtiği başkanlar ve onların ekipleri tarafından yönetilmesini istediğini gösterdi. İstanbul’da seçimi Ekrem İmamoğlu kazanmıştır ama Binali Yıldırım kaybetmemiştir, Recep Tayyip Erdoğan ve onun temsil ettiği her şeyi tek başına yönetme ihtirası kaybetmiştir.
Erdoğan’ın halkın seçtiği başkanları, istifaya zorlama, görevden alma anlayışı kaybetmiştir. Halkın seçtiği yönetimlerin yerine kayyum atama anlayışı da kaybetmiştir. Seçmen yerel yönetimlerde sorunlar yaşanabileceğini ancak bu sorunlara daha demokratik çözümler bulunmasını istediğini ortaya koymuştur.
“Ak Parti, uyguladığı ayrıştırıcı ve korku ortamı yaratan tehditkâr üslubuyla halkın desteğini kazanamadı” diyen Torun’un seçim sonuçlarıyla ilgili genel değerlendirmesi de şöyle:
- Seçmen toplumun farklı kesimlerini, Saadet Partiliden pazarcıya, HDP’li seçmenden esnafa kendisine yakın görmediği herkesi terörist, hain ilan etmeye itibar etmedi, adil bulmadı, tepki gösterdi. Şimdi Ak Parti, seçmeni suçlayan, kendisine benzemeyenleri hain ilan eden politikalarını gözden geçirmelidir. Zira kendi seçmeni de bu tutumu reddetmiştir.
- Seçimin bir başka önemli sonucu, seçimleri adayların kazanmış olması, Erdoğan’ın her şeyi tek başına yönetme ihtirasının kaybetmiş olmasıdır. Erdoğan’ın halkın seçtiği başkanları, istifaya zorlama, görevden alma anlayışı kaybetmiştir. Halkın seçtiği yönetimlerin yerine kayyum atama anlayışı da kaybetmiştir. Seçmen yerel yönetimlerde sorunlar yaşanabileceğini ancak bu sorunlara, iradesini hesaba katan daha demokratik çözümler bulunmasını istediğini ortaya koymuştur.
- Şimdi Sayın Erdoğan’a düşen, görev sınırlarına çekilmesi, kazanan belediye başkanlarını rahat bırakması ve onları işlerini iyi yapmaya teşvik etmesidir.
- Bu seçim dönemi Ak Partiyi CHP belediyeciliğine yakınlaştırmıştır. Beton ormanı dikey şehirleşmeden daha yeşil bir şehir anlayışına, savurgan devasa projelerden daha ekonomik insani projelere geçiş CHP belediyeciliğinin Ak Parti üzerindeki etkileridir.
- Türkiye zor bir döneme girdi. Bu dönemde çok çalışmanın, kavga etmeden huzurlu bir hayat sürmenin ve zorlukların üstünden birlikte gelmenin zamanı. Biz kendi adımıza bu seçimlerde hiçbir kavgaya girmedik, gerilimi yükselten taraf olmadık, bu tutumumuzu sürdüreceğiz. Rakiplerimizden de beklentimiz, seçim döneminde başvurdukları kirli, saldırgan, suçlayıcı, aşağılayıcı dili bırakıp, önümüzdeki dönemin asıl konuları olan ekonomik krizden çıkış ve toplumsal barışın sağlanmasına odaklanması ve işbirliği içinde çalışmasıdır
Torun, “seçmen CHP’den aday olamayarak ayrılıp başka partilere giden adaylara itibar etmedi” dedi. Torun’un bu konudaki görüşleri de şöyle:
- Seçmenlerin son derece sağduyulu mesaj verdiği bir konu da aday gösterilmediği gerekçesiyle başka partilere giden adaylar konusunda oldu. Seçmenler bu adayların tutumunun toplumsal fayda değil, kişisel itibar içerdiğini gördü ve bu tür isimlere ağır bir tokat attı.
- Zor zamanlarda kendi derdine düşenler seçmenden destek bulamadı.