Yandaş yazar açıkladı: AKP İstanbul'u neden kaybetti?
Türkiye gazetesi yazarı Süleyman Özışık, 31 Mart seçimleri sonrası bir yazı kaleme aldı.
Türkiye gazetesi yazarı Süleyman Özışık, '25 kuruşluk poşetin millette bıraktığı etkiyi tahmin edemeyenler, EYT meselesini Cumhurbaşkanı'na yanlış aksettirenler, 3600 Ek Gösterge'nin seçim sonrasına kalmasını talep edenler sayesinde AK Parti elindeki belediyeleri CHP'ye kaptırdı. Milletin adayı yerine kendi adamlarını ilçelere yerleştirenler sayesinde kaybetti' dedi.
Türkiye gazetesi ve internethaber yazarı Süleyman Özışık, 31 Mart seçimleri sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kadrolarına tepki gösterdi.
"25 kuruşluk poşetin millette bıraktığı etkiyi tahmin edemeyenler, EYT meselesini Cumhurbaşkanı'na yanlış aksettirenler, 3600 Ek Gösterge'nin seçim sonrasına kalmasını talep edenler sayesinde AK Parti elindeki belediyeleri CHP'ye kaptırdı" diyen Özışık, "Küçük hesap yapıldı, büyük kaybedildi. Ortaya maliyet hesapları kondu ama belediyelerin kaybedilmesinin maliyetleri hesaplanamadı. Aynı küçük hesaplar, aday belirleme sürecinde de yaşandı.Milletin adayı yerine kendi adamlarını ilçelere yerleştirenler sayesinde kaybetti" ifadelerini kullandı.
Özışık, yandaş kanalların Ekrem İmamoğlu'nu hedef almasının da İmamoğlu'na oy kazandırdığını belirtip, şöyle devam etti:
"Ekrem İmamoğlu İstanbul'u kazanmayı rüyasında bile göremezdi. Onu her gün manşetlere çekip, 'AK Partili kadından tokat gibi cevap' diye manşet atanlar sayesinde kazandı.
28 Şubat dönemini hatırlıyorsunuz değil mi?
Reha Muhtar, Uğur Dündar, Ali Kırca gibi isimler Refah Partili belediye başkanlarını ekrana çıkarıp linç girişiminde bulunurdu. Bu seçim öncesinde bunun tam tersini yaşadık. İmamoğlu'nu programına çıkarıp linç etmeye çalışan gazeteciler sayesinde mağdur durumuna düştü ve kazandı.
Hangi AK Partili kurmaya, hangi anket şirketinin yöneticisine ya da hangi gazeteciye sorarsanız sorun. "O program Ekrem İmamoğlu'na 2 puan kazandırdı" cevabı alırsınız.
Bu kadar net!
Biz bunları söyleyince şeytanlaştırılıyor, dışlanıyoruz. Oysa biz bu partinin düşmanı değil, bu davanın evladıyız.
Geriye şöyle bir dönüp bakın lütfen…
Bundan bir iki yıl öncesine kadar AK Parti sayesinde makam ve mevki sahibi olan gazeteciler, ellerindeki imkanlar alınınca bir anda düşmana dönüştü.
Gazete kurup Erdoğan'a cephe aldılar.
Bugün AK Parti'yi savunan gazetecilerin belli bir kısmına bakın. Hepsi büyük makamlarda oturuyor. Onlar da AK Parti adına tetikçilik yapıyor, ahkam kesiyor, insanları açlıkla terbiye etmeye çalışıyor. Ama göreceksiniz, onlar da ellerindeki imkanlar alındığında düşmana dönüşecek."