Hazmedemediler! Ekrem İmamoğlu hakkında suç duyurusu

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında Türk Ceza Kanunu (TCK) 262/1 uyarınca "kamu görevini usulsüz üstlenmek" suçunu oluşturduğu gerekçesiyle Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu.

Ekrem İmamoğlu hakkında, resmi kurumlara göre seçim sonuçları kesinleşmeden ve mazbatasını almadan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı unvanını kullanıp Anıtkabir Özel Defteri'ne imza atmasının TCK 262/1 uyarınca "kamu görevini usulsüz üstlenmek" suçunu oluşturması gerekçesiyle Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu.

Ekrem İmamoğlu'ndan Erdoğan'a Anıtkabir yanıtı

Halk TV'nin aktardığına göre; suç duyurusu dilekçesini Samsun Adliyesi'ne götüren Avukat Elif Özge Çankaya, Ekrem İmamoğlu'nun 31 Ocak 2019 tarihinde yapılan mahalli idareler seçimine İstanbul'dan Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak katıldığını söyledi.

Seçimlerin ardından İstanbul dahil birçok il ve ilçelerde siyasi partilerin seçim sonuçlarına itiraz ettiğini hatırlatan Çankaya, "Ancak 31 Mart yerel seçimlerine ilişkin usulsüzlükler ve geçersiz oylarla ilgili itirazların sonuçları henüz kesinleşmemiştir.

YSK seçim sonuçları ile ilgili kesin kararını vermeden 2 Nisan tarihinde Ekrem İmamoğlu Anıtkabir ziyaretinde bulunmuş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı sıfatıyla Anıtkabir Özel Defteri'ni imzalamıştır" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İmamoğlu'nun Anıtkabir ziyareti hakkında şu ifadeleri kullanmıştı:

Bunu yürütürken de bir şeye özellikle dikkat edeceğim. Bu Anıtkabir olayında İstanbul'dan beyefendi çıkıyor gidiyor. Sen bir kere mazbatanı aldın mı? almadın. Almadığın halde senin Anıtkabir'in protokol işlevinden haberin yok. Buna yanlış kılavuzluk yaptılar.

Defteri nasıl yazacağını da bilmiyor, zaten hakkında yok. Mazbatanı alırsın, eyvallah, rahat rahat yaparsın. Ama yaptığı şey protokol usülü açısından yanlıştır.

Ekrem İmamoğlu'nun Erdoğan'a yanıtı:

Usulleri daha sonra konuşuruz, şu an gündemimiz değil. Anıtkabir'e ne zaman fırsat bulsam giderim. Defteri almışlarsa, bir daha gider, bir daha yazarız. Bizim için Anıtkabir'e gitmek çok önemli, değerli.

Fırsat buldukça gideceğim. Moral bulmak için gideceğim. Türkiyemiz'in nasıl varlığını koruduğunu ve Cumhuriyet'in nasıl kurulduğunu anlamak için gideceğim. Yine gideriz ve yazarız.

Usule bu kadar hassas bakıyorlar, İstanbul'da uygulanan usule neden hiç göz atmıyorlar ya da yorum yapmıyorlar, hayretle takip ediyorum. Onu da düzeltirlerse sevinirim. Hala, hiçbir hamleleri yok. Şu anda yaratılan ortamın en büyük sebebi, İstanbul'daki, ilk gece saat 10-10.30'da yapılan "Kazandık" açıklamasıdır.

Hem de 3 bin oyla ''Kazandık'' dediler. Anıtkabir'e yeniden gideriz, yine yazarız. Anıtkabir'e gitmek benim kararımdı. ''Kazandığım zaman gideceğim'' demiştim. Seçimi kaybetsem de gidecektim aslında. Bu, benim ruhumda saklıydı.'