CHP'den son açıklama! İşte Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım arasındaki oy farkı
CHP'li Faik Öztrak gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
GERÇEK GÜNDEM- CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak konuştu. Öztrak Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu arasındaki oy farkını açıkladı.
Öztrak'ın açıklamaları şöyle:
31 Mart seçimleri sadece kampanya süresinde yaşanılanlarla değil aynı zamanda seçimler sonrasında itiraz sürecinde yaşanan gelişmelerle de Türkiye'de en fazla konuşulan seçimlerden biri oldu.
Ülkemizde itiraz ve seçim sürecinin güvencesi Yüksek Seçim Kurulu'dur . Milli iradenin sandığa eksiksiz yansıması YSK'nın yani yargıç teminatı altındadır. Ancak YSK hakimleri akpartinin talepleri doğrultusunda hareket etmeye hukukun ve vicdanların doğrultusunda hareket etmeyi unuturlarsa ciddi bir sorundur.
Kurulun yasaları ve bir önceki seçimlerde aldığı kararları yok saydığını görüyoruz. Kurul bunları yok sayıp AKPnin taleplerine göre elbise biçmeye çalışmaktadır. Bunu üzüntüyle müşade ediyoruz. Bu ülkede hukuk güvenliğinin kalmadığını gösterir.
Oysa hukuk güvenliği başta da söyledim sandık güvenliğinin teminatıdır. Bu nedenle kurullar da hakimler de iktidar önünde eğilip bükülmemelidir.
Kurulu uyarıyorum. Yaptıklarınızla milli irade hırsızlığının önünü açan bir kurum haline geliyorsunuz. Demokrasinin hukuk devletinin katlinin önünü açıyorsunuz.
YSK YA itiraz elbette haktır. Bizler de tüm vatandaşlarımızın oylarının doğru sayılması ve milli iradenin eksiksiz yerine getirilmesi konusunda son derece hasassız. Ancak hukuka bugüne kadar alınan kararlara hukuki dayanağı olmayan itirazlar ve bunların kabulü seçimi şirazesinden çıkarır.
Biz sayımdan değil sayımın kötü niyetli bir biçimde talep edilmesinden ve YSK'nın bu hukuksuzluğa yol vermesinden rahatsızız. Oyların nasıl sayıldığı bellidir 7 kişilik sandık heyeti, içinde 2 kişilik devlet memuru, 2 de cumhur ittifakı gözlemcisi ile bu oyları saymışlardır.
AKP Genel Başkanı Erdoğan sadece İstanbul'da sandıklarda 280 bin kişiden fazla insanı görevlendirdiklerini söylemişlerdir. Bu kadar adamın gözü önünde 4 üyesinin de iktidar partisine yakın görevlinin olduğu sandık kurulunda iktidar aleyhine usulsüzlük var dediğiniz zaman buna herkes güler olmaz.. bu akılla mantıkla bağdaşmaz. Varsa da buna şerh koyarlar bu 4 kişi.
Ama öyle gözüküyor ki seçimde sandık başında düşülen özellikle bu geçersiz oylarla ilgili herhangi konulmuş bir şerh yoktur. Bu nasıl olur bu kadar insanın gözü önünde?
Ya bu insanlar görev başına gitmemişler ya da sandık başında uyumuşlardır. AKP Genel başkanına tavsiyem milletin oylarıyla uğraşacağıma bunlardan sorumlu olanların hepsinin görevlerine son vermesidir.
Sandık başında gözlemcilerin itiraz etmemesi şerh düşmemesine rağmen iktidar seçimi kaybettiği sandıklarda geçersiz oyların tekrar sayılmasını istemiştir. bu delilsiz kör bir itirazdır
BU TALEPLER İTİRAZLAR İYİ NİYETLİ DEĞİL
Bu hukuki değildir. Bunu ben değil YSK'nın 2014 yılında Mansur Yavaş için aldığı karar açıkça söylüyor. Bugüne kadar da seçimlerde bu karar uygulandı. Şimdi ne oldu da bu karardan vazgeçiliyor? Neden bu içtihat değiştiriliyor? Sadece 2014teki karar da değiştirilmiyor. Duruma göre de karar veriliyor. Balıkesirde millet ittifakının yapmış olduğu talep reddedilirken Ankara ve İstanbulda cumhur ittifakının yapmış aldığı aynı mahiyetteki talepler kabul edildi.
İktidarın itirazları ve ysknın kararları iyi niyetli değildir. Türk demokrasi tarihine kara bir leke olarak şimdiden geçmişlerdir. Oy çuvallarının mühürleri sökülmüştür. Oyların namusu müdahaleye açık hale gelmiştir. Durum bu iken sayım süreci başladıktan sonra adalet bakanının talimatıyla sandıklarda savcıların görev yapan veri giren oy çuıvallarını sayan sayanlar hakkında soruşturmalar başlatması bununla ilgili olarak polislere görev vermesi ülke müfettişlerinin bazı seçim kurullarına gidip evrak talep etmeleri kabul edilemez bir durumdur.
Seçimlerin güvenliği için tek kişi parti dönemine geçmeden önce hatırlayın partide adalet bakanı içişleri bakanı ulaştırma bakanı istifa ederler yerine bağımsız adaylar gelirdi. Şimdi böyle bir süreç yaşanmıyor. Şimdi ben buradan soruyorum. Partili görünmeyip de partili olan sanki atanmış gibi Adalet Bakanının İçişleri Bakanının elleri oy çuvalları içinde ne aramaktadır? Bu nasıl bir seçim sürecidir?
O TOPLANTIYA HANGİ BAKANLAR KATILDI?
Dolmabahçede cumhurbaşkanının başkanlığında yapılan akp büyükşehir başkan adayının da katıldığı toplantıya hangi bakanlar katılmıştır? Bu bakanlara orada hangi talimatlar verilmiştir? Anlaşılan seçim kaybedilince bu durum için planlamış bir senaryo seçim akşamından itibaren yürürlüğe konulmuştur.
Önce Anadolu Ajansı sandık sonuçlarını karartmış ardından akp ibb başkan adayı sayın yıldırım kaybettiği seçimi kazandım diye ilan etmeye kalkışmıştır. Yetmemiş istanbula boy boy afişler asılmış ve bu operasyon böyle sürdürülöüştür.
Seçimin ardından il başkanları ve parti genel başkan yardımcıları demokrasi en tarihinin en şaibeli seçimi diyerek sonuçları itibarsızlaştırmaya çalışmıştır. sonra da bakanlar ve ysk devreye sokulmuştur. Amaç oy çalamayınca milletin iradesini çalmaktır. Türkiye benzer bir senaryoyu 2015te yaşamıştır. 7 haziranda sandıktan çıkamayan iktidar, çeşitli kumpaslarla kasım ayında seçimi tekrarlatmıştır.
Seçimden önce en güvenli sistem bizde diyenlerin sandıktan İmamoğlu ve Mansur Yavaş çıkınca seçimlerde hibe var şaibe var bize operasyon çekiliyor demeleri hem manidardır hem açıkça trajikomiktir.
Seçim sandığından darbe çıkarmaya çalışan bu kepazeliğe, milletimiz itibar etmeyecektir. seçimden önce önlerine her gelen terörist damgası vuranların şimdi de seçim sandıklarında görevlilere baskı yapmak amacıyla onlar hakkında terörist suçlaması kabul edilemez. Bu bir demokrasi ayıbıdır. Nasıl baskı yaparsınız siz?
"OY NAMUSTUR"
Açıkçası bu tehdittir. Seçim güvenliğninin ayaklar altına alınmasıdır. Hukuk sürecinin devam ediyor dedikleri hukuksuzluğun daniskası haline dönüşmesidir. Milletimiz oyuna iradesine masa başında müdahale etmenin önü açılmaya çalışılmaktadır. Açıkçası bu milletimizin bülbül attığı sandıktan karga çıkarma gayretidir. Bizler genel başkanımız seçilmiş belediye başkanlarımızla parti meclisimizle milletvekillerimizle örgütlerimizle gönüllülerimizle milletimizin oylarına sahip çıkmak için canla başla çalışmaya devam edeceğiz. Sandıktan çıkan millet iradesinin masa başında birilerinin kumpasla gasp etmesine de sivil darbe sürecinin sandığa uzanmasına izin vermeyeceğiz. Oy namustur dokundurtmayacağız. Kazandığımız seçimi de kimse çaldırtmayacağız.
SARAYIN DAMADINI KİM DİNLEYECEK?
Milletimiz sandıkta İstanbul Mansur Yavaş, İstanbul'da Ekrem İmamoğlu demiştir.
Seçim süreci bitti Türkiye mutfağa odaklanmalıdır. Tbmm 9 nisanda açılacak. Açılış 16 nisana ertelendi. Bugün itibariyle bir hafta yitirdik. 8nisanda ekoonomik program açıklanacağı sarayın damadı tarafından ilan edildi. Seçim süreci devam ederken böyle bir programı kim dinleyecektir? Hangi kaygıları giderecektir?
CHP'DEN ERDOĞAN'A YANIT
Öyle görünüyor ki seçimlerde oluşan sonucu kabullenmeyen iktidar mızıkçılık peşinde koşmaktadır.
Egemenlik Yüksek Seçim Kurulu'nun değil, kayıtsız şartsız millettedir. "Ben belediye meclisleri üzerinden belediye başkanlarını çalıştırmam" demek, milletin iradesini açıkça görmezden gelmektir. Milli irade keyfi olarak mahkemeye götürülemez. Erdoğan karar vermeli, bu ülkenin cumhurbaşkanı mı olacak, yoksa partisinin genel başkanı mı?
Seçim bitmiştir. Türkiye bir an önce boş tencereye mutfaktaki yangına odaklanmalıdır.
FARK 17 BİN 919
İstanbul'da 15 bin 209 sandıkta yeniden sayım süreci bitti. YSK verilerine İmamoğlu'nun oyu 4 milyon 171 bin 501'dir. 17 bin 919 oyla öndedir. Sisteme göre farkın kapanmayacağı ortada.