Hulusi Akar'dan NATO açıklaması
Hulusi Akar, Türk-Amerikan Konseyi’nin konferansında S-400 krizini ve Türkiye NATO ilişkisini değerlendirdi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türk-Amerikan Konseyi’nin (ATC) yıllık konferansında ABD'yle yaşanan S-400 krizini değerlendirdi.
Akar "Türkiye’nin NATO taahhüdünde değişiklik olmamıştır. S-400 alımı Türkiye'nin ulusal kararıdır. Tehditler, ültimatomlar ve süre vermeler müttefiklik ruhuna aykırı" ifadelerini kullandı.
Akar Washington’da katıldığı konferansta ABD’yle yaşanan S-400 krizini değerlendirdi. Akar, Türkiye’nin NATO ittifakına bağlı olduğunu, Rus yapımı S-400 alınmasının ABD yaptırımlarına yol açmaması gerektiğini söyledi.
Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin masaya yatırıldığı Türk-Amerikan Konseyi’nin (ATC) yıllık konferansında konuşan Akar, Ankara’nın Rusya’dan S-400 alma kararına ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“Savunma teçhizatımız ulusal güvenlik ihtiyaçlarımıza cevap vermeli. Türkiye yoğun bir hava tehdidiyle karşı karşıya. Müttefiklerimizden ne yazık ki tatmin edici bir teklif alamadık. S-400 teklifi ortak üretim, teknoloji ve fiyat açısından ihtiyacımıza cevap verdi.”
"Türkiye ABD'nin hasımı değil"
Akar, sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye’nin NATO taahhüdünde değişiklik olmamıştır. S-400 alımı Türkiye’nin ulusal kararıdır. Biz F-35’lerin sadece alıcısı değil, programın parçasıyız. Türkiye ABD’nin hasımı değil, o nedenle CAATSA [ABD’nin hasımlarına yaptırım öngören yasa] kapsamında değerlendirilemez. Patriot teklifi dikkatli şekilde incelenmekte, konunun yapıcı diyalogla çözülebileceğini düşünüyoruz. Bu süreçte itidal ve sabır bekliyoruz ABD tarafından."
“Tehditler, ültimatomlar ve süre vermeler yapıcı değil, ayrıca müttefiklik ruhuna da aykırı”diyen Milli Savunma Bakanı, “İki ülke arasındaki zorlukların karşılıklı anlayış temelinde aşılması için Türkiye elinden geleni yapıyor, müttefikimiz ABD'den de aynı şeyi bekliyoruz”ifadelerini kullandı.
"Teknik görüşme yapmaya hazırız"
Akar, “S-400 konusunda endişeleri ele almak üzere teknik görüşme yapmaya hazırız”önerisini de tekrarladı. Türkiye’nin bu konuda bir çalışma grubu kurma önerisi ABD tarafından reddedilmişti.
Akar konuşmasında, Suriye’deki muhtemel güvenli bölge konusunda Türkiye’nin tezlerini yineledi. “ABD, YPG’ye ne yazık ki silah ve mühimmat sağlıyor. Hiçbir kısa vadeli yaklaşım bu politikayı haklı çıkaramaz. YPG’yi Kürtlerle bir tutma yaklaşımı yanlış. Bir terör örgütü, Kürt kardeşlerimizi temsil edemez” diyen Akar, “ABD’nin Suriye’den çekilmesi sonrası sonrası güvenlik boşluğu olmamalı. Suriye’de kurulacak güvenli bölge Türkiye’nin güvenlik kaygılarını gidermeli. Türkiye bu bölgede askeri varlık göstermeli” şeklinde konuştu.
Konferansa kimler katılıyor?
Konferansa bu yıl her iki ülkeden üst düzey isimler konuşmacı olarak katılıyor. ABD tarafından Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford, Ticaret Bakanı Wilbur Ross ve Enerji Bakan Yardımcısı Dan Brouillette, Türkiye’den de Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın konuşması beklenen kişiler arasında yer alıyor.
Konferans boyunca iki ülke ilişkilerini ilgilendiren savunma, ticaret, iş ve yatırım olanakları, teknoloji, çevre gibi bir çok boyutun ele alınacağı paneller düzenlenecek.