Çerçioğlu ve Bozkurt'tan Kılıçdaroğlu'na saldırıya kınama

AYDIN Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ve Aydın Barosu Başkanı Gökhan Bozkurt, ayrı ayrı yaptıkları açıklamayla CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırıyı kınadı.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ankara Çubuk'ta katıldığı şehit cenazesi töreninde bir grubun saldırısına uğramasıyla ilgili Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Özlem Çerçioğlu Twitter hesabından, Aydın Barosu Başkanı Av. Gökhan Bozkurt da yazılı açıklama yaparak, saldırıyı kınadı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, saldırının açık bir provokasyon olduğunu belirterek, azmettiricilerinin acilen yargı önünde hesap vermeleri gerektiğini ifade etti. Çerçioğlu, "Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan alçak saldırıyı şiddetle kınıyorum. Bu saldırı demokrasiye, barışa ve ülkenin iç huzuruna yapılmış bir saldırıdır. Bu açık provokasyonun azmettiricilerinin acilen yargı önünde hesap vermeleri gerekmektedir" dedi.

BOZKURT, ANKARA VALİLİĞİ'Nİ KINADI

Aydın Barosu Başkanı Gökhan Bozkurt ise yaptığı yazılı açıklamada eylemin, basit bir eylem olmadığını, bir linç girişimi olduğunu kaydederek, "Günlerdir, haftalardır dillerden düşürülmeyen kin ve nefret söylemleriyle hedef göstermelerin sonucunda gerçekleştirilmiş bir linç girişimidir. Toplumu kamplaştırmaya, birbirine düşürmeye çalışmanın, hukuku ayaklar altına alma çabalarının, düşmanlaştırmaya yönelik sözlerle ekilen şiddet tohumlarının acı meyvesidir" dedi. Saldırının demokrasiye yapıldığını ifade eden Bozkurt, açıklamasında şöyle dedi:

"Bizzat demokrasimize, birlik ve beraberliğimize yapılan bu vahşi saldırıyı gerçekleştirenleri, azmettirenleri, yol açanları lanetliyoruz. Demokrasimizin, birlik ve beraberliğimizin ve hukuk devletinin her türlü siyasi kaygıyla menfaatin üzerinde bulunduğunu, devletimizin ve milletimizin bekasının aslında tam da bu şekilde tehlikeye atıldığını herkese hatırlatarak; bu hain saldırıyı, bu utanç verici olayı 'müessif protesto eylemi' açıklamasıyla küçümseyen Ankara Valiliği'ni kınıyoruz. Bu ülkeyi yönetenleri, yönetmeye talip olanları, toplumun kanaat önderlerini, basını ve herkesi; artık kimseyi ayrıştırmadan, ötekileştirmeden barış, sevgi ve hoşgörü dilini kullanarak toplumu sükunet ve huzura kavuşturmaya davet ediyoruz. Bu tarihi bir sorumluluk olduğu kadar, aynı zamanda tarihi bir zorunluluktur. Devletimizin ve milletimizin bekası boş ve hukuka aykırı söylemlerle değil, ancak tüm siyasi menfaatlerin üzerinde tutulacak bir samimiyet, vatan sevgisi ve buna uygun eylemlerle korunabilir."