Nagehan Alçı'dan YSK yazısı: Günlerdir telefonlar e-mailler geliyor...
Habertürk yazarı Nagehan Alçı, YSK'ya yapılan AKP itirazlarına ilişkin "YSK içinde 4 üyenin İstanbul seçiminin tekrarından yana olduğunu" yazdı.
Nagehan Alçı, bugünkü "YSK toplantısında neler yaşandı? Süreç nasıl işleyecek?" başlıklı yazısında, "Önümüzdeki hafta başına kadar bu konu daha çok dallanıp budaklanacak. Gördüğüm kadarıyla iş sandık görevlileri noktasında düğümlenecek." ifadelerini kullandı.
YSK, AK Parti’nin KHK’lıların oy kullanmasına yönelik itirazı dışındaki başlıkları değerlendirmeye değer buldu ve dün inceleme süreci başladı. Peki bu ne demek oluyor? YSK neyi, nasıl inceliyor? Dışarının gerginliği içeriye yansıyor mu? İlk gün neler yaşandı ve bundan sonraki süreç nasıl işleyecek?
Bu soruları tüm bu süreçlerin içinde yer alan AK Parti’nin YSK temsilcisi Recep Özel, CHP’nin YSK temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu ve MHP’nin YSK temsilcisi Kürşat Türker Ercan’a sordum.
Size genel olarak işleyişi ve içeride yaşananları aktaracağım. AK Parti’nin hangi başlıkları en güçlü argüman olarak gördüğünü, YSK’nın bunlara olası cevabını, toplantının genel havasını anlatacağım.
İş dünyasının konuştuğu iddia
Önce şununla başlayayım: Günlerdir bana telefonlar ve e-mailler geliyor. Nereye gitsem, iş dünyasının en tanınmış isimlerinden, akademi ve bürokrasinin birçok önemli şahsiyetine kadar onlarca kişi birçok söylentiyi dillendiriyor. Mesela kulağıma sıklıkla YSK içinde 4 üyenin İstanbul seçiminin tekrarından yana olduğu, 4’ünün karşı durduğu, 3’ünün ise kararsız olduğu iddiası çalınıyor.
Kim karşı, kim yana oylaması yok
Halbuki ilk olarak şunu açıklığa kavuşturalım: Süreç böyle bir süreç değil. Günün sonunda YSK “Kim yeniden seçimden yana, kim karşı” oylaması yapmayacak. İddialar teker teker ele alınıp, kısıtlı ve ölü seçmen başlıkları hariç diğerlerinde oy çokluğu ile kabul ya da red kararı çıkacak ve bunun sonuçlarından etkilenecek seçmen sayısı Ekrem İmamoğlu’na seçim kazandıran seçmen sayısından fazla ise yeniden seçim denecek, değil ise mevcut sonuç nihaileşecek.
Meclisin gerginliği toplantıya yansıyor mu?
Dünkü toplantı 11 gibi başladı. Hem AK Partili hem CHP’li hem de MHP’li üyelerin hepsi bir konuda mutabık: YSK’nın içindeki hava gayet sakin. Siyasetin gerginliği ve kutuplaşmasının yansıması hissedilmiyor.
Burada gördüğüm kadarıyla iş tamamen matematiksel bir sürece dönüşmüş. Yani itiraz maddeleri içinde kabul görecek olanların sonuçları hesaplanacak ve ortaya çıkan rakam kararı belirleyecek.
Ölü ve kısıtlı seçmen konusundaki itiraz diğer başlıklara göre daha net. AK Parti, ölen 1229 kişi yerine oy kullanıldığını iddia ediyor. Bununla ilgili ilçe seçim kurulları tutanak gönderecek. Tabii söz konusu rakam belirleyici değil.
Kısıtlı seçmene gelince… AK Parti 21 binden fazla kısıtlının oy kullandığını iddia ediyor. Oy kullanma önünde engel bulunması için kısıtlılığın mahkeme kararı ile teyit edilmiş olması gerek. Şimdi bu bahsedilen rakamın ne kadarının mahkeme kararı ile kesinleşmiş kişiler olduğuna bakılacak. AK Parti diyor ki: “Ben 400 küsurunu tespit ettim, gerisini siz mahkeme tutanaklarını ilgili mahkemelerden temin ederek tespit edin.”
Ancak konuştuğum birçok hukukçuya göre mahkeme kararı ile kısıtlı olduğu tescilli vatandaş sayısı genellikle 10 hatta 15’te 1’dir. Dolayısıyla bu itiraz maddesinden de sonucu değiştirecek bir şey çıkma olasılığı çok zayıf.
Düğüm sandık görevlilerine yönelik itirazda
AK Parti’nin itirazları arasında en kuvvetli gördüğü başlık sandık başkanları ve üyelerine yönelik yaptıkları. Burada iddia 6539 sandıkta sandık kurulu başkanının ve 13084 sandıkta da sandık üyelerinin kamu görevlisi olmadığı.
2015 yılında sandık üyelerinin kamu görevlisi olma şartı getirilmiş, Mart 2018’de de her yerleşim yerinde sandık görevlisi seçmek için oradaki kamu görevlilerinin belirlenip, idari amir tarafından kura çekilmek suretiyle seçilmesi karara bağlanmıştı.
Kısacası AK Parti’ye yönelik “Neden daha önce bu yönde itiraz etmediniz” denince “Bu seçimde yaşanan bir ilk” cevabına ulaşıyorsunuz.
Öte yandan şayet sandık başkanları ve görevlileri kamudan seçilmediyse buna neden daha önce itiraz edilmedi? Bu sorunun cevabı da AK parti ve MHP’ye göre uygulamanın yeni olmasında yatıyor. Zira 2018 Mart'ından beri bu listeler siyasi partiler ile paylaşılmıyor. Yani “Seçimden önce kontrol etme şansı yoktu” deniyor.
Kamu görevlisi değilse o sandık ne olacak?
Özetle YSK, sandık kurulu başkanları ve üyelerinin kamu görevlisi olmadığı iddiasını inceleyecek ancak esas tartışma bu başlıkta çıkacak. Zira diyelim bir sandık başkanının kamu görevlisi olmadığı teyit edildi. O zaman o sandık geçersiz mi sayılacak? CHP’li Mehmet Hadimi Yakupoğlu’na göre bu seçmene haksızlık. Yakupoğlu, AK Parti’nin daha önce kendi savunduğu tezlerle çeliştiğini söylüyor.
Öte yandan MHP’li üye Kürşat Türker Ercan’a göre şayet usulsüzlük ve kaydırmalar tespit edilen sandıklar, başkanları ve üyelerinin kamu görevlisi olmadığı sandıklar ise o zaman böyle eşleşmelerin yapıldığı sandıklardaki seçmen sayısı hesaplanabilir.
Hükümlülerle ilgili itirazlar
AK Parti’nin diğer iddiası ise hükümlülerle ilgili. Ceza İnfaz Kurumlarında tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlü olan yaklaşık 15000 kişinin kayıtlı olduğu seçmen listelerinde yerlerine oy kullanıldığını ileri sürüyor. Bunlara bakılacak. İlçe seçim kurulları listeleri tutanakla tespit edip YSK’ya gönderecek.
5 günlük takvim sonunda…
Tüm bunlar önümüzdeki 5 gün içinde olacak. Sonra YSK sonuçları esastan görüşecek. Süreç sonunda gelen sonuçların etkilediği seçmen sayısı hesaplanıp aradaki farktan fazla ya da az olup olmadığına göre karar verilecek.
CHP’li üye Mehmet Hadimi Yakupoğlu’na göre daha önce partisinin benzer ya da aynı itirazları reddedilmişken şimdi hepsi inceleniyor. Yakuoğlu, “Elinde somut belge ile itiraz yapılabilir ancak bu kez YSK’ya 'İddiamız bu, gidin inceleyin’ deniyor, bu olmaz” diyor. Söylediği bir diğer husus iktidar partisinin itirazları için devlet gücünü kullanması. İddiasına göre Sağlık Bakanlığı’ndan kısıtlı listeleri, Adalet Bakanlığı’ndan hükümlü listeleri temin ediliyor.
Ancak Yakupoğlu işleyişe itiraz etse de sürecin matematiksel bir süreç olduğunu söylüyor.
AK Partili üye Recep Özel’e göre ise partisinin iddiaları net. Özel, özellikle sandık başkanları ve üyelerinin kamu görevlisi olmadığı iddiası üzerinde duruyor. Bu şartın 2015’te tarafsızlığı gözetmek için partisi tarafından getirildiğini, CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne değişikliğin iptali için başvurduğunu, Anayasa Mahkemesi’nin ise bu başvuruyu reddettiğini hatırlatıyor.
Süreç henüz başladı. Yarın MHP’nin Maltepe itirazı ve AK Parti’nin Büyükçekmece itirazı ele alınacak. Kısacası önümüzdeki hafta başına kadar bu konu daha çok dallanıp budaklanacak. Gördüğüm kadarıyla iş sandık görevlileri noktasında düğümlenecek.