Kılıçdaroğlu'nun başdanışmanı dehşet anlarını böyle anlattı!
Saldırıya uğrayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başdanışmanı Kenan Nuhut'un ifadesi ortaya çıktı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun şehit cenazesi için gittiği Ankara Çubuk'ta uğradığı linç girişiminin yaşandığı esnada orada bulunan danışmanı Kenan Nuhut'un ifadesi ortaya çıktı.
Bir kişinin cebinden bıçak çıkardığını, Mustafa Yavuz'un şahsın eline vurduğunu, kendisinin de tekme ile şahsı yere düşürdüğünü anlatan Nuhut, elinde keser ve demir çubuk bulunan şahısların bulunduğunu söyledi.
Nuhut, Kılıçdaroğlu'nun bir eve sığındığı esnada dışarıda özellikle kadınların, "Yakın bu evi, yakalım, öldürelim bunları" şeklinde sözlerle bağırdıklarını aktardı.
Gazeteci İsmail Saymaz, sosyal medya hesabı üzerinden Nuhut'un olay günü verdiği ifadesini paylaştı.
"Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı Kenan Nuhut’un ifadesi, Çubuk’ta bir facianın eşiğinden dönüldüğünü gösteriyor" diyen gazeteci Saymaz, "Bir kişi bıçak çekiyor, sopalar beliriyor, sığınılan eve taş ve demirlerle saldırılıyor, cam kırılıyor, yol varillerle kapatılıyor, aracın arkasından varille koşuluyor" diye yazdı.
Bazı grupların, “Bay kemal dışarı, PKK dışarı” diyerek bağırdığınız, bazı grupların da hakaret içerikli sözler sarf ettiğini ifade eden Nuhut, “Daha önce tanıdığım ancak ismini çıkaramadığım bir şahıs bana, ‘Sen de mi bu PKK’lılarla berabersin, yazıklar olsun, çıkın gidin, defolun’ şeklinde sözler söyledi. Ben kendisine olayı provoke etme, bu bir şehit cenazesidir diyerek uyarıda bulundum. Bu şahıs kalabalığın içinde sürekli yer değiştirerek benzer şekilde kışkırtıcı şekildeki söylemlere devam etti. Bu esnada cenaze namazı başladı” ifadelerini kullandı.
"Top arabasını selamlayıp uğurlamak amacıyla top arabasının biraz önüne geçtiğimizde kalabalığın arasında kaldık. Fiili ve sözlü saldırılar bu esnadan itibaren başladı” diyerek olay anını aktaran Nuhut, ifadesine şöyle devam etti.
"Kalabalıktan birçok kişi tekme, tokatlarla genel başkanımıza yönelik olarak vurmaya çalışıyorlardı. Birçok darbe genel başkanımıza ve bize isabet etti. Ancak şahısların eylemi doğrudan genel başkanımıza yönelikti. Korumalar ve diğer arkadaşlarla genel başkanımızın etrafında etten duvar ördük. Bir ara Mustafa Yavuz isimli arkadaşımız bir şahsın cebinden bıçak çıkardığını görerek şahsın eline vurdu ve bıçağı yere düşürdü. Ben de şahsı itekleyerek yere düşürdüm. Bu esnada daha sonra da basın yansımasından dolayı ismini Osman Sarıgün olduğunu öğrendiğimiz şahıs genel başkanımıza kalabalığın arasından bütün engelleme çabalarımıza rağmen bir yumruk attı.
Nuhut'un verdiği ifadesinden bazı bölümler şöyle:
"Elinde keser ve demir çubuk bulunan bir şahıs..."
“Grubun dışındaki bir takım insanlarda sopa benzeri aletler gördüm. Ancak sopayla bize yönelik bir saldırı olduğunu hatırlamıyorum. Koruma müdürümüze bir araca binmeyi teklif ettik ancak kendisi araca bindiğimiz halde daha vahim olaylar olabileceğini, linç edilebileceğimizi söyledi. Bunun üzerine yolumuz üzerindeki tek katlı bir eve zor şartlar altında genel başkanımızı soktuk. Ben bir süre eve girmeden dışarıda bekledim. Elinde keser ve demir çubuk bulunan bir şahıs genel başkanın içerisinde bulunduğu evin girişinin üzerindeki balkon gibi bir yapıya tırmandı. Ancak yanımızda bulunan güvenlik güçleri şahsı oradan aşağıya indirdi. Bu arada Osman Sarıgün isimli şahıs da elindeki bir demir parçası ile evin yanına geldi ve aynı balkona çıkmaya çalıştı. Ancak güvenlik görevlisi bu şahsı oradan uzaklaştırmaya çalıştı.”
"Yakın bu evi, yakalım, öldürelim bunları"
“Evin camlarının bir kısmı da atılan taşlar sonucu kırıldı. Dışarıdan özellikle kadınlar tarafından, ‘Yakın bu evi, yakalım, öldürelim bunları’ şeklinde sözlerle bağırıyorlardı. Evin arka tarafındaki balkona bir kısım insanlar çıktı.”
"Yollar varillerle kesildi"
“Yaklaşık bir buçuk saat kadar bu şekilde evin içerisinde evin etrafı kuşatılmış vaziyette bekledik. Daha sonra da getirilen bir zırhlı araca genel başkanımızı bindirdik. Ben de geldiğim araca doğru hızlı bir şekilde koşmaya başladım. Bu sırada genel başkanımızın içerisinde bulunduğu aracın gideceği yollar varillerle kesildiği için araç tarlalara doğru uzaklaşmaya başladı. Bu arada 8-10 kişilik bir grup içerisinde ne olduğunu bilmediğim bir varille içerisinde genel başkanımızın bulunduğu araca doğru bağırarak gidiyorlardı.”