ÖDP'den YSK'nın kararına tepki: Tarihe kara bir leke olarak geçecek

Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), YSK’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin iptaline ve yenilenmesine yönelik kararını “YSK halk iradesine darbe yaptı” başlığıyla yayımlanan bir açıklamayla tepki gösterdi.

“Bu kararla sandık devrilmiş, artık demokrasinin kırıntısının da kalmadığı anlaşılmıştır” denilen açıklamada, “31 Mart gecesi başlatılan operasyonlar, bir ayı aşkın zamandır yürütülen baskılarla birlikte, çalınan minarenin kılıfını ayarlama süreci olarak işletilmiş ve bugün de YSK eliyle son darbe vurulmuştur” denildi.

Kararın ülke tarihine asla silinmeyecek kara bir leke olarak geçeceği vurgulanan açıklamada, “Tüm demokratik muhalefet güçlerinin bugünkü sorumluluğu bu zorbalığa teslim olmamak, halk iradesine sahip çıkmak ve bu sürecin gayri meşru olduğunu ilan etmektir” ifadeleri kullanıldı.

ÖDP Merkez Yürütme Kurulu’ndan yapılan açıklamanın tamamı şöyle oldu:

Erdoğan günlerdir YSK üzerinde iptal baskısı kuruyordu. Bahçeli ve tüm medya organlarıyla sürdürülen bu baskı sonucunda, İstanbul seçimleri iptal ettirildi.

AKP-MHP bloku 31 Mart seçimlerinde çoğunluğu kaybetmiş, kesin bir yenilgi ile karşı karşıya kalmıştı. İptal kararının oluşan bu yenilgi havasını dağıtmak, içine girdikleri çözülme sürecini frenlemek gayesiyle gerçekleştirildiği de açıktır.

Bu kararla AKP-MHP ittifakının ülkeye ve halka karşı her tür kötülüğü yapabilecek bir gözü dönmüşlük içinde oldukları ortaya koymuştur. Erdoğan ve Bahçeli siyasi ikballeri için, eteklerine topladıkları rant şebekesinin çıkarları için ülkeyi bir bataklığın içine atmaktan tereddüt etmemiştir.

Bu kararla sandık devrilmiş, artık demokrasinin kırıntısının da kalmadığı anlaşılmıştır. 31 Mart gecesi başlatılan operasyonlar, bir ayı aşkın zamandır yürütülen baskılarla birlikte, çalınan minarenin kılıfını ayarlama süreci olarak işletilmiş ve bugün de YSK eliyle son darbe vurulmuştur.

Bu karar ülke tarihine asla silinmeyecek kara bir leke olarak geçecektir.

Tüm demokratik muhalefet güçlerinin bugünkü sorumluluğu bu zorbalığa teslim olmamak, halk iradesine sahip çıkmak ve bu sürecin gayri meşru olduğunu ilan etmektir.