'Sözleşmeli öğretmenler MEB’in üvey evladı mı?'
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Millî Eğitim Bakanlığı’nda ücretli öğretmenlerin yaşadığı mağduriyetleri soru önergesiyle Meclis gündemine getirdi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Millî Eğitim Bakanlığı’nda ücretli öğretmenlerin yaşadığı mağduriyetleri soru önergesiyle Meclis gündemine getirdi.
Bakan Ziya Selçuk’a yazılı soru önergesi yönelten Gürer, mezuniyet ve hizmet yılı göz önünde bulundurulmadan KPSS Şartı aranan, mülakatlarda puanları düşürülen öğretmenlerin sorunlarına dikkat çekti.
Gürer’in önergesine yanıt veren Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ilgili yönetmeliklerden bahsetti. Bakan Selçuk’un yanıtı, mağduriyet yaşayan ücretli öğretmenler için umut olmadı.
MEZUNİYET VE HİZMET YILI GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULACAK MI?
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Gürer, yazılı soru önergesinde, “Prim gün sayılarının MEB ile Maliye Bakanlığı arasındaki anlaşmaya göre (Girilen ders saati/7,5) olarak hesaplanarak adaylar arasında prim hakkaniyetinin sağlanması ve buna uygun olarak yeni bir başvurunun alınması düşünülmekte midir? 2016 yılında 5.000 dershane öğretmeni KPSS şartı olmaksızın 1 Ocak 2014 yılı ve öncesinde toplamda 6 yıl (2160 prim günü) çalışmış olmak kaydıyla kadroya geçirildi. İlk alımda mağdur edilen ücretli öğretmenlerimizin de dershaneciler gibi atamalarının gerçekleştirilip mağduriyetlerinin giderilmesi sağlanacak mıdır? Mağduriyetlerin giderilmesi için adayların mezuniyet ve hizmet yıllarının göz önünde bulundurulması düşünülmekte midir?” şeklinde sorular yöneltti.
ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA GÖREV YAPAN ÜCRETLİ ÖĞRETMENLER
CHP Milletvekili Gürer ayrıca, “Devletin resmi okullarında yıllarca ücretli öğretmen olarak çalışmasında herhangi bir sakınca olmadığı adli makamlarca tespit edilmesine rağmen, çalıştırılan ve hala çalışmakta olan bazı adayların mülakatta puanlarının düşürülüp kontenjan dışı bırakılması bir mağduriyet değil midir? Mezuniyetlerinin ilk yıllarında yüksek puanlar almalarına karşın kontenjan yetersizliğinden ve mezun fazlalığından dolayı atanamayan bu emektar öğretmenler, hiçbir zaman geri durmamış, mesleklerine ücretli öğretmen olarak devam ettirmişlerdir. Uzun yıllar, görmezden gelinip asgari ücretin altında bir ücretle çalıştırılan bu emektar öğretmenlerden şimdi yüksek puanlar bekleyip KPSS şartının öne sürülmesi doğru mudur?” şeklindeki sorulara yanıt istedi.
SÖZLÜ SINAVLAR KAMERA KAYITLARINA ALINSIN
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Geçici 15. Madde bu öğretmenlerimiz için çıkmıştır, ancak bunun ruhuna aykırı davranılmıştır. Bu emektar öğretmenlerimizin haklarının teslimi için bir çalışma düşünülmekte midir? Bakanlıkça yapılan Sözlü Mülakat Sınavında sorulan 4 soruya da tam ve net cevaplar verilmesine karşın puanları yuvarlanarak aynısı verildiği için, KPSS puanı 60'ın altında olan ve uzun yıllar çalışan ücretli öğretmenler baraj altında bırakılmış, kontenjanları dolmamasına rağmen tercih yapamamışlardır. Bundan sonraki mülakatlarda adayların" performanslarının hakkaniyete uygun olarak değerlendirilip, hak ettikleri puanların verilmesi için bir düzenleme sağlanacak mıdır? Bunun için de sözlü mülakatlarda kamera sisteminin kullanılması ve cevapların yazılı olarak kayıt altına alınması düşünülmekte midir?” sorulara açıklık getirilmesini istedi.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in soru önergesine yanıt verdi.
Bakan Selçuk, Sözlü sınavların, Sözleşmeli Öğretmen İstihdamına İlişkin Yönetmelik hükümleri çerçevesinde gerçekleştirildiğini belirterek, “Sınavlarda kullanılan sorular eş değer olacak şekilde merkezi olarak hazırlanmakta ve bu sorular tüm sınav merkezlerinde adaylara yöneltilmektedir. Sınavlar sınavın yapılacağı illerde oluşturulan komisyonlar tarafından değerlendirilmektedir. Ayrıca sınav esnasında yazılı ve kamera kaydı alınmamaktadır” dedi.
YENİ BİR ÖĞRETMEN ATAMASI YOK
Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye geçici madde eklendiğini anlatan Bakan Selcuk, Geçici maddede, "01/12/2006 tarihli ve 2006/11350 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Millî Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararın 9 uncu maddesi kapsamında 2017-2018 eğitim öğretim yılında ek ders ücreti karşılığında görev yapmış olanlar;
başvuru tarihinin son günü itibariyle bu görevlerinden dolayı en az 540 gün sigorta primi ödenmiş olması, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde öngörülen genel şartlar ile öğretmenliğe atanabilmek için aranan özel şartları taşımaları, herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik, yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazanmamış olmaları ve Kamu Personel Seçme Sınavında Bakanlıkça belirlenen taban puan ve üzerinde puan almış olmaları kaydıyla,
Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde yapılacak sözlü sınav sonuçlarına göre ek 4 üncü madde uyarınca öğretmen unvanlı vize edilmiş pozisyonlarda sözleşmeli personel olarak istihdam edilebilir. Bakanlıkça belirlenecek alanlarda olmak üzere bu kapsamda istihdam edilebilecek sözleşmeli öğretmen sayısı 5000’igeçemez" ifadeler inin yer aldığını belirtti. Bakan Selçuk, bu nedenle tekrar öğretmen ataması yapılmasının mümkün olmadığını açıkladı.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “ Ayrıca başvuru yapan adayların 540 gün sigorta primi ödenmiş olmak şartı incelenirken SGK tarafından bildirilen sigorta primi hesaplamaları esas alınmıştır” ifadelerini kullandı.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “ Milli Eğitim Bakanlığında öğretmeninde görevlinin de sorunlarına çözüm üretilmiyor. Atanamayan öğretmenlerin yanı sıra kadro sorunu yaşayan öğretmenler var. Ücret farkı nedeni ile aynı işi yapıp farklı ücret alan öğretmenler var. Özlük haklarında iyileştirme bekleyenler var.
Ek 3600 gösterge bir an önce uygulansın diyen var. Mülakat mağduru var. Hizmetlilerde Toplum Yararına çalışan, Aile Birliği adına çalışan, mevsimlik çalışıp kadro bekleyen var. Ücreti, özlük hakları, kadrosu sorun durumunda olan MEB’de başarı nasıl olacak? Önce öğretmeni sorundan arındırıp mutlu kılmak lazım. Onun ruh hali eğitime yansımaz mı? MEB öğretmeni de hizmetliyi de sorunlarından arındırmayı öncelikli hedef yapmalıdır ki eğitimde kalite yükselsin” dedi.