BBP eski Genel Başkan Yardımcısı'ndan Destici'ye: BBP'yi temsil etmiyor
Büyük Birlik Partisi (BBP) eski Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır, katıldığı TV programında BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'ye sert eleştiriler yöneltti.
Büyük Birlik Partisi (BBP) eski Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır, TV 5’de yayınlanan, gazeteci Mustafa Yılmaz’ın sunduğu “Kulis Ankara” programında, BBP’de yaşanan çalkantıları değerlendirdi.
İşte Remzi Çayır'ın açıklamaları:
“BBP, bir dava hareketidir”
BBP’nin bir parti olmanın ötesinde bir dava hareketi olduğunu belirten Çayır, “Dava nedir? Türk Milleti’nin kendi ayakları üzerinde durabilmesi, Türk insanının bu topraklarda şerefli yaşatılması ve sınırlar ötesinde bütün insanlığın, elbette ki önce ümmetin, sonra bütün insanlığın, Türk-İslâm coğrafyasının bir birliktelik kurabilmesi, yani eskilerin tabiriyle bir araya gelmesi, bir toprakta bir araya gelmesi değil. Kendi topraklarında, kendi coğrafyalarında iktisadî, siyasî ve sosyal bir organizasyon kurabilmeleriydi. Bir birlik olabilmeleriydi” diye konuştu.
“BBP’yi doğuran itirazlar”
BBP Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun sisteme karşı bir duruş sergilediğini belirten Çayır, BBP’yi doğuran sebeplerinde bunlar olduğunu,“Bir kişinin iki dudağı arasından çıkan söz, kanun sayılmamalıydı. Ortak akıl, istişare, meşveret, temel kabul edilmeliydi. BBP, bu itirazlar neticesinde doğdu.” sözleriyle ifade etti.
“Geçmişte genel başkanı desteklemekle yanılmışım”
Birçok arkadaşının, zaman zaman kendisini sorguladığını da dile getiren Çayır, bu konuda şöyle konuştu:
“Ben, mevcut gidişi yanlış bulduğumda, itiraz ettiğimde, Sen, Genel Merkezin yanında durmadın mı? Genel Başkanın yanında durmadın mı? Onu oraya getiren sen değil misin? Sen, onun zaman zaman arkasında durmadın mı? Yanında durmadın mı?’ diye beni eleştirdiler. Arkadaşlarımızın çoğu haklıdır. Sonuç itibariyle, bizi seyredenler bilmelidirler ki, kendime ait bir özelliğim bu, ben herkesi kendim bilmişim. Aldanırım ama aldatmam. Neyi gördüysem onu söylerim. Neyi doğru bulduysam onu söylerim, neyi yanlış bulduysam onu söylerim. Yanlışın ve doğrunun zamanı yok. Biz, her zaman her şeyi göremeyebiliriz. Her şeyi bilemeyebiliriz.”
BBP’nin kırılmalar yaşadığını dile getiren Remzi Çayır, “BBP’de hiç kimse, yalan üzerine siyaset üretemez. Vefasızlık üzerine siyaset üretemez. Arkadaşlarını birbirine düşürerek kendisini bir yere taşıyamaz. Biz, samimiyeti kaybettik.” diye konuştu.
“Kimliğimizi kaybetmemeliydik”
Program sunucusunun “Cumhur İttifakı içerisinde yer alınan süreçte yaşananları mı kast ediyorsunuz?” sorusuna “Onlar var, arkası var, önü var, daha öncesi var.” sözleriyle cevap veren Çayır, konuşmasına şöyle devam etti:
“Mesele şu: Partiler, birbirleriyle ittifak yapabilirler. Partiler, birbirleriyle iş birliği yapabilirler; ama kendimiz kalarak. Yerde debelenerek değil. Bir şeyler elde etmek için ilkelerinizden, kendinizden, inancınızdan, davanızdan, varlığınızdan, renginizden taviz veremezsiniz. Bir şey elde etmek için… Hiçbirimiz, BBP’yi kurarken vekil olalım, bakan olalım, bir şey olalım diye kurmadık. Sadece, Allah biliyor her şeyi. Biz, inandığımızı yapmakla mükellefiz. Gerisi Allah’ın bileceği bir iştir dedik, hep birlikte. Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte.”
"BBP, artık Muhsin Yazıcıoğlu’nun BBP’si değil"
BBP içinde yaşanan bir tartışmayı da anlatan Çayır, BBP’nin Muhsin Yazıcıoğlu’nun kurduğu parti olmadığını, değişim yaşadığını ise şu sözlerle anlattı:
“Denildi ki, Yahu, zaten Türkeş, yaşını başını almış. Baş gözlerle… Doğrusunu Allah bilir ama Rahman’a kavuşacaktır. Biraz bekleyin, ne var? Ne denildi, biliyor musunuz? Bu gün doğruları söylemeyeceksek, yarın nasıl söyleriz, arkasından? Böyle bir idealist hareketti. Böyle bir inançlı hareketti. Sayın seyirciler bilsinler ki, Büyük Birlik, Muhsin Yazıcıoğlu’nun Büyük Birlik’i değil. Eğer Büyük Birlik, Muhsin Yazıcıoğlu’nun Büyük Birlik’i olsa, şu anda itibar yerle bir olmazdı. Allah aşkına! Bunları hak etmedik biz,Hiçbirimiz.”
"Zalimin kimliğine göre tavır değiştirilmez"
Çayır, “BBP, neden Muhsin Yazıcıoğlu’nun BBP’si değil?” sorusuna ise, “Muhsin Yazıcıoğlu’nun Büyük Birlik’inde ilke vardır. Doğruya doğru, yanlışa yanlış vardır. Gözü kapalı siyaset yoktur. Gözü kapalı râm olmak yoktur. Gözü kapalı karşı olmak da yoktur. Doğruya doğru… Doğrunun adresine, yanlışın adresine bakılmaz. Mazlum ve zalimin de ismine bakılmaz. Dosdoğru neyse, sırât-ı müstakim üzere, o şekilde yürünür; ama geldiğimiz bu noktada, faydacı, günübirlik, duruma göre şekil alma, kaba göre kendini belirleme. Bu, bizim siyasetimiz değil. İtiraz buna. Tabanın da itirazı buna, tavanın da itirazı buna.” şeklinde yanıt verdi.
"Genel başkanlığı taşıyamıyor"
BBP mevcut Genel Başkanı, Destici’nin de hataları olduğunun altını çizen Çayır, “Genel başkanlar da insandır. Sonuçta yapacakları, yapamayacakları vardır; ama bazı insanlar, yüz kilo kaldıramıyorlar. Ama yüz kilo kaldırmadığı halde kaldırıyormuş gibi davranmayacaklar. Gücü yetmiyorsa, ben buyum diyecek. Samimiyetle ortaya çıkacak, Ben, bu kadar kaldırabiliyorum diyecek.” sözleriyle Destici’yi eleştirirken parti tabanının da kendisiyle aynı fikirde olduğunu da sözlerine ekledi.
"BBP’nin büyük bir değişime ihtiyacı var"
Büyük Birlik Partisi’nin büyük bir değişime ve öze dönüşe ihtiyacı olduğunu ifade eden Çayır, “Şu andaki bütün temel sebep bu. Büyük Birlik’in samimiyete, doğruluğa, ortak akla ve o ilkeli duruşa ihtiyacı olduğu için arkadaşlar, yeniden öze dönüş çağrısı yaptılar. Şu anda bütün bu yaşananların temelinde, istikametini kaybetmiş bir hareketi, kendi tabiî rotasına yeniden döndürme çabasıdır.” diye konuştu.
Destici, BBP’yi temsil etmiyor
Çayır’ın bu sözleri üzerine, program sunucusu kendisine “Kongreyle mi?” sorusunu yöneltti.
“Kongreyle bir değişime ihtiyaç var. Elbette ki siyasî partiler, kongreyle değişirler. Tutup da bunu başka yolla değiştirme şansımız yok. Dolayısıyla da mevcut arkadaşın, Büyük Birlik’i temsil ettiği söylenemez. Çok net. Şu anda kimse kimseyi kandırmasın. Büyük Birlik’i mevcut Genel Başkan temsil etmiyor, nokta. Temsil ettiğini iddia ediyorsa, ‘Beni halk seviyor. Beni Büyük Birlikçiler seviyor’ diyorsa, buyursun teraziye çıksın. Çıksın teraziye de görelim.”