Bahçeli: Hiç kimse İstanbul üzerinde senaryo yazmaya kalkışmasın
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nın Samsun’da düzenlediği 1. Uluslararası Gençlik Kongresi’ne bir mesaj gönderdi.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nın Samsun’da düzenlediği 1. Uluslararası Gençlik Kongresi’ne bir mesaj gönderdi.
Tam 100 yıl önce, Samsun'a atılan kahraman ve kararlı adımla Türk tarihinin seyrinin değiştiğini belirten Bahçeli, “Aynı şekilde Türk milletinin makus talihi yenilmişti. Samsun’dan itibaren tam bağımsızlığa giden yolların taşları döşenmişti. İlk adımla birlikte, doğudan batıya, kuzeyden güneye tutuşan mücadele kıvılcımı günden güne büyüyerek kurtuluş ateşine dönüşmüş; nihayetinde Anadolu’yu baştan ayağa sarmış, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu müjdelemişti.
16 Mayıs 1919’da İstanbul’dan hareket eden Bandırma Vapuru milli özlemleri Samsun’a taşımıştı. Bir asır evvel Samsun kıyılarına ayak basan yüksek irade sonucunda Türk milleti ayağa kalkmış, esaret zincirlerini kırıp parçalamak amacıyla harekete geçmişti.
Bugün aynı zamanda devletimizin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de doğumunun 138’inci yıldönümüdür. Bu nedenle 19 Mayıs hem milli doğruluşun hem de milliyetçi doğuşun miladıdır.
19 Mayıs 1919, Türk milletinin kendisine biçilmiş kefeni yırtarak tarihi yeniden yazdığı bir dönemin başlangıcıdır. Samsun'dan başlayan uzun ve zorlu mücadele, millet sevgisinin, aklın, en önemlisi sabrın sınandığı bir sürecin yol haritasıdır” ifadelerini kullandı.
‘BU YOLDA NİCE ENGEL VARDI, FAKAT SONU ZAFERDİ’
Bahçeli, mesajında şunları vurguladı:
"Bugün, karşımızdaki şartlar, 1919 tarihindeki küresel dayatmalarla ve yaşanan buhranlarla az çok benzerlikler taşımaktadır. Türk milleti tekrar Lozan öncesine döndürülmek, Sevr karanlığına mahkum edilmek istenmektedir. Nitekim karşımızdaki tehditler yaygın, tehlikeler yoğundur.
1919’un rövanşını almak için kuyruğa giren işbirlikçi kadrolar, kuvveden fiile geçen müstevli kalıntılar varlığımıza ve bağımsızlığımıza kast etmek maksadıyla faaliyet halindedir. Bilhassa Türk gençliğinin bunu görmesi, bunu bilmesi, bu yakın gerçeği tereddütsüz idrak ve ifade etmeleri tarihi önemdedir.
Türk milleti Samsun’dan itibaren meşru mücadelesini yedi düvelin lekeli vicdanına haykırarak alayına birden meydan okumuştu. Bu meydan okuyuş inançlıydı. Bu meydan okuyuş iradeliydi. Bu meydan okuyuş hakkın sedası, halkın sesi, haysiyetin seslenişiydi. 1919’a gelesiye kadar, çok vahim insan ve toprak kayıpları acı verici bir tabloyu ortaya çıkarmıştı.
Hepinizin dikkatini çekerim ki, 1910’lu yıllar ızdıraplı bir dönemin hem tanığı hem de tarihiydi. Vatanımızı paylaşmak için haritalar üzerinde pazarlıklar yapıldı. Milletimizi parçalamak için zulmün kanlı fermanı yazıldı. İstiklalimizi perdelemek için oyun içinde oyun sahnelendi.
İstikbalimizi pençelemek için hıyanet ve rezaletler birbirine eklemlendi. Dahası Mondros kepazeliğinden sonra tersanelerimize girilmiş, ordularımız dağıtılmıştı. Vatan topraklarında Haçlı emelleri kol geziyordu.
Aydınlar suskundu, millet yorgundu, iktidar sahipleri yılgındı, bulanık ve buruşuk kurtuluş reçeteleri hiçbir işe yaramıyordu. Türk vatanı karanlığa itilmişti. İşgal ve istilalar milli şerefimizi direkt hedef almıştı.
Hainler cüret kazanmış, işbirlikçiler azmış, düşman cesaret toplamıştı. Türk milleti içine düştüğü vahim ve yürek yaralayıcı anafordan çıkmak için ya bir yol bulmalı ya da bir yol yapmalıydı. Bu yolda çile vardı, bu yolda meşakkat vardı, bu yolda nice engel vardı; fakat sonu zaferdi, sonucu muzafferlikti.”
‘19 MAYIS, TÜRK MİLLETİNİN TARİH SAHNESİNDE YENİDEN PARLAYIŞIDIR’
Bahçeli, “Bir asır önce teslim olmayan bir mizaç, yenilgi yenilgi büyüyen bir azim, felaketlerin sisini dağıtıp celadet anıtı gibi yükselen milli bir duyuş bekamızın muhafaza ve müdafaası için her şeyi göze almıştı” hatırlatmasını yaparak, şunları ifade etti:
“Bugün de ihtiyacımız olan haslet budur, duruş budur. Yüreği millet sevgisi ile dolu Milli Mücadele kahramanları üstlendikleri tarihi sorumluluğu imanla, inançla, en küçük umutsuzluğa kapılmadan yerine getirmişlerdi.
Adım adım ilerlenen bu yöntemin ayrıntıları ve esaslar ise; Milli güçlere ve kanaat önderlerine dayalı bir meşruiyet, ortak duygu ve aklın bir araya getirildiği toplantı kültürü, milliyetçi düşüncenin ortaya çıkardığı tam bağımsızlık fikriyatı, dönemin küresel güçlerini defetmek için lazım olan kahramanlık, kimliği zayıflamış toplumda Türk milleti ortak paydasını yeniden yükseltmek için duyulan heyecanda aranmalıdır.
Bunun için, 19 Mayıs 1919 doğru okunmalı, doğru yorumlanmalıdır. Bu görev en başta geleceğimizin güvencesi sevgili gençlerimizin omuzlarındadır. 19 Mayıs, zedelenen, aşağılanan, hor görülen milli onurun canlanışıdır. 19 Mayıs, Türk milletinin tarih sahnesinde yeniden parlayışıdır.
19 Mayıs, teslimiyetçiliğe, tavizkârlığa, pısırıklığa, acizliğe, köleliğe, esarete, işbirlikçiliğe karşı milli devletin doğuş habercisidir. Biliniz ki 19 Mayıs, kararlılığın yılgınlığa, inancın bezginliğe, cesaretin korkaklığa, imanın küfre attığı tarihi tokattır. Eğilmeyen başın, vazgeçmeyen şuurun, kahramanlıkla beslenen milli ruhun zillete ve aşağılanmaya ördüğü duvar, çektiği settir.”
‘HİÇ KİMSE İSTANBUL ÜZERİNDE SENARYO YAZMAYA KALKIŞMASIN’
Bahçeli, bekalarını dün çiğnetmediklerini vurgulayarak, “Tüm gücümle ifade etmek isterim ki, Allah korusun, ama bugün aynı karanlık ortam bir kez daha yaşansa, geçmişin muzaffer ruhu tekrar ayağa kalkacak, üzerimize geçirilmeye ve gerilmeye çalışılan kefeni paramparça edecek azameti gösterecektir.
İnanıyorum ki, Türk gençliği de aynı şuurda, aynı kararda, aynı inançtadır. Türk milleti teslim olmaz. Hiç kimse İstanbul üzerinde senaryo yazmaya kalkışmasın. 19 Mayıs 1919’da Samsun’a atılan bir adım nice kahramanlığa, nice fedakarlığa, nice destansı mücadeleye kapı aralamıştı. Bu ruh ölmedi. Bekamızı dün çiğnetmedik, yine çiğnetmeyiz. Cumhur, Cumhuriyeti’ni koruyacak, ülkesini kollayacaktır. Cumhur, bağımsızlığını can pahasına savunacaktır.
Varsın onlar kalabalık olsunlar, varsın onlar fitneye umut bağlasınlar; biz bir olacağız, güçlü olacağız, imanlı olacağız, Milli Mücadele ruhundan ilhamımızı alarak birlikte Türk milletinin hedeflerini hayata geçireceğiz. Biz Türkiye’yiz, birlikte Türk milletiyiz. Cumhur, istiklaline toz kondurmayacak, tıpkı 1919’da olduğu gibi. Cumhur, hıyanete göz yummayacak, terör örgütlerine sessiz kalmayacak, tıpkı kurtuluş yıllarında yaşandığı gibi.
Elbette 19 Mayıs 1919’deki tehditlerin benzerlerine maruz kaldığımız bugünlerde, her türlü yıkıcı ve bölücü emellerin karşısındaki en önemli güvencimiz Türk gençliğidir” mesajını verdi.